‘Açlık grevine giren tutukluların talepleri biran önce karşılanmalı’ 2021-07-13 18:30:44   HABER MERKEZİ- Cezaevlerinde 229 gündür süren süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi ve tecride ilişkin gerçekleşen açıklamalarda Adalet Bakanlığı’na sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapılarak, tutukluların taleplerinin biran önce karşılanması gerektiği belirtildi.  Cezaevlerinde 229 gündür süren süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine ilişkin çok sayıda ilde basın açıklaması gerçekleştirildi. Mersin Cezaevi İzleme Koordinasyonu, cezaevlerinde 229 gündür süren süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube binasında basın açıklaması yaptı. Koordinasyon adına açıklama yapan Avukat Halil Güngör, 229 gündür süren açlık grevi eyleminin 107 cezaevinde devam ettiğini hatırlattı. Tutukluların en temel haklarının bilinçli politikalar ile engellendiğini dile getiren Güngör, engellerin kaldırılması için yapılan tüm girişimlerin ise sonuçsuz bırakıldığını kaydetti. ‘AİLE VE AVUKAT GÖRÜŞLERİ YAPTIRILMALI’ PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin sonlandırılması için açlık grevlerinin yapıldığının altını çizen Güngör, tecridin BM Mandela Kuralları’na, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek, “Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli, gerek avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır” dedi.   ‘BAKANLIĞI SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUZ’ Açlık grevi sonucu yaşanacak olası bir ölümden kaygılandıklarını aktaran Güngör, “Bu noktada hali hazırda devam eden süresiz dönüşümlü açlık grevleri ilerlemeden ve can kayıpları yaşanmadan çözüm üretilmesi için Adalet Bakanlığı’nı sorumluluklarını yerine getirmeye bunun yanı sıra ülkemizdeki tüm sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri ve toplumun her kesimini bu can yakıcı soruna karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu. URFA Urfa’da Açlık Grevi İzleme Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi’nde yapılan açıklamaya koordinasyon üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada konuşan ÖHD Şube Eşbaşkanı Ayşe Şehriban Demirel, Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 80 tutuklunun açlık grevi eylemini sürdürdüğünü belirterek, “Açlık grevine giren tutukluların durumlarının daha tehlikeli bir noktaya gelmeden talepleri değerlendirilmelidir. 5’er gün dönüşümlü yapılan açlık grevlerinin bundan sonra 15’er gün dönüşümlü hale geleceği ve durumun daha da ciddi boyutlara varabileceği bilinmelidir. Taleplerin karşılanmaması durumunda hapishanelerde devam eden açlık grevlerinin tutukluların sağlık ve yaşam hakkına yönelik kötü sonuçlarının ortaya çıkacağı ve bu durumdan dolayı yetkililerin sorumlu olacağı açıktır” dedi. Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.   İZMİR İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük  İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Ege-TUHAYDER ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İzmir şubeleri siyasi tutukluların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış olduğu açlık grevi eylemlerine ilişkin açıklama yaptı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamaya kurum temsilcileri katıldı. "Açlık grevi 229'ncu gününde. Tecrit İnsanlık suçudur" pankartının açıldığı eylemde açıklamayı İHD yöneticisi Ahmet Çiçek okudu. EGE BÖLGESİ RAPOR Çiçek, açıklamada imzası bulunan kurumların ege bölgesindeki cezaevlerini ziyaret ettiğini, açlık grevine giren tutuklularla görüştüğünü, onlardan aldıkları bilgileri ise rapor haline getirdiklerini söyledi. Çiçek yapılan görüşmelerde, birçok cezaevinde açlık grevinin hekim gözetiminde sürdürülmediği, bir kısım hekimin ise meslek etiğine uygun, gerekli bilinç ve donanımla yaklaşım göstermediklerini belirterek,  sağlık takibinin ihmal edildiğini belirtti. Çiçek, devamla "Genel olarak Ege Bölgesi’ndeki hapishanelerde idare tarafından açlık grevinde bulunanların alması zorunlu olan B1 vitamini, tuz, şeker, limon ve karbonatın düzenli ve yeterli miktarda verilmediği, özellikle de birçok hapishane idaresi tarafından temin edilmediği için mahpusların B1 vitamini kullanamadıkları, bazı hapishanelerde mahpusların bu ihtiyaçlarını B vitamini kompleksi alarak karşılamaya çalıştıkları, hatta bazı hapishanelerde ise bunun dahi almalarının mümkün olmadığı tespit edilmiştir" dedi. ‘TECRİDE SON VERİLSİN’ Çiçek, tutuklulara yönelik şiddet içeren fiziki müdahale, hücre, disiplin cezaları, infaz yakma ya da sürgün uygulamalarının da arttığına dikkati çekerek, BM Mandela Kuraları, CPT tavsiyeleri ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı olan İmralı tecridi ve tüm cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması çağrısında bulundu. VAN Van Açlık Grevi İzleme Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Van-Hakkari Tabip Odası’nda yapılan açıklamaya, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şube temsilcileri, TİHV Van Şube Temsilcileri, Van-Hakkari Tabip Odası temsilcileri, Van Barosu yönetim kurulu üyeleri,  İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube temsilcileri,  SES Van Şubesi yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne (​TUHAY-DER) Van Şube Yöneticileri katıldı. Açıklamayı Van-Hakkari Tabip Odası Hüseyin Yaviç okudu. ‘TECRİT İŞKENCEDİR’ Tecrit uygulamasının tutukluların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü hedef alan, uzun zamana yayılarak sonuç alınmaya çalışılan bir işkence yöntemi olduğunu ifade eden Yaviç, tecridin kime uygulanırsa uygulansın insani ve vicdani olmadığı gibi açıkça hukuka ve yasal mevzuata aykırı olduğunu belirtti. Tutukluların tecrite karşı başlattığı açlık grevi eyleminde talep edilen hakların, uluslararası sözleşmelerde yer alan temel hak ve özgürlükler kapsamında kanunlarla güvence altına alındığını hatırlatan Yaviç, “Türkiye’de yıllardır tutukluların en temel haklarını kullanmaları bilinçli politikalarla engellenmiş, bu yönde yapılan her türlü yasal girişimler sonuçsuz kalmıştır. Bunun bir sonucu olarak cezaevleri sorununa kalıcı çözümler üretilememiş, geçici yaklaşım ya da uygulamaların da sorunu çözmekten çok uzak kaldığı sık sık tekrarlanan açlık grevleri eylemlerinden de anlaşılmaktadır. Özellikle pandemi bahane edilerek çıkarılan 7242 sayılı infaz kanunu değişikliği ile TMK kapsamındaki mahpuslar bakımından infaz koşulları ağırlaştırılmış ve aleyhlerine bir durum yaratılmıştır. Pandemi koşullarının eklenmesi ile birlikte ihlaller giderek artmıştır” dedi. DİYARBAKIR   Amed Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonları, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerine ilişkin Diyarbakır Kampüs Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. HDP Milletvekili Semra Güzel katıldığı açıklamayı Amed Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonları adına Avukat Halise Dakalı’ın okudu. Açıklamanın yapıldığı sırada polis metinde İmralı Cezaevi, tecrit, Abdullah Öcalan bahsi geçtiği gerekçesiyle kitleyi ablukaya alarak basının çekim yapmasını engelledi. MANDELA KURALLARINA AYKIRI Abluka altında yapılan açıklamada İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Öcalan şahsında gerçekleştirilen ağır tecrit koşullarının sonlandırılması talebiyle daha önce de açlık grevleri yapıldığını belirten Dakalı, grevlerin etkisi ile İmralı Cezaevinde uygulanan ağır tecrit koşullarının geçici olarak kaldırıldığını söyledi. Daka, tekrar avukat, aile ve vasi görüş yasakları yeniden devreye girdiğini söyledi. Durumun Birleşmiş Milletler (BM) Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5 bin 275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı olduğunu dile getiren Daka, Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguladı. Daka, avukat ve aile görüşlerinin yaptırılması gerektiğini ifade etti. Açıklamanın ardından polis ablukasına alkışlamalarla tepki gösterildi. RAPOR Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu bileşenlerine gelen başvurular ile düzenli ziyaret planlaması yapılan hapishanelerden Haziran, Temmuz’da yapılan hak ihlali başvuruları ve tespit edilen vakaların derlenmesi ile rapor yayınladı. Raporda, hak ihlallerinin yaşandığı hapishanelerde tutukluların mektup ve faks yoluyla veya tutuklu aileleri ve avukatları tarafından telefon, mail yoluyla yapıldığı yer verildi. Bu kapsamda Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumu Kampüs Cezaevleri’nin ziyaret edildiği belirtildi. Açıklamada ziyaret ardından hazırlanan raporda açlık grevinde bulunan tutukluların durumuna ilişkin tespit ve gözlemlerin yanı sıra yaşanan hak ihlallerine de yer verildi.