Cezaevini anlattı: Tek düşünce başarmak 2021-08-26 09:02:59 ANTALYA - Döşemealtı L Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen Veysi Özçakan, cezaevindeki tecrit koşullarının ağırlaştığını belirterek, tutukluların açlık grevi eylemleriyle sadece başarıyı amaçladığını söyledi.  "Örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" iddiasıyla 2015 yılında tutuklanan ve hakkında verilen 5 yıl 10 ay hapis cezası tamamlanması üzerine 20 Ağustos'ta Antalya Döşemaltı L Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edilen Veysi Özkaçan (47), cezaevinde yaşanan hak ihllalerini anlattı. Cezaevlerinde ağırlaştırılmış bir tecridin olduğunu söyleyen Özçakan, insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını anlattı.    TECRİT KOŞULLARI   Özkaçan, “Gökyüzünü bile göremiyorsun. Havalandırmaya çıktığın zaman da sadece 6 metre önünü görebiliyorsun. Bu insan yaşamı üzerinde çok etkili oluyor. İnsanlık dışı" dedi. Haber alma hakkının engellendiğini, muhalif gazetelerin verilmediğini ve tutukluların seslerini dışarıya yansıtamadığını ifade eden Özkaçan, "Tutukluları örtük bir şekilde cezaya tabi tutuluyor. Dışardan bakıldığı zaman ‘o olmasa ne olacak’ denilebilir ama cezaevinde on yıllarca tutuklu kalan insanlar var. Düşünün bazı tutuklular 20-30 yıl dışarıda yaşanan gelişmelerden bihaber" diye kaydetti.    PANDEMİ SONRASI SÜREÇ   Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde hak ihlallerinin arttığına dikkati çeken Özkaçan, görüşlerin uzun bir süre yapılmadığını anımsattı. Kapalı görüşlerde de ses kayıtlarının alındığını ve bazı ifadeler nedeniyle tutuklular hakkında disiplin soruşturması açıldığını aktaran Özçakan, tutuklular için özel yaşam alanının bırakılmadığını kaydetti. Uygulamalarla tutukluların iradesini teslim alınmak istendiğini vurgulayan Özçakan, özellikle siyasi tutuklulara karşı psikolojik bir savaşın yürütüldüğünü dile getirdi.    Tutuklu kaldığı Döşemealtı Cezaevi’nde 28 ranzanın bulunduğu koğuşta 38 kişi kaldığını paylaşan Özkaçan, “Pandemi başlamadan önce de sosyal aktiviteler kısıtlıydı. Pandemi gerekçesiyle tamamen kısıtlandı. Haftalık iç görüşmelerimiz gerçekleştirilmiyordu. Aynı fikirde olduğumuz insanların koğuşları bilinçli olarak birbirinden uzaklaştırılıyor. Bu da başka bir tecrit yöntemi. Haftada bir gün 1 saat top sahasına çıkma hakkımız da pandemi bahane edilerek yasaklandı” diye anlattı.    BAŞARMA İNANCI   Yönetmeliklerdeki kimi düzenlemelerle ceza alan tutuklara, infazları için pişmanlık dayatması yapıldığını kaydeden Özkaçan, bunu kabul etmeyenlerin ise tahliye edilmediğini belirtti. Söz konusu hak ihlalleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı açlık grevi eylemlerinin başlatıldığını ve bu eylemin halen devam ettiğina dikkati çeken Özkaçan, şöyle devam etti: “Bu uygulamalarşa tutuklulara onursuzluk ve kişiliksizlik dayatılıyor. Fikirlerimizden dolayı cezaevine atılmayı esaret olarak kabul ediyoruz. Çünkü işlediğimiz bir suç yok. Bunun için de pişmanlık duyabileceğimiz bir durum yok. Fakat keyfi olarak tutukluluğumuz sürdürülüyor. Tüm bunların yanında cezaevlerinde Önderliğimizin (Öcalan) özgürlüğü devam eden bir açlık grevi de var. 15’er gün süreyle dönüşümlü olarak devam ediyor. Eylem büyük bir moral ve inançla sürdürülüyor. Başarmak dışında bir şey düşünmeden eylem devam ediyor."   MA / Ömer Akın