Şartlı tahliye bekleyen tutukluya ‘iyi hal’ engeli 2021-04-22 09:05:02 İSTANBUL - Bolu Cezaevi’nde 9 yıldır tutuklu Bayram Ari, “İnfaz Yasası” kapsamında “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmedi.  Meclis’te kabul edilen ve 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren kamuoyunda “İnfaz Yasası” olarak bilinen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu”nda yapılan değişiklik kapsamında infazını tamamlayan tutuklular tahliye edilmiyor. 9 yıldır tutuklu olan ve Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Bayram Ari (51) de şartlı tahliye bekleyen fakat “İnfaz Yasası” kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda tahliye edilmeyen tutuklulardan biri.  Ari, 17 Şubat’ta şartlı tahliye olması gerekirken, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi halli olmadığı” kararı gerekçesiyle tahliye edilmedi.    Kurul kararında cezaevinde bulunan çeşitli servislerin Ari’ye ilişkin hazırladığı raporlara yer verildi. Kararda yer alan “Yönetim servisi” gözlem değerlendirme raporuna göre, Ari’nin cezaevi içerisindeki tutum ve davranışlarının uyumlu olduğu belirtilerek, “Bununla beraber PKK’den ayrılmadığı, haklarını iyi niyetle kullandığı yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği konusunda kesin kanaat oluşmadığı, koğuş içerişinde bulunan diğer hükümlü ve tutuklularla herhangi bir sorununun bulunmadığı, dosyasının UYAP tetkikinden 19 Eylül 2018 tarihinden itibaren iyi halli olduğu, disiplin cezası almadığı” ifadelerine yer verildi.   SOMUT ÇABASI YOK!   “Eğitim ve öğretim servisi” tarafından hazırlanan gözlem değerlendirme raporuna göre, Ari’nin cezaevine girdiği süreçten bu yana kurum kütüphanesinden 8 adet kitap okuduğu aktarılarak, “Manevi rehberlik birimince yürütülen faaliyet ve çalışmalara hükümlünün herhangi bir katılım talebi olmadığı, kurumumuzda kurs yapılacak alanların yeterli sayıda olmaması, kurumumuzun yüksek güvenlikli olması ve güvenlik tedbirlerinin aksamaması adına ‘terör mahkumları’ kurslara alınmamaktadır. Ayrıca hükümlünün sosyal, kültürel, mesleki faaliyetlere talebi olmadığı, hükümlünün örgün veya yaygın eğitim öğretim adına herhangi bir talebi ve buna yönelik somut bir çabası olmadığı değerIendirilmiştir” denildi.   BEKLENTİLER GÖZLEMLENEMEDİ   “Psiko-sosyaI yardım servisi” gözlem değerIendirme raporunda da şu ifadelere yer verildi: “Hükümlünün kuruma geldiği İlk günlerde ardef formu doldurulmuş ve ilk bilgilendirilmesinin yapıldığı, fakat kişinin birey görüşme ve grup çalışmalarına katılmak için herhangi bir talebinin olmadığı, psiko-sosyal servis olarak bireysel görüşme talebinde bulunulmuş ancak görüşmeleri kabul etmemiştir. Kişinin kuruma yazdığı oda değişikliği talebi dilekçelerinden PKK örgütü içerisinde aktif olduğu düşünülüğünden tekrar suç işleme olasılığının olabileceği düşünülmektedir. Kişinin pandemi süreci öncesinde sportif faaliyetlere katılım gösterdiği, kişinin dosyası incelendiğinden kaldığı süreçte bireysel grup çalışmalarına katılmamasından dolayı salıverilme sonrasına dair planlarının veya beklentilerinin gözlemlenemediği değerIendirilmiştir.”   GÜVENLİK VE GÖZETİM   Kararda bulunan “Güvenlik ve gözetim servisi” gözlem değerIendirme raporunda ise, “Hükümlü kuruma alındığı tarih itibariyle kurumda yapılan genel kısmı aramalarda personele karşı gerekli kolaylığı sağlamadığı, kuruma geldiği tarihten zaman zaman koğuş değişikliklerine itirazda bulunduğu, tasarruf kuralına uymadığı” diye belirtildi.    ‘İYİ HALLİ DEĞİL’   Ari’nin kurum içerisinde verilen görev ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği öne sürerek, kararında, “Ceza infaz kurumunun düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uymadığı, işlemiş olduğu suçtan dolayı pişmanlık duyduğunun görülmediği, uygulanan iyileştirme programlarına katılma talebi olmadığı, kurumumuz psiko-sosyal servisinin bireysel görüşme talebini de kabul etmediği bu nedenle toplumla bütünleşmeye hazır olduğuna dair kanaat oluşmadığından tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riski bulunduğu anlaşılmakla iyi hallilik durumu değerlendirildiğinde hükümlü Bayram Ani’nin kurumumuzda bulunduğu süre içinde kurum kurullarına riayet etmediği, kurum görevlilerine karşı zaman zaman olumsuz davranışının bulunduğu, oda değişimlerinde, genel-kısmi aramalarda ve sayımlarda kurum personeline karşı gerekli kolaylığı sağlanmadığı, PKK’den kopmadığı, kurumumuzda barındırılmakta olan PKK örgütüne bağlı diğer hükümlü tutuklular ile birlikte hareket ettiğinden toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı bu nedenle hükümlünün gözlem değerlendirmesi idare ve gözlem kurulunca 6 ayda bir yapılan iyi hal değerlendirmelerine göre iyi halli olmadığına” ifadelerine yer verdi.    SOYUT GEREKÇELER   Duruma ilişkin konuştuğumuz Ari’nin avukatı Emrah Baran, kararın çok soyut gerekçelerle verildiğini söyledi. İnfaz değişikliği yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden sonra Bolu Cezaevi’nde 2 müvekkillerinin “İyi halli” olmadığı gerekçesiyle bırakılmadığını aktaran Baran, “Buradan tamamen soyut bir değerlendirmelerle müvekkillerimizin iyi halli olmadığına karar verildi. Örneğin bu müvekkillerimizin sosyo-kültürel etkinliklere katılmadığı söyleniyor. Ancak Bolu Cezaevi’nde siyasi tutuklulara dönük güvenlik gerekçesiyle bu tarz etkinlik ve kurslar yapılmıyor. Siyasi mahpuslar bunlara dahil edilmiyor. Her iki müvekkilimizin de iyi halli olmadığına gerekçe gösterilen nedenlerden birisi de oda aramalarında gerekli kolaylığı sağlamadığıdır. Şimdi müvekkillerin arama esnasında görevlilere herhangi bir tehdit oluşturmamış buna ilişkin herhangi bir tutanak tutulmamış. Bu konuda haklarında herhangi bir cezaevi soruşturması başlatılmamış. Soyut bir şekilde cezaevi idaresince müvekkillerin gerekli kolaylığı sağlamadığı yönünde değerlendirme yapılmış. Şimdi biz gerçekten burada idarenin beklentilerini anlayamıyoruz. Oda aramaları müvekkillerimizden aldığımız bilgilere göre şu şekilde yapılıyor: Odadaki tüm mahpuslar dışarı çıkarılıyor, bir mahpus tek bekletiliyor ve oda araması gerçekleşiyor” dedi.   ZORLAMA BİR DURUM   Bolu Cezaevi’nde koğuşların 3 kişilik olduğunu dile getiren Baran, “Fakat bazı odalarda 3’ten fazla kişi kalıyor ve yatak bulmakta sıkıntı yaşıyor. Bu durumda tutukluların koğuş değiştirme talebi gayet normal. Bu durumda kişilerin örgütle bağının olduğu sonucunu çıkarmak gerçekten çok zorlama bir durum. Bunlardan da görüldüğü gibi müvekkillerimiz çok soyut bir şekilde iyi halli olmadığına karar veriliyor” ifadelerini kullandı.   Baran, İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’nın verdiği karara ilişkin İnfaz Hakimliği’ne itiraz başvurusunda bulunacaklarını söyledi.    ‘REJİM İHSAS EDİLDİ’    İnfaz yasasında yapılan değişikliklere de değinen Baran, “Özellikle 89’uncu maddede bir takım değişiklikler yapıldı. Siyasi mahpusların sürekli olarak gözetlenmesine zemin oluşturacak bir rejim ihdas edildi. Burada mahpusların 6 aylık süreyle sürekli iyi hal değerlendirmesine tabi tutulması kararı alındı. Ayrıca söz konusu düzenlemede İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlıkları’nın yetkileri arttırıldı. Bunlara kişinin denetimli serbestlikten yararlanması, açık cezaevine ayrılması, koşullu salıverilmeden yararlanması noktasında belli bir karar yetkisi tanındı. Bir kere burada yapılan değişiklikler Anayasaya ve eşitlik ilkesine aykırı düzenlemeler. Bu düzenlemeler kişinin suç işleme noktasında pişman olup olmadığı, yine kurumdaki davranışları, eğitim programlarına katılıp katılmadığı gibi hususlar var. Bu gerekçeler hukuki denetime tabi tutulabilecek gerekçeler değil. Şimdi biz bir kişinin suç işleme noktasında pişman olup olmadığını hukuki denetimini nasıl yapacağız? Yasal düzenleme sübjektif değerlendirmeye açık bir kapı bırakıyor. Hapishanedeki Gözlem Kurulu Başkanlıkları bu soyut dayanaklardan soyut yasaya sırtını dayayarak bu şekilde kararlar verebiliyor” diye konuştu.   Bolu Cezaevi’nde koşullu salıverilmesine 4 yıl kalan 100’ün üzerinde tutuklunun bulunduğunu paylaşan Baran, bunların birçoğunun da 1990’lı süreçte müebbet hapis cezası alan kişiler olduğunu söyledi. Baran, infaz yasasının düzenlenmesinde müebbet hapis cezası alan siyasi tutukluların şartlı salıverilmesini engellemeye yönelik olduğunu sözlerine ekleyerek, “Bu şekilde müvekkillerimizin umut hakkı tamamen ellerinden alınmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.    ‘BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ’ TEHTİDİ   Bolu Cezaevi’nde çok sayıda hak ihlalinin yaşandığını dile getiren Baran, şunları söyledi: “Birincisi müvekkillerimiz sağlığa erişmede ciddi sıkıntılar yaşıyor. Mart ayı içinde odalarda aramalar yapılmış ve aramalar sırasında görevlilerin provakatif davranışları olduğu müvekkillerimiz tarafında bize iletildi. Örneğin, A53 koğuşunda yapılan arama sırasında infaz memurlarında siyasi mahpuslara ‘yaşadığınıza dua edin. Bir gece ansızın gelebiliriz’ şeklinde tehditlerde bulunulmuş. Yine A30 koğuşunda yapılan arama sırasında koğuşta 3 kişi bulunuyor. Aramada 2 kişi kendi arasında Kürtçe konuşuyor. Bu nedenle bunlar hakkında disiplin soruşturması açılıyor ve bunun sonucunda 5 günlük hücre cezası veriliyor. Bu kararı da 3 kişinin kaldığı koğuşta ‘diğer tutukluları isyana kalkıştırmak’ gerekçesiyle veriliyor. Ayrıca haberleşme hakları da çok sayıda engelleniyor” şeklinde konuştu.   MA / Ferhat Çelik