Protestolar için '6 ayda biter' diyen Bulu 6'ncı ayda gitti 2021-07-16 10:02:07   İSTANBUL – Boğaziçi Üniversitesi’nde binlerce öğrencinin gözaltına alındığı, 8'inin tutuklandığı protestolar için “6 ayda biter” diyen kayyım rektör Melih Bulu, 6 ay sonra görevden alındı. Akademisyen Bülent Küçük, vekaleten atanan Naci İnci için verilmediğini vurguladığı direnişlerini yükselteceklerini söyledi.    Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2 Ocak günü rektör atanan 5 üniversiteden biri Boğaziçi Üniversitesi oldu. Rektör olarak atanan isim ise 2002'de AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucusu, 2015'te de AKP İstanbul 1'inci bölge milletvekili aday adayı olmuş Melih Bulu’ydu. Yapılan bu atamanın ardından Boğaziçi Dayanışması Platformu, 3 Ocak’ta sosyal medya hesaplarından, “Demokratik süreçleri tanımadan atanan yandaş rektörleri kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle okulumuza Melih Bulu'nun kayyım olarak atandığını öğrendik. Boğaziçi öğrencileri olarak demokratik süreçleri tanımadan atanan yandaş rektörleri kabul etmiyoruz. Melih Bulu bizim rektörümüz değildir!” açıklamasında bulundu.    Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ise, “1980'lerin askeri vesayet rejiminden sonra ilk kez üniversitemize kurum dışından bir rektör atanmıştır” diyerek, Bulu’nun rektör olarak atanması kararı tanımayacaklarını duyurdu. Akabinde de “kayyım rektör” olarak adlandırılan Bulu’ya karşı protestolar başladı.    8 KİŞİ TUTUKLAMA   Giderek büyüyüp ülkenin dört bir yayına yayılan bu  protestolarda bugüne dek binlerce kişi gözaltına alındı, 8 öğrenci tutuklandı, 228 kişiye adli kontrol, 29 kişiye ev hapsi tedbiri uygulandı.    Boğaziçi’nde kayyım rektör Melih Bulu’nun görevden alınması sonucunu getiren direnişte gün gün şunlar yaşandı:   4 OCAK: BOYKOT ÇAĞRISI   Boğaziçi Dayanışması, tüm öğrencileri dersleri boykot etmeye çağırdı. Aynı gün üniversitenin öğretim üyeleri, rektör atamasını kabul etmediklerine dair bir açıklama paylaştı. Sanal medyada başlatılan #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz hashtagı gün boyu Trend Topic (TT) oldu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve mezunları, diğer üniversitelerden öğrencilerle birlikte pek çok kişinin katılımıyla Güney Kapısı önünde eylem başlattı.    5 OCAK: İLK GÖZALTILAR   İstanbul Üniversitesi (İÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) başta olmak üzere birçok üniversitenin öğrencileri yaptıkları açıklamalarda “Üniversitelerde YÖK, polis, kayyum istemiyoruz” diyerek direnişe destek verdi. Tepkileri bastırmak için yapılan operasyonlarda 17 öğrenci gözaltına alındı.    Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan devir-teslim töreninde ise öğretim üyeleri kayyım rektör Bulu’yu sırtlarını dönerek protesto etti.    6 OCAK: ÜNİVERSİTE KAPISINA KELEPÇE    İstanbul Valiliği, protestoların önüne geçmek için Beşiktaş ve Sarıyer’de her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin salgın gerekçesiyle yasaklandığını duyurdu. Boğaziçi Üniversitesinin Güney Kampüsü'nün giriş kapısına ise polis tarafından kelepçe takıldı.  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, protestoculara yönelik yaptığı “Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur” açıklamasıyla öğrencileri hedef gösterdi.   Üniversitenin rektör danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal, görevinden istifa ettiğini duyurdu.   8 OCAK: KESİNTİSİZ EYLEM KARARI    Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kayyım rektöre karşı kesintisiz eylem kararı aldı. Öğrenciler üniversitede toplanması üzerine kampüs polis tarafından ablukaya alındı.    Ankara’da ise bir grup öğrenci, kayyım rektör protestolarına destek olmak amacıyla Kızılay Güvenpark’ta bir araya gelme çağrısı yaptı. Fakat öğrencilerin evlerinin önünde bekleyen polis, dışarı çıkanları gözaltına aldı.    Cumhurbaşkanı Erdoğan, protesto eylemlerine ilişkin “Bu işin içinde teröristler var. Öğrencilerle alakası olmayan CHP'nin İstanbul İl Başkanı orada. Kendisi DHKP-C militanıdır” ifadelerini kullandı.    13 OCAK: ÇADIR EYLEMİ   Boğaziçili öğrenciler “Kayyumluk” binası olarak adlandırdıkları rektörlük binası önünde çadır eylemi başlattı.   16 OCAK: MÜZİKLİ PROTESTO    Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü koroları, Mor ve Ötesi’nin “Cambaz” isimi şarkısını “Kayyum rektör istemiyoruz” şeklinde yeniden uyarladı. Büyüyen direnişe ülke dışına uzandı, Münih ve Amsterdam kentlerinde Boğaziçi direnişine destek için eylemler düzenlendi.    30 OCAK: 2 ÖĞRENCİ TUTUKLANDI   Boğaziçi Üniversitesi önünde kayyım rektör protestosunda açılan sergide, "Kabe fotoğrafının yere serildiği” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan öğrencilerden 2'si tutuklandı. Bu durum kayyıma yönelik tepkileri daha da arttırdı.   1 ŞUBAT: DARP VE GÖZALTILAR    Rektörlük binası çevresinde oturma eylemi yapan öğrencilere yönelik polis müdahalesinde 159 öğrenci darp edilerek gözaltına alındı.   2 ŞUBAT: EV HAPİSLERİ   Gözaltına alınan 159 kişiden 10’una savcılık sorgusunun ardından ev hapsi verildi.  3 ŞUBAT: İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM   Rektör olarak atanmasından bir ay sonra kameraların karşısına geçen Melih Bulu, istifa çağrılarına “Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak” yanıtı verdi.   4 ŞUBAT: DÜNYADAN TEPKİLER   Dünyaca saygın bilim insanlarından Boğaziçili öğrencilere destek mesajları geldi. Amerika Birleşik Devleti (ABD) ve birçok Avrupa ülkesinde aralarında Judith Butler, Noam Chomsky gibi isimlerin de bulunduğu 3 bini aşkın akademisyen ve düşünür, polis şiddetini kınayarak, öğrencilerin talebi olan “özerk üniversite” vurgusu yaptı, Bulu'ya da istifa çağrısında bulundu.    5 ŞUBAT: 2 ÖĞRENCİ TUTUKLANDI   Kadıköy’de yapılan yürüyüşe yönelik sert polis müdahalesinde 23 kişi gözaltına alındı. Adliyeye çıkarılan öğrencilerden 2’si tutuklandı, 2’sine ev hapsi verildi, 5 öğrenciye yurtdışı yasağı konulurken, 1 öğrenci ise adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldı.    6 ŞUBAT: 2 YENİ FAKÜLTE 4 TUTUKLAMA    Erdoğan'ın imzasıyla Bulu'nun rektör olarak atanmasının protesto edildiği Boğaziçi Üniversitesi'nde, Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi açıldı.    Aynı gün kayyım rektör protestolarında gözaltına alınan 6 öğrenciden 4’ü tutuklanırken, 2’sine ise ev hapsi verildi.   8 ŞUBAT: YAZARLARDAN DESTEK   Aslı Erdoğan, Ataol Behramoğlu, Murat Uyurkulak ve Murathan Mungan’ın aralarında olduğu 147 yazar, “Aşağı bakmayacağız” başlığıyla yaptıkları yazılı açıklama ile Boğaziçi öğrencilerine yönelik destek mesajı yayımladı. Öğrencilerin direnişine ülke dışından destekler gelmeye devam etti. Wroclaw Üniversitesi’nden Prof. Adam Sulikowski, öğrencilerin mücadelesine olan hayranlığını dile getirirken, Auckland Üniversitesi’nden Prof. Robert Nola da “Tüm dünyadaki akademik hakların destekçileri bunu kınıyor” mesajı verdi. Boğaziçi Üniversitesi’nin küresel ortağı ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde çalışmalarını sürdüren Amerikalı dilbilimci Prof. Dr. Noam Chomsky ise öğrencilerin eylemini “cesur ve onurlu” olarak tanımladı.    9 ŞUBAT: BULU’NUN TEZİNDE İNTİHAL ÇIKTI   Doktora tezinde intihal yaptığı ortaya çıkan kayyım rektör Bulu’nun yüksek lisans tezinde de intihal yaptığı belirlendi.   11 ŞUBAT: TRAJİKOMİK CEZALAR   Protestolar sırasında gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden H.S.’ye hem ev hapsi hem de karakola gidip imza atma zorunluluğu getirildi.    20 ŞUBAT: AYDIN VE GAZETECİLERDEN DESTEK   Türkiye Yazarlar Sendikası’nın çağrısıyla bir araya gelen 344 yazar, şair ve gazeteci, yayımladıkları ortak metinle direnişe destek verdi.   1 MART: DANIŞTAYA BAŞVURU   Boğaziçi Üniversitesi’nden 70 akademisyen, Melih Bulu'nun rektör olarak atanması kararının iptali için Danıştay'a başvurdu.   9 MART: ODTÜ’DEN DESTEK    Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) bir grup öğrenci, protestolarda gözaltına alınan ve hak ihlallerine uğrayan öğrenciler için çektikleri videoyu, "Boğaziçi için çal" başlığıyla sosyal medya hesaplarından paylaştı.   14 MART: 37 GÜNDÜR TECRİT ALTINDA   İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, protesto eylemleri sırasında tutuklanan Şilan Delipalta’nın tutulduğu Bakırköy Cezaevi’nde 37 gündür havalandırmaya çıkarılmadan tecritte tutulduğunu duyurdu.   22 MART: BOYKOT KARARI VE TAHLİYE   Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, protestolarda 6 arkadaşlarının tutuklanmasına karşı “Arkadaşlarımız yoksa biz de yokuz” diyerek 6 günlük boykot başlattı.  Kadıköy’de protestolarda tutuklanan üniversite öğrencileri Necmettin Erdem, Akın Karakuş ve Koral Hacıbeyoğlu tahliye edildi. Recep Acar ve Yunus Emre Karaca'nın da ev hapsi kararları kaldırıldı.   25 MART: 24 ÖĞRENCİYE GÖZALTI   Bir öğrenciye açılan disiplin soruşturmasına karşı öğrencilerin başlattığı “Dayanışma Yürüyüşü”ne polis müdahale etti. Güney Kampüs’te toplanarak Kuzey Kampüs’e gitmek isteyen öğrencilere müdahalede 24 öğrenci gözaltına alındı.   26 MART:50 ÖĞRENCİ DAHA GÖZALTINDA   Gözaltındaki arkadaşlarının savcılık sorgusu için getirilecekleri Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapmak isteyenlere polis müdahale etti, 50'ye yakın kişi gözaltına altına alındı.    29 MART: DANIŞTAY’A BAŞVURU   Bulu’yu rektör olarak atama kararının iptalini isteyen Boğaziçili akademisyenler, üniversitede hukuk ve iletişim fakültesi kurulması hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay'a başvurdu. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklu bulunan Ömer Şengel tahliye edildi.   2 NİSAN: HALK ÖĞENCİLERİ HAKLI BULDU   KONDA Araştırma Şirketi’nin Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyım rektör atanmasıyla başlayan eylemlere ilişkin 71 il, 327 ilçede 2 bin 643 kişiyle telefonla yaptığı araştırmada toplumun yüzde 67’si öğrencileri haklı bulurken, polis müdahalelerini haksız görenlerin oranı ise yüzde 62’yi buldu.   7 NİSAN: 5 BİN İMZA İLE İSTİFA ÇAĞRISI   Boğaziçi Üniversitesi İçin Mezunlar Girişimi (BÜİM) 5 bin imza ile Bulu’yu istifaya çağırdı.   9 NİSAN: MEZUNLAR DAVAYA MÜDAHİL OLUYOR   Boğaziçi Üniversitesi Mezunları, 70 akademisyenin Melih Bulu’nun görevden alınması için Danuştay’da açtığı davaya müdahil olma talebinde bulundu.   19 NİSAN: 97 ÖĞRENCİYE DAVA   Boğaziçi’nde 1 Şubat’ta polisin müdahalesi sonrası gözaltına alınan 97 öğrenci hakkında iddianame düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 75 sayfalık iddianamede, sanıkların “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak sureti ile 2911 sayılı yasa’ya muhalefet” suçundan cezalandırılması talep edildi.   20 NİSAN: BULU DEKAN DA OLDU   YÖK'ün Bulu'yu vekaleten dekan olarak atama kararı olduğu ve 14 Nisan'da göreve geçtiği öğrenildi.   31 MAYIS: İNCİ KENDİNİ MÜDÜR OLARAK ATADI   Bulu'nun rektör vekili ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olarak atadığı Naci İnci, kendisini Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü olarak atadı.  Rektörlük binası önünde protesto eylemi yapan öğrencilerin yanına gelen İnci, kendisine "Utanmıyor musunuz?" diye soran öğrencileri yanıtsız bırakmıştı.    01 HAZİRAN: BARİYERLER AŞILDI   Rektörlük binasına sırtlarını döndükleri protesto eylemlerini 100’üncü gününde sürdüren akademisyenler, amaçlarının sadece yukarıdan atanan bir rektörü reddetmek değil, kurumsal olarak özerk, şeffaf ve hesap verebilir kamu araştırma üniversitesinin tepeden yapılacak atamalardan zarar göreceğine işaret etmek olduğu vurguladı.    Hocaları Fevzi Erçin’in yaz okulunda ders vermesinin keyfi bir şekilde engellenmesine karşı çadır eylemi başlatan öğrenciler polisler tarafından zorla kampüsten çıkarıldı.    08 HAZİRAN: SİYASETİN GÜNDEMİNDE   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu haftalık grup toplasında kayyım rektör Melih Bulu’ya, “Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı, orada ders verecek kapasiteye bile sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. İstifa bir erdemdir. Neden istifa etmiyorsun?”  diyerek seslendi.    10 HAZİRAN: ÖĞRENCİLERE AJANLIK DAYATILDI   Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek veren HDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammet Ünal, polisin ajanlık dayatmasına maruz kaldı.   24 HAZİRAN: SENETO’DA ‘MÜKERRER OY’   Bulu ve atanmış yöneticileri, Üniversite Yönetim Kurulu temsilci seçiminde seçilmiş senatörlere karşı çoğunluğu sağlamak için “mükerrer oy” kullandı.    30 HAZİRAN: ÖĞRENCİLERİN BURSLARI KESİLDİ    Boğaziçi protestolarına katılan öğrencilerin bursları kesildi.   03 TEMMUZ: ÜNİVERSİTE TECRİT EDİLDİ   Protestolar 6'ncı ayında geceyi Güney Kampüsü’nde kurdukları çadırlarda geçiren Boğaziçili öğrenciler uyandıklarında kampüsün güvenlik ve sağlık riski nedeniyle iki gün kapatıldığını öğrendi. Öğrenciler ve akademisyenler rektörlüğün tutumuna sosyal medyada #BoğaziçiKilitAltında etiketi ile yaptıkları paylaşımlarla tepki gösterdi. Okula girmeye çalışan öğrencilere polis ve özel güvenlik görevlileri müdahale etti.   05 TEMMUZ: REDDİ HAKİM TALEBİ   Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım olarak atanan Melih Bulu'yu protesto ettikleri için yargılanan 7 öğrencinin duruşmasında avukatların ‘reddi hakim’ talebi reddedildi.   13 TEMMUZ: AKADEMİSYENLERDEN SUÇ DUYURUSU   Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından kampüslere giriş ve çıkışların kısıtlanmasına tepki göstermek için kampüse giden ve özel güvenlik görevlileri tarafından alınmayan akademisyenler, suç duyurusunda bulundu. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne giden akademisyenler, haklarının gasp edildiğini, TCK’nin 117, 154, 112 ve 119'uncu maddelerinin ihlal edildiğini belirterek suç duyurusunda bulundu.   15 TEMMUZ: BULU GÖREVDEN ALINDI   Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla göreve gelen AKP'li Prof. Dr. Melih Bulu, yeni bir kararname ile görevinden alındı. Yerine ise Naci İnci getirildi.    AKADEMİSYEN KÜÇÜK: DİRENİŞTEN ZAFERE   Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Bülent Küçük, geride kalan sürecin aşırı biçimde politize olması nedeniyle kayyım rektör Bulu’nun görevden alınmasını beklemedikleri için kararın “sürpriz” olduğunu dile getirdi.   Küçük, Bulu’nun hem atanması hem de görevden alınması şeklinin anti-demokratik yöntemlerle gerçekleştiğini ifade etti.   Bulu’nun görevden alınmasında Boğaziçi Üniversitesi’nin farkı bileşenlerinin ortaklaşa verdikleri, çok çeşitli formlardan oluşan protesto ve itirazların etkili olduğunun altını çizen Küçük, “Bundan sonraki süreçte Melih Bulu acaba neden geri çekildi, onun yerine içeriden birisi mi atanacak, gelen gideni aratacak mıdır? diye çok çeşitli anlatılar devreye sokulacaktır.  Ama bizim için bu öğrenciler ve hocaların direnişinin başarısı ile doğrudan ilişkilidir. Bunu bu şekilde hikayelendirmek ve anlamlandırmak lazım” dedi.   SADECE BOĞAZİÇİ İÇİN DEĞİL…   Küçük, bundan sonraki rektör seçiminde Boğaziçi’nin düşüncesi ve duruşunun önemli bir faktör olamaya devam edeceğini de söyledi. Küçük, “Yani Boğaziçi Üniversitesi ne istiyor, nasıl bir üniversite istiyor? Bunlar önemli faktörler. Boğaziçi Üniversitesi sadece kendisi için değil, Türkiye’nin tamamının demokratikleşmesi, üniversitelerin tamamının demokratik ve özerk bir yapıya kavuşabilmesi meselesinde ilkelerinden vazgeçmeyecektir” ifadelerini kullandı.   DİRENİŞ ‘İNCİ’ İÇİN YAPILMADI   Boğaziçi direnişinin Bulu’nun yerine vekaleten atanan Naci İnci için yapılmadığını vurgulayan Küçük, şunları söyledi: “Üstelik İnci’nin durumu Melih Bulu’dan çok daha vahimdir. Bazen içeriden atananlar dışarıdan atananlardan daha fazla ‘kraldan daha kralcı’ olabiliyor. Benim gördüğüm kadarıyla Naci İnci de böyle bir profile sahip bir insan. O yüzden İnci’nin Bulu’nun yerine atanması kesinlikle Boğaziçi Üniversitesi’nin taleplerini karşılamayacaktır. Aksine direnişi belki daha da büyütecektir. Ben bu konuda çok netim ve aynı zamanda iyimserim.”    BOĞAZİÇİ İLKELERİ ESAS OLMALI   Boğaziçi’nin ister içeriden ister dışarıdan olsun atama sistemine geri dönüşü kabul etmeyeceğini tahmin ettiğini dile getiren Küçük, direnişin bundan sonra nasıl bir evreye dönüşeceğini söylemek için ise iktidarın hamlelerini görmek gerektiğini kaydetti.