Avukat Erol: Kürt siyasetçilerini yargılamanın kolay olmadığını gördüler 2021-06-25 09:04:10 ANKARA - Kobanê Davası’nda avukatların ve siyasetçilerin henüz ellerini tam açmış olmadığını belirten avukat Özgür Erol, “Bu dosyadaki bütün öldürme olaylarını, 7-8 Ekim’de harekete geçen mekaniği ortaya çıkaracağız" dedi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 3’üncü duruşmasının son oturumu, bugün Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmanın 9 oturumu HDP’li siyasetçilerin savunmalarıyla devam ederken, mahkeme heyetinin “HDP binaları niye hiç saldırıya uğramadı” sorusunu yönelttiğinden bir gün sonra 17 Haziran’da İzmir il binasına yapılan saldırıda Deniz Poyraz katledildi, 21 Haziran’da ise Anayasa Mahkemesi (AYM) HDP’nin kapatılması istemiyle sunulan iddianameyi kabul etti. Duruşmanın geçen 9 oturumda yaşananları, mahkeme heyetinin yönelttiği soruları ve HDP’ye yönelik saldırıyı dava avukatlarından Özgür Erol, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.   Kobanê Davası dosyasının Türkiye siyasi iklimindeki nefret, kutuplaştırma, ötekileştirme ve linç ortamının hukuk alanına yansıması olduğunu belirten Erol, “Tam anlamıyla ötekileştiren, linç etmeye çalışan bir dosya söz konusu. Dolayısıyla dosyanın başlangıcından itibaren burada kurulan mahkeme dediğimiz mekanizma, bu ifa edilecek hüküm verme görevini çok hızlı bir şekilde yapıp sonuçlandırmaya odaklanmıştı. Fakat onlarca siyasetçi ve Kürt siyasetinin en deneyimli simalarını bu biçimde yargılamanın çok da kolay olmayacağını sanırım bu 9 günlük periyota gördüler” diye belirtti.   KRİMİNAL DURUM YOK   Mahkeme heyetinin duruşma sırasında siyasetçilere yönelttiği sorulara ilişkin de Erol, “Bu dosyada mahkeme heyetinin siyasetçilere soru olarak yöneltebileceği kriminal bir durum zaten yok. Dolayısıyla mahkemenin sorabileceği sorular siyasetçilerin düşüncesine yönelik. ‘Şunun hakkında ne düşünüyorsunuz, şu örgüt hakkında ne düşünüyorsunuz ya da Kürdistan neresi’ gibi sorular ve afaki sorular. Örneğin tersinden kanıt çıkarmaya çalışan sorular soruyor. Mesela ‘HDP binaları neden saldırıya uğramadı’ gibi bir soru. Varsa bir saldırı bunu sorun. Bununla yargılananların bir ilgisi varsa bunu sorarsınız” dedi.   DOSYA GARABET   Mahkemenin iddianame ve eklerini incelemediğini vurgulayan Erol, “İnceleseler, HDP Antep Şahinbey ve Esenyurt ilçe binası 7-8 Ekim’de yakılmadı mı? Türkiye siyasi tarihinde, HDP’den daha fazla binası yakılan, çalışanı tutuklanan, üyeleri öldürülen, yöneticileri tehdit edilen bir siyasi parti mevcut mudur? Bu dosyanın içeriği tamamen bir garabetten ibaret olduğu için, bir garabetten üretebileceğiniz sorular da ancak bu kadar afaki ve düşünsel olabilir” diye konuştu.   Türkiye siyasi iklimine hakim olan ne kadar olumsuz, negatif, ötekileştiren, kutuplaştıran linç eden özellik varsa bunun hukuk alanına da sirayet ettiğini ve hukuk eliyle uygulanmaya çalışıldığını dile getiren Erol, “Türkiye’de bugün hukuk yönetilmektedir. Türkiye hukukla yönetilmiyor. Türkiye’de hukuk yönetiliyor. Türkiye’deki hukuk siyaset tarafından yönetilmeye alıştığı için bu davalar da bunun bir uzantısı” ifadelerinde bulundu.    UMUDA ODAKLANMALI   HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin de konuşan Erol, şöyle devam etti: “Esasen kapatılacak bir durum ortada yoktur. Buna rağmen kapatılmasına yönelik karar, ne siyasetten milyonlarca kişiden oy almış bir siyasi partiyi ne bir halkın özgürlük talebini ne de Türkiye’de hak iddiasında bulunan tüm kesimlerin hak iddialarını ortadan kaldırmayacak. O siyasi hak talebi kendi yatağına akar. HDP, sadece resmi bir siyasi parti tüzüğünden ibaret değildir. Bu bir siyasi harekettir. Dolayısıyla ‘kapatma olur mu olmaz mı’dan ziyade bu siyasi hareketin, Türkiye’nin geleceğinde gerçekten en demokratik umut olduğunu unutmadan bütün değerlendirmelerimizi buna göre yapmalıyız, moral ve maneviyatımızı bu umuda odaklamalıyız."    7-8 EKİM MEKANİĞİ    Tüm bu yargılama süreçleri karşısında savunma avukatları olarak yapacakları çok şeyin olduğunu ifade eden Erol, sözlerini şöyle tamamladı: “Kuşkusuz müvekkillerimiz son derece önemli siyasetçiler. Biz de bu dosyalara iddia makamının, mahkemenin ya da bu dosyaya dahil olan diğer tüm kesimlerin de ötesinde çok ciddi bir hazırlık yapıyoruz. Elimizdekileri henüz açmış değiliz. Bunları açıp tek tek tartışacağız. Bu dosyadaki bütün maktullerin, bütün öldürme olaylarını, 7-8 Ekim’de harekete geçen mekaniği, dinamiği ortaya çıkaracak çalışmalarımız yapacağız ve bunu ortaya koyacağız. Bu konuda ciddi bir çalışma yürütüyoruz.”    MA / Zemo Ağgöz