Av. Düşünmez: 'Mevzuata uygun' ihlallerin nedeni cezasızlık 2021-04-18 09:06:01 HAKKARİ - Hakkari'de "mevzuata uygun" hak ihlallerinin altında yatan nedenin cezasızlık politikası olduğunu belirten ÖHD'li Onur Düşünmez, yargı bağımsızlığıyla ihlallerin önüne geçilebileceğini söyledi.  İran ve Irak Federe Kürdistan Bölgesi sınırında yer alan Hakkari, hak ihllallerinin en çok yaşandığı kentlerin başında geliyor. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası kent genelinde uygulamaya konulan "özel güvenlik bölgesi" ve "eylem ve etkinlik yasağı", her 15 günde bir uzatılıyor. Sadece son 4 yıllık süreçte Şerali Dereli, Vedat Ekinci, Kerimhan Zerender ve Adem Kuyumcu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi, kolluk kuvvetleri tarafından açılan ateş sonucu ya yaralandı ya da yaşamını yitirdi.    Bu ölümler ve yaralanmaların birçoğu "mevzuata uygun" bulunurken, zırhlı araçlar ve askeri bölge yakınlarında patlayan cisimler de son yıllarda çok sayıda kişinin canına mal oldu. Son olarak 1 Nisan'da 12 yaşındaki Nihat Şerzan Akdoğan isimli çocuk, zırhlı araç çarpması sonucu yaralandı. Ancak söz konusu olaylarda sorumluluğu bulunan kolluk kuvvetleri ise ya yargılanmadı ya da 2 yılın altında hapis cezalarıyla adeta ödüllendirildi.    Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Onur Düşünmez, kentte her geçen gün artış gösteren hak ihlallerini değerlendirdi.    ÇIPLAK ARAMA    Faillerin kolluk olduğu olaylarda yaşanan cezasızlık politikasının özellikle son yıllarda arttığını söyleyen Av. Düşünmez, bunun en son örneğinin bir süre önce kentte tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) üyesi Seyhan Başak’ın çıplak aramaya maruz kalması olduğunu kaydetti. "5 gün emniyette gözaltında kalmasına rağmen cezaevinde çıplak aramayla karşı karşıya kaldı" diyen Düşünmez, "Bu durum kabul edilebilir değil. Maalesef bu durumlarda ceza alan kolluk görevlisi yok" dedi.    İFADE ALINMIYOR    Yüksekova'da ilan edilen sokağa çıkma yasakları sonrası "savaş bahanesiyle" birçok hak ihlalinin yaşandığını dile getiren Düşünmez, "Örgütle çıkarılan bir savaş bahane edilerek, sivillerin can ve mal kaybı devlet eliyle ihlal edildi. Yaşanan ihlalle ilgili de herhangi bir yaptırım olmadı. Çünkü günümüz Türkiye'sinde bunlarla ilgili herhangi bir yaptırımın olmadığını görüyoruz. Son olarak Yüksekova'da HDP İlçe Eşbaşkanın oğlu zırhlı araçla ezilerek, ayağında kırıklar meydana geldi. Ancak konuyla alakalı herhangi bir yaptırım uygulanmadı. Sıradan bir trafik kazası olarak değerlendirilse bile, kazaya mahal veren şoför ifadesi alınmak üzere adliyeye sevk edilir. Bu olayda da maalesef polis memuruna herhangi bir adli işlem yapılmadı” diye konuştu.    CEZASIZLIK   "Hakkari'de 2016-2017 süreçlerinde panzerle kafası ezilen insanlar gördük ve bunlara ilişkin bir yaptırım da yapılmadı" diyen Düşünmez, yargı kararlarıyla bu tür hak ihlallerinin meşrulaştırıldığını ifade etti. Düşünmez, “Maalesef cezalandırma erki kolluğa ya da iktidar yanlısı kişilere işlemiyor. Bu durum da yaşam hakkımızı ihlal ediyor. Maalesef bizi de hukuki yollara başvurma noktasında çekingen hale getiriyor. Cezasızlık politikası hak ihlallerinin devamını da getiriyor. Örneğin panzer bir kişiyi ezdiğinde fail bunu kendisine hak görüyor. Devamında, bugün bacağını ezdiği kişinin yarın vücudunum tamamını katletmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.    YARGI BAĞIMSIZLIĞI   Birçok insanın canına kasteden kişilerin dışarıda rahatça gezdiklerini belirten Düşünmez, sadece fikirlerinden kaynaklı tutuklananların sayılarının ise binlere ulaştığını söyledi. Düşünmez, “Yaşanan hak ihlallerinin önü yargı bağımsızlığı ile olur. Yargı, devletten üstün bir refleks göstermek zorunda. Yargı hükümetin arka bahçesi değildir. Artık hukuk tamamen bir partinin arka bahçesi olmaya başladı. Yargının bağımsız karar alabilme yetisini tekrar geri getirmek ve kanunlara uymasını sağlamak gerekir" ifadelerini kullandı.