Açlık grevi için yetkililere sorumluluk çağrısı 2021-04-06 09:01:20 İZMİR - Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve süren açlık grevine ilişkin yetkililerin sessizliğine tepki gösteren İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyon Üyesi Ahmet Çiçek, sorumluluk çağrısı yaptı.  İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutuklu PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde 27 Kasım 2020’den bu yana süren süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 131’inci gününde devam ediyor. Konuya dikkati çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyon Üyesi Ahmet Çiçek, muhatapların sorumluluk alması gerektiğini söyledi.    Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin güncel siyasette bağlı olarak şekillendiğini ifade eden Çiçek, açık hava hapishanesine dönüşen ülke gerçeğinin cezaevlerine hak ihlalleri olarak yansıdığını belirtti.  Çiçek, cezaevlerinin bir toplumun aynası olduğunu ancak gelinen aşamada ağır bir tecridin yaşandığını söyledi. Modern cezaevlerinin “ceza alan bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü koruyarak topluma kazandırma” olarak sunulduğunu belirten Çiçek, yaşananların ise bunun çok uzağında olduğunu dile getirdi.   ‘TUTUKLULAR BİZE ULAŞAMIYOR’   Pandemi sürecinde cezaevlerinde yaşanan birçok hak ihlalinden yalnızca bir kısmına ulaşabildiklerini aktaran Çiçek, “Hak ihlallerini sivil toplum kuruluşları olarak göremediğimiz için cezaevleri aynanın arkası haline gelmiş diyorum. Aldığımız başvuruların çoğunluğu aileler tarafından yapılıyor. Tutuklular bize ulaşamıyor. Yaşanan hak ihlallerine karşı gerekli kurumlarla yazışmalar yapıyoruz.  Yaptığımız yazışmalarda kopyala yapıştır usulüyle cevaplar alıyoruz” dedi.    Çiçek, tutukluların dilekçe, mektup, telefon, tedavi haklarının engellendiğini ve tecrit içinde tecrit halinin de devam ettiğini belirtti.    ‘TECRİT SOYUTLAMAKTIR’   “Tecrit, soyutlamaktır. Soyutlamak insan haklarının temelden karşı olduğu bir sistem” diyen Çiçek, “İnsanları hem fizikken hem de psikolojik olarak toplumla bağını koparamazsınız. İmralı gibi yüksek güvenlikli adanın içerisinde yüksek güvenlikli bir çerçeve çizilmiş. Sağlıklarının nasıl olduğu hakkında da bir bilgi yok. Onlara nasıl davranıldığı hakkında da bir bilgi yok. Etrafı soyutlanmış, kimse ile teması yok. Zaten yapı itibari ile bir soyutlanma söz konusu, bir de içeride soyutlanma söz konusu” diye konuştu.    ‘YETKİLİLER SESSİZLİĞİNİ BOZMALI’   Yetkililerin sessizliğine tepki gösteren Çiçek, şunları söyledi: “Muhatap Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanı’dır. Bizim çağrılarımız bu işin muhataplarının sessizliğinin bozmasıdır. Cezaevlerinin kapıları sivil toplum kuruluşlarına açılmalıdır. Yaşam hakkının kutsallığı esas alınarak, tutukluların talepleri karşılanmalıdır.”    MA / Naci Kaya