ÖHD Eş Genel Başkanı: Grevdeki tutukluların kontrolleri yapılmıyor 2021-04-24 09:11:21 İSTANBUL - Açlık grevinde olan tutuklulara karşı artan baskılara dikkati çeken ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, “Pandemi gerekçe gösterilerek mahpusların tüm hakları ellerinden alınmış durumda” dedi.   Cezaevlerinde artan hak ihlallerinin son bulması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle tutuklular 27 Kasım 2020’de süresiz-dönüşümlü açlık grevi başlattı. 149 gündür açlık grevini sürdüren tutuklular, tecride son verilip, hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasını istiyor.   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, cezaevlerinde karşılaştıkları hak ihlalleri ve devam eden açlık grevine dair konuştu.   HUKUKSUZ   Açlık grevlerinin Öcalan’a uygulanan tecridin son bulması talebiyle başladığını hatırlatan Alcan, Öcalan’ın yıllardır hem aile hem de avukatlarıyla görüşmesinin engellendiğini ifade etti. Öcalan üzerinde insan haklarına aykırı bir şekilde kişiye özel bir hukukun uygulandığının altını çizen Alcan, “Bu durum tamamen yasalara aykırıdır. Mahpuslar da bu hukuksuz uygulamaların son bulması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması talebiyle süresi dönüşümlü açlık grevine başladılar” dedi.   SAĞLIĞA ERŞİM ÇOK ZOR   Açlık grevlerinin kişinin sağlığında ciddi hasarlar bıraktığını dile getiren Alcan, “Pandeminin etkili olduğu, tutukluların sağlığa erişiminin çok zor olduğu ve düzenli beslenmenin çok zor olduğu bir dönemde tutuklular bu grevi yapıyor. Ağır hastalıkları olan tutuklular dahi hastaneye gidemiyor. Çünkü gittikleri taktire hastalık kapma riskleri çok yüksek. Bir de hastaneye gidip geldikten sonra 15 gün boyunca karantinaya alınıyor. Bu koşullarda tutuklular açlık grevini sürdürüyor. Açlık grevlerinin kendisi zaten zor bir süreç ama pandemi koşullarında daha da zor bir süreç geçirdikleri ortada” diye konuştu.   KONTROLLER YAPILMIYOR   Düzenli olarak ayda bir cezaevlerini ziyaret ettiklerine vurgu yapan Alcan, 3 ayda bir de cezaevlerindeki hak ihlallerini rapor haline getirdiklerini ve bunu kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi. Bu süreçte açlık grevine giren tutuklular hakkında cezaevi idareleri tarafından disiplin soruşturması başlatıldığının altını çizen Alcan, “Hazırladığımız son raporumuzda da bu durum çok rahatlıkla görülebilir. Yine bunun yanında özellikle bazı cezaevlerinde açlık grevine giren tutukluların tuz ve şekere ulaşması konusunda sorunlar çıkartılıyor. Normalde açlık grevine giren tutukluların günlük olarak tansiyon ve nabızlarının ölçülmesi ve kontrol edilmesi gerekir. Fakat bazı cezaevleri bunu yapmıyor. Bazı cezaevleri tutukluların revire çıkabileceğini söylüyor ama bazı cezaevleri buna izin vermiyor” diye konuştu.   SAVUNMA NOTLARINA EL KONULDU   Açlık grevlerinin başlamasıyla birlikte bazı cezaevlerinin kantininde satılan radyolara dahi el konulduğunu belirten Alcan, yine tutukluların aldığı notlar ve savunma notlarının da toplatıldığını söyledi. Birçok cezaevinde tutuklara dönük ağır baskıların yapıldığı dile getiren Alcan, “F tipinde kalan tutuklular 2’şerli ya da 3’erli koğuşlarda kalıyorlar. Bir yıldan fazladır bunlar spora dahi çıkamıyor. Kültürel ve sosyal faaliyete çıkamıyorlar. Normalde odalarda kalan kişiler diğer odalarda kalanlarla birlikte spora, sosyal etkinliklere çıkma hakları var. Ama pandemi gerekçe gösterilerek şuanda mahpusların oda arkadaşları dışında kimse ile görüşmesine izin verilmiyor. Bu da aslında kısmi bir tecrit. Çünkü 2 kişi kalıyorsunuz ve bir yıldır başka kimseyi göremiyorsunuz” dedi.   TÜM HAKLAR ALINDI   Tutukluların uzun süredir aileleriyle görüşmediğinin altını çizen Alcan, şöyle devam etti: “Tutuklular aileleriyle ancak kapalı örüş yapılıyor. Avukatlarda ancak kapalı görüş yapabiliyor. Elbette sağlıklarını düşünerek buna bir şey demiyoruz. Yine tutukluların telefon hakları haftada iki defa bulunmasına rağmen şimdi tek defa kullanıyorlar ve 20 dakika kullanmalarına izin veriliyor. İfade ettiğimiz gibi birçok tutuklunun cezaevinde kaynaklan sağlık sorunları var. Ama pandemi koşulları diye hastaneye götürmüyorlar ya da ring araçlarıyla götürüyorlar. Getirildiklerinde de 15 günlük karantinaya alınıyor. Bu nedenle de tutuklular hastaneye gitmiyorlar. Bu gitmeme bir tercih değil cezaevi tarafından bir zorunluluk olarak dayatılıyor. Örneği duruşması olan tutuklular yüz yüzelik ilkesi gereği hakim karşısına geçip kendi durumunu anlatması gerekirken duruşmalara gidemiyorlar. SEGBİS üzerinde sorgular yapılıyor. Kısacası pandemi gerekçe gösterilerek mahpusların tüm hakları ellerinden alınmış durumda.”   VİRÜS HAFTA SONU MU BULAŞIYOR?   İktidarın pandemi bahanesiyle bütün ülkeyi bir cezaevine dönüştürmek istediğine vurgu yapan Alcan, “Saat 05.00’e kadar bulaşmayan Kovid-19, 05.00’ten sonra mı bulaşıyor? Hafta içi bulaşmayan virüs hafta sonu mu bulaşıyor? Bu ülkede bir basın açıklaması dahi yapılmazken binlerce kişilik kongreler yapılabiliyor. Yani hukuksuz bir şekilde pandemi kullanılarak insanların hakları tamamen ellerinden alınıyor” şeklinde konuştu.   MA / Ferhat Çelik