Piroğlu: Engelliler mücadeleye girişmeli 2021-05-10 09:12:17   İSTANBUL - Binlerce engellinin sorunlarına karşı somut çözümler istediğini belirten HDP Milletvekili Musa Piroğlu, “Engelliler ricacı ve yardım ister bir konumdan çıkarak, hak ettiklerini almak için mücadeleye girişmek zorundalar” dedi.   Her yıl dünyanın 156 ülkesinde kutlanan 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, Türkiye’de engellilerin artan sorunlarıyla karşılanıyor. Günlük yaşamda eğitimden sağlığa zorluklarla karşılaşan engelliler, sorunlarına çözüm bulamıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu ile Engelliler Haftası nedeniyle yaşadıkları sorunları ve HDP Engelliler Komisyonu’nun “Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında başlattığı “Engellilere Yönelik Ayrımcı Tabirleri Tespit Etme Araştırması” çalışmasını konuştuk.    SOMUT SORUNLARA ÇÖZÜM    Dünya Engelliler Haftası’nda birçok mesajın yayınlanacağını ifade eden Piroğlu, “Yüce gönüllülük gösterileri ve vicdan çağrılarıyla toplumun ne kadar yardımsever olduğu anlatılacak. Oysa engellilik meselesi, toplumsal bir meseledir. Fiziksel yeti kaybıyla alakası yok. Tıbbi bir sorun değil ve engellilerin çok somut sorunları var. Bu somut sorunlara çözüm istiyorlar. Engelliler erişim koşullarının yaratılmasını, kent dokusunun ve ulaşımın erişime uygun hale getirilmesini, eğitim ve istihdam alanlarının kendilerine açılmasını ve vatandaşlık haklarından bütün vatandaşlar gibi eşit yararlanmayı talep ediyorlar. Devlet ve yerel yönetimler bu konuda üstüne düşeni yapmak zorunda” dedi.   SALGINLA ARTAN SORUNLAR    Piroğlu, salgının sosyal sonuçlarının toplumun ezilenleri üzerine yıkıldığını belirterek, “Engelliler zaten bu ülkede ağır ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşuyorlardı, salgınla beraber katlandı. Çok sayıda engelli işinden çıkarıldı. Sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamıyorlardı, bu daha da zor duruma geldi” ifadelerini kullandı.    EZİLENİN EZİLENİ!    “Engellileri bu ülkede ezilenlerin ezileni olarak adlandırabiliriz” diyen Piroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayıları tahmini olarak 10 milyon civarında. Bunların 6 ya da 7 milyon civarında olanı fiziksel ve zihinsel engelli gruplarından oluşuyor. Engellilerin ailelerini de kattığımızda, bu 20-25 milyonluk bir nüfus oluşturuyor. 10 milyon engelliyi, sokakta gündelik hayatın içerisinde, sanat, siyaset sahnesinde, iş dünyasında, çalışırken ya da eğitim alanında çok fazla görme şansımız yok. Bunun sorumluluğu ya da sebebi engellilerin bu alanlara girmek istememesi, sokağa çıkmak istememesi değil, tek sebebi sokağa çıkma koşullarının olmamasıdır.”   BAĞIMLI HALE GETİRİLİYOR   Devletin, yerel yönetimlerin ve toplumun engel sorununun tıbbi bir mesele olarak ele alınması gerektiğini savunduğunu dile getiren Piroğlu, “Bu tanım aslında normal insan tanımı üzerinden konuluyor. Tıbbi tanım konulunca, meselenin çözümüne yaklaşım da tıbbi oluyor. Yardımla hayatta kalan, yardım edilmesi gerekilen kişi olarak tarif edilen bir yere geliyor. Devlet politikaları engellileri yardımla hayata tutunan, yardımla yaşayan bir yerde yakalıyor. Bu noktada da engellilere yönelik yaklaşımda bir vatandaş olarak görmek yerine yardım edilmesi gerekilen bir yük olarak görüyor.  İktidar bir sürü sözleşme kabul etti ama bunların gereklilikleri yerine getirmiyor. Engellilere bir bakım aylığı bağlayarak ailenin sırtına yıkıyor. Aylığı aileye vererek, engelliyi bağımlı hale getiriyor” diye belirtti.   RAPOR SİSTEMİ    İktidarın engellilere yönelik hizmetleri engelleyecek bir takım adımlar attığını anımsatan Piroğlu, “İktidar rapor sistemini değiştirdi. Engellilerin sağlık raporu alması neredeyse imkansız hale geldi. Yüzde 90 engelli insanlar yüzde 40 durumuna düşürüldü. Maaşları ve bakım aylıkları kesildi. Tekerlekli sandalye bin 200-bin 500 TL arasında değişiyor. İyi bir tekerlekli sandalye ise 10 bin-30 bin TL arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.   ESAS YAPI YEREL YÖNETİMLER   Haklarını kullanabilecekleri, sosyal hayata düzenli katılabileceklerini koşulların yaratılması gerektiğinin altını çizen Piroğlu, “Engellilik meselesi ile ilgilenmesi gereken esas yapı yerel yönetimlerdir. Güçlendirilmiş yerel yönetimler engellilik sorununda erişimi, fiziksel ya da ekonomik desteğini sağlamakla görevlidir. Dünyada böyle yapılan yerlerde, sorunlar daha çabuk çözülüyor. Oysa merkezi devlet yapısıyla sürekli denetimler, değişiklikler engellileri aileye bağımlı kişiler haline getiriyor. Bunların kalkması gerekiyor” şeklinde konuştu.   ENGELLİ HAREKETİ    İktidarın ve yerel yönetimlerin harekete geçmemesini eleştiren Piroğlu, devamında şunları söyledi: “Bu duruma karşı biz ne yapacağız? Bir engelli mücadelesi ne yazık ki ortaya çıkmış durumda değil. Birbirinden bağımsız ve kopuk engelli örgütleri var, büyük oranda devlete ve yerel yönetimlere bağımlı olarak çalışıyorlar. Bu da örgütleri bağımlı hale getirmiş durumda. Oysa bizim iktidarı ve yerel yönetimleri zorlayacak bir engelli hareketine ihtiyacımız var. Bu hareketin ana öznesi de engelliler olmak zorunda. Engelliler ricacı ve yardım ister bir konumdan çıkarak hak ettiklerini almak için mücadeleye girişmek zorundalar.”   TOPLUMSAL EKSİKLİKLER    Partisinin başlattığı çalışmanın sadece devlete ve yerel yönetimlere karşı bir mücadele çağrısı olmadığını vurgulayan Piroğlu, “Aynı zamanda toplumsal muhalefetin eksikliklerini de ortaya koymak zorundayız. Sendikalar, kitle örgütleri ne yazık ki engelli konusunda devletten farksız konumdalar. Konumları binaları buna uygun değil. Engellilik bu ülkede savaş dışında en çok iş kazalarından kaynaklı oluşuyor. Sendikaların binaları, sosyal tesisleri, iş kazası geçirmiş işçilerin kullanımına uygun değil” diye belirtti.   ÇALIŞMALAR    Koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle eylem ve etkinliklerini gerçekleştiremediklerini söyleyen Piroğlu, yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “İlk toplantımızı eş genel başkanımızın katılımıyla gerçekleştirdik. Bu toplantı sosyal medyadan yayınlandı. Bu toplantı oldukça kalabalıktı. Sokağa çıkma yasaklarından sonra da bütün kurumları gezerek, bu manifestoyu ve manifestodan öte bir engelli hareketi nasıl yaratabiliriz diye bir tartışma yürüteceğiz. Ben de bir vekil olarak, sorunları ve çözüm önerilerini Meclis’te rutin olarak dile getirmeye çalışacağım.”   SORUNLAR POLİTİK    Başlattıkları çalışmanın pek çok kurum tarafından olumlu karşılandığını belirten Piroğlu, “Pek çok insan bunun çok önemli bir katkı olacağını ve diğer partilerin engellilere yönelik bakış açısını değiştirilebileceğini söylediler. Hatta kampanya konusunda da bize her çeşit desteği vermeye açık hale geldiler. Biz bundan sonrasında bunu derinleştirip, kalıcı hale getirmek ve politik bir engelli hareketi örmek istiyoruz. Sorunlar politik, engelli meselesinin çözüleceği yer de politik iktidar. Yani yasaların çıkması ve uygulanması gerekiyor. Mevduatın uygulanır hale gelmesi gerekiyor” diye belirtti.   ALTERNATİF İÇERİYOR   Çalışmanın iktidarın ve var olan toplumun engelli bakışına bir alternatif içerdiğinin altını çizen Piroğlu, “Ciddi talepleri ve farklı duruşları var. Tıbbi engelli bakış açısının yerine toplumsal engelli bakışıyla cevaplar üreten bir manifesto yayınladık. Bizim temel taleplerimiz ilk olarak engellilerin toplumsal hayata katılmasının önündeki bariyerlerin kaldırılmasıdır. Kamuda işe alınmaları gerekir. İşe alanlar yan işlerde işe almakta, yeteneğine göre işe alınmalılar. Engel aslında kişinin toplumsal hayata katılmasının toplum tarafından engellenmesidir. Toplum tarafından engellenme, istihdam kaynaklarının açılmamasıdır” ifadelerini kullandı.   ÇÖZÜM İÇİN MÜCADELE    Sosyal, ekonomik, toplumsal ve fiziki ağır sorunlarının olduğuna değinen Piroğlu, engellilerin bir araya gelerek sorunlarına çözüm bulabileceğini söyledi. Önyargılardan kurtulmaları gerektiğini belirten Piroğlu, “Bizim sevgiye, yüce gönüllülüğe, yardıma ihtiyacımız yok. Bizim somut sorunlarımız var. Bunların çözümlerini bekliyoruz. Bunun içinde bütün engelli bireyleri, yapılarını, çevresini hareket etmeye çağırıyoruz. Gelin beraber bu sorunları çözmek için harekete geçelim” diye seslendi.    MA / Kadir Güney