Kaya'yı öldüren astsubay 'cezasızlık' talep etti 2021-04-21 19:50:39   DİYARBAKIR - Dilek Kaya'yı öldüren Astsubay Yusuf Çalışkan, cinayet sırasında alkollü olduğunu öne sürerek, Türk Ceza Kanunu'nun 34'üncü maddesi kapsamında cezasızlık talep etti. Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi TOKİ konutlarında 22 Mart 2020 tarihinde 35 yaşındaki Dilek Kaya'yı öldüren Astsubay Yusuf Çalışkan hakkında "kasten öldürme" suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Dilek Kaya'nın ailesi, avukatları Zülal Erdoğan, Zelal Erdenci, Şeyma Onur, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatları katıldı. SÜREKLİ ALKOLLÜ OLDUĞUNU TEKRARLADI Cinayet günü Dilek Kaya'nın evinde olduğunu belirten Çalışkan, Kaya ile "kıskançlık" yüzünden tartıştıklarını, mutfağa giden kayanın dönüşte kendisine bardak fırlattığını öne sürdü. Kaya'nın kendisine zarar vermemesi için eve gelirken koltuğun üstüne bıraktığı silahını, çantasını ve montunu alarak evden çıkmak istediği sırada Kaya'nın kendisine saldırdığını, iki kolunu tuttuğunu ve silahın o sırada patladığını öne süren Çalışkan, olaydan önce alkol aldıklarını ve kendisinin alkollü olduğunu ileri sürdü. Silahın ateşlenmesiyle kendisinin ve Kaya'nın zıt yönlere savrularak düştüğünü ifade eden Çalışkan, olaydan sonra kimseyi arayıp aramadığını hatırlamadığını, silahı kafasına dayadığını hatırladığını ama ateş edip etmediğini de hatırlamadığını ileri sürdü. İFADESİYLE ÇELİŞEN DURUMLARI HATIRLAMADI Sanık beyanlarının bitmesi üzerine yapılan çapraz sorgulamada, sanığın olay sırasında 2 kere silahın patladığı beyanını hatırlatan Avukat Zülal Erdoğan, olay yeri inceleme raporlarında olay yerinde 4 boş kovanın bulunduğunu hatırlatması üzerine Çalışkan, diğer 2 boş kovanı hatırlamadığını öne sürdü. Çalışkan'ın olayın salonda gerçekleştiği ve tartışma ile birlikte evden çıkmak için hareket ettiği yönündeki beyanlarına karşı Avukat Zülal Erdoğan, olay yerine giden polislerin kendisinin çıplak bulduğu, boxer dışında üzerinde bir şey bulunmadığına yönelik tutanakları hatırlatarak, "Çıplak mı dışarı çıkacaktı" diye sordu. Çalışkan, bunu da hatırlamadığını öne sürdü. Duruşmada, olaya tanık olmayan ancak olay gecesi Çalışkan'la telefon görüşmesi yapan meslektaşlarıyla tanıklıklarını anlattı. Cumhuriyet Savcısı, iddia makamı kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve şüphelinin kaçma şüphesinin bulunduğundan tutukluluk halinin devamını talep etti. 'KAYA'NIN VÜCUDUNDA ŞİDDET EMARELERİ VAR' Sanık beyanları karşı söz alan Avukat Zülal Erdoğan, sanığın beyanlarının kendisini aklamaya dönük olduğunu söyledi. Erdoğan, olayın meydana gelmesinin ardından sanığın ne 112 acil servisi ne de 155 polise ihbarda bulunmadığını söyledi. Erdoğan, "Sanık hiçbir yetkili mercii aramazken Ankara’da bulunan Kenan Karaer adlı arkadaşını arayıp toplamda iki defa telefonda konuşuyor. Maksimum 30 dakika konuşmuş oluyor. Sanık sonrasında götürüldüğü hastanede, arkadaşlarına ve polislere Dilek'i katlettiğini söylüyor. Ayrıca Dilek Kaya’nın vücudunda bir mermi izi varken olaydan öncesinde ve sonrasında vücutta şiddet emareleri var. Sanık maktulün kıskanç olduğunu söylüyor fakat sanığın whatssap görüşmelerine bakıldığında sürekli, ‘neredesin, kiminlesin, beni görüntülü ara’ dediği görülüyor. Burada asıl sanık Dilek'i adım adım takip edip kıskacı ve baskısı altına alıyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapor çok iyi incelenmelidir. Tüm dosyaya baktığımızda sanık cinayeti tasarlayarak ve kasten öldürmekten cezalandırılmalıdır" diye konuştu. Sanığın sürekli sarhoş olduğunu işaret eden Erdoğan, bu beyanların Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 34'üncü maddesinin kapsamında alkol ve uyuşturucu madde nedeniyle yaşanan bilinç kaybına dair cezadan kurtulmaya dönük beyanlar olduğunu kaydetti. SANIK AVUKATI CEZASIZLIK İÇİN İNCELEME TALEP ETTİ Sanık Çalışkan'ın sürekli "alkolü olduğu" vurgusunun ardından avukatı Recep Akdağ, TCK'nın "Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez." hükmün düzenleyen 34/1 maddesinin müvekkiline uygulanmasını için inceleme talep etti. Akdağ, ilerleyen duruşmalarda suç vasfının değişeceğinden sanığın gerekli adli tedbirlerle tahliye edilmesi talebinde bulundu. TCK 34'ÜNCÜ MADDE TALEBİNE RET Mahkeme, sanık avukatının müvekkilinin TCK 34'üncü madde uyarınca inceleme yapılması talebinin reddine karar verdi. Mahkeme, adli tedbir kontrolünün yetersiz kalacağı gerekçesiyle Çalışkan'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme davaya katılım talebinde bulunan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun talepleri ret, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatlarının talebini ise kabul ederek, duruşmayı 16 Haziran'a erteledi.