'Kürt dilinin katili olmayalım' 2021-05-15 09:04:20 VAN - Kürt diline sahip çıkarak, sineması ve edebiyatın gelişimine katkı sağlanacağını belirten eğitmen Elif Gemicioğlu, dili sonraki nesillere aktarmamanın "dil katili" anlamına geldiğini söyledi.  Kürt Dil Bayramı’na ilişkin konuşan Kürtçe Dil Eğitmeni Elif Gemicioğlu, anadilde eğitimin önemine ve konuşulmayan dillerin yok olma tehlikesine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerini paylaşan Gemicioğlu, dünyada konuşulan 6 bin dil olduğunu ve bu dillerden 200’ünün yok olduğunu vurguladı.     Ezilen ve anadilde eğitim göremeyen halkların anadillerini konuşamayıp nesillere aktaramadığına dikkati çeken Gemicioğlu, dilin unutulmasındaki temel nedenin “dili konuşmamak” olduğunu vurguladı.    Bir dilin yasaklanması ve engellenmesine karşı, halkın diline sahip çıkması durumunda nesillere aktarılacağına değinen Gemicioğlu, “Nesillere aktardığımız vakit, dilin ömrünü 100-200 yıl uzatmış oluruz” dedi.    SAHİP ÇIKILMAZSA...   Dili yasaklanan halkların çocuklarının egemen olan dil ile büyüdüğünü belirten Gemicioğlu, “Eğer Kürt siyasetçiler siyasetlerini Kürtçe yapar ve Kürtçeye öncülük ederlerse, bu durum toplumu olumlu etkiler. Sanatçılar sanatını Kürtçe yapar, halkla olan ilişkilerini Kürt dilinde sürdürürse, Kürtçe sinema yapılırsa, Kürtçe edebiyat yapan insanlar çoğalırsa dil yok olmaz. Kürtçe, Türkiye Cumhuriyeti tarafından yasaklanan bir dil. Kaybolmayacağı gerçeği bir dilin yok olmayacağı anlamına da gelmez. Eğer sahip çıkılmazsa 60-70 yıla kadar yok olabilir. Çünkü yeni nesil Kürtçe konuşmuyor” ifadelerinde bulundu.     KADININ ROLÜ   Dilin asıl taşıyıcısının kadınlar olduğunu söyleyen Gemicioğlu, dilin yaşatılmasında kadının önemli bir rolü olduğunu belirtti. Gemicioğlu, “Erkekler eskiden askere gittiklerinde Türkçeyi öğreniyorlardı. Fakat kadınlar her zaman dilini konuşup orijinalliğini korudu. Fakat günümüzde genç anneler asimilasyon ve egemen psikolojisinden etkilenip dili fazla koruyamıyorlar. Dili var eden kadındır, aynı zamanda dili koruyan da kadındır. Ama bu görev sadece kadına yüklenmemelidir. Çünkü dilin yaşatılması sadece kadının görevi değil, tüm Kürtlerin görevidir” şeklinde konuştu.    ANADİLDE EĞİTİM   Kürtçe konuşarak büyüttüğü 3 yaşındaki çocuğunun, sokağa çıktığı zaman başka çocuklarla iletişim kuramadığını dile getiren Gemicioğlu, dışardaki çocukların Türkçe konuştuğunu ve onları bu şekilde büyüten ailelerin oğluna haksızlık ettiğini aktardı. Gemicioğlu, “Bazen parka gittiğimizde orda 30 çocuk varsa sadece ikisi Kürtçe konuşabiliyor. Aslında çocuklar anadilleriyle büyüdüklerinde onlara daha büyük bir imkan sağlanmış olur. Birçok bilge insan ‘Çocuk anadilini öğrendiğinde diğer dilleri daha çabuk öğrenir’ diyor” örneğini verdi.    Çocuklara Kürtçe kurs verdiği döneme ait bir anısını anlatan Gemicioğlu, “Çocuklar sadece kendi bölgelerinin ağızlarını biliyorlardı. Bir öğrencime Kürtçe bir örnek verdim ve ‘Ben Türkçe söyleyeceğim sen Kürtçeye çevir’ dedim. ‘Ben şarkı söylüyorum’ dedim ve Kürtçeye çevirmesini istedim. Öğrencim hemen ‘Ez sitranan dibêjim’ dedi. Sonrasında ‘Bunu geçmiş zamanda söyleyebilir misin?’ dedim. ‘Min stran digot’ dedi. Sonra ben de ona ‘İşte İngilizce de böyledir. Bu örnekten sonra çocuklar beni daha iyi anladı. Ondan sonra öğrenciler diğer öğretmenlerine, ‘Elif öğretmenimiz Kürtçe anlatınca daha iyi anladık’ demişler. Burada anadilde eğitimin önemini görüyoruz” diye konuştu.    Dili korumanın bir ideoloji veya bir partinin işi olmadığını aktaran Gemicioğlu, kendisine “insanım, ben de hak sahibiyim, dilime kültürüme önem veriyorum” diyen tüm Kürtlerin bu mücadeleyi yürütmesi gerektiğini söyledi.    'DİL KATİLİ'    Dilin sonraki nesillere aktarılmamasıyla o dilin katili olunacağını söyleyen Gemicioğlu, “Çocuğuma Kürtçe öğretmezsem, gelecek için dilin bir ayağını kırmış olurum. Belki o çocuk Kürt bir sinemacı olacak. Neden olmasın? Eğer Kürtçe büyütmezsem o zaman Türkçe veya başka bir dilde sinema yapacak. O zaman da Kürtçe sinemaya zarar vermiş olurum. Belki de bir edebiyatçı bir yazar veya şair olur. Aynı zamanda o alanları da ortadan kaldırmış oluyorum. Hiç değilse iyi bir Kürt sinema izleyicisi olur. O zaman da ben Kürt sinema izleyicisini ortadan kaldırmış oluyorum. Belki Kürtçe okumak isteyecektir, o zaman da Kürtçe okuyucusunu ortadan kaldırmış olurum. Dil yaşamın ve yurtseverliğin temelidir. Yani bir insanın temelidir. Bana göre bu durum dili katletmektir. Herkes üzerine sorumluluk alsın ve ‘Neden dili yaşatmıyorum, ben bu çocuklara ne kadar zarar veriyorum’ diye sorsun” dedi.