Polisten DEDAŞ’ı protesto eden halka: Kuzey Irak’a gidin 2021-09-17 12:23:12   DİYARBAKIR - Lice’de özel bir politikanın uygulandığını belirten HDP İlçe Eşbaşkanı Yusuf Peker, polisin DEDAŞ’ı protesto eden halka, “Kuzey Irak’a, başka yerlere gidin” dediğini söyledi.    Bölgede yüksek faturalar ve kesintilerle protestoların odağı haline gelen Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), bu kez polis eşliğinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde elektrik sayaçlarını direklere taşımaya çalışıyor. DEDAŞ ekiplerinin uygulamalarına izin vermeyen halk, polisin gazlı saldırısına uğradı. Saldırıların ardından yapılan ev baskınlarında, protesto eylemlerine katılanlar gözaltına alındı. Liceliler, polis saldırılarında yaşadıklarını anlattı.    Evlerinin bahçelerinde oturdukları sırada polislerin gaz bombası attığını söyleyen Şükran Yıldırım, saldırıya maruz kalan yurttaşlara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti. İki yaşlının kapıları önünde yere düştüğünü ve onları sürükleyerek evine aldığını dile getiren Yıldırım, “Torunum okuldaydı ve onu almaya gittiğimde, polis bana gaz atıyordu. Yüz üstü yere düşünce gençler beni kaldırdı. Gaz dumanları evin içine kadar girmişti. Çocuklarımız dışarda kaldı. Gazdan dumandan korunmak için rast gele evlere girmeye çalıştılar. Her ay düzenli olarak elektrik faturamızı ödüyoruz. Sayaçları direklere koyacaklar, biz görmeyeceğiz. Ne yazıyorsa, onu ödeyeceğiz. Kapıları kırdılar, kadınlara küfür ettiler. Yıllardır bu zulmü bize çektiriyorlar. Yine içimize girip bize saldırıyorlar. Kaç yıl geçti, biz bu zulme maruz kalıyoruz” dedi.    KÜRTLERE ÖZEL UYGULAMA    Baskıları vahim bir durum olarak değerlendiren Gülseher Kumran, polislerin bahçelerine tazyikli su sıktığını belirterek, gaz kokusunun evlerinin içine kadar girdiğini belirtti. Yeni doğmuş torunun da gaza maruz kaldığını söyleyen Kumran, “Torunum daha yeni doğdu. Nefessiz kaldı. Artık öleceğini düşünerek, can havliyle komşularımıza götürdük. Çocuklarımız eve geldiğinde titriyordu. Yaptığım salça, kurutmalıklar, çiçekler dağıldı. Bu kadar zulmü insanlara yapmamalılar artık. Biz Kürt olduğumuz için büyük bir zorbalık yapıyorlar. Hiçbir yerde sayaçların direğe asıldığı görülmemiş. Sadece biz Kürtlere yapıyorlar. Özellikle Lice’de uyguluyorlar. Dünyanın her yerine baksınlar kimin sayacı direklere bağlanmıştır. Biz zaten baskı altındayız. Bu seferde her yönüyle baskı altına almaya çalışıyorlar” diye konuştu.    KAPILARI KIRDILAR   Sabah saat 05.00’te evlerinin basıldığını ve kapılarının kırıldığını belirten Meyase Erdinç, “Kapımıza şiddetli bir şekilde vurdular. Yerimizden fırladık. Baktığımızda kapımızı kırmaya çalışıyorlar. Biz ‘Tamam kapıyı kırmayın, açacağız’ dedik. Kapı sıkıştığı için açılmadı. Kapı açılana kadar balyozla vurdular. Hepimizi yüz üstü yere yatırdılar. Daha sonra ‘Biz yanlış geldik, Ferdi’nin evine gidecektik’ dediler. Ferdi’yi evin içinde dövdüler. Burnunu kırdılar, kanlar içinde gözaltına aldılar. Çocuklarımız korktu. Komşumuz Ferdi, lokantasını kapatıp evine gelmişti” şeklinde anlattı.    POLİS: KUZEY IRAK’A GİDİN    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Lice İlçe Eşbaşkanı Yusuf Peker de bir haftadır sayaçların direklere taşınmaya başlandığını ancak halkın uygulamaya karşı olduğun söyledi. Peker, şunları söyledi: “Lice’de özel bir politika yürütülüyor. Lice halkı 5 yıldır doldu. Baskılara, keyfi uygulamalara, kayyumdan tutalım içimize girmelerine kadar. Bu elektrik meselesi de bir kıvılcım oldu. İnsanlar patladı, artık kendilerini tutamadılar. Gözleri kapalı bu zorbalığın üzerine gittiler. 7’den 70’e kimse kendini tutamadı, tepkilerini dile getirdi. Polisler kameralardan tespit ettiklerini, sokakta öylesine geçenleri dahi gözaltına aldı. Orada olmayanı bile gözaltına aldılar. İnsanlar tepkilerini gösterdiğinde polisler onların karşısına çıkıp ‘Buradan gidin, ne işiniz var burada, Kuzey Irak’a, başka yerlere gidin’ dediler. Kendi topraklarından başka yerleri göstererek göç ettirmeye çalışıyorlar. Yaptıkları ve söylemleri daha zordu. Ezelim, baskı altına alalım yaklaşımlarıyla halk artık dayanamaz hale geldi. İnsanlar cahil değil bu yapılanlar karşında da sessiz kalmalarını bekleyemeyiz.”   MA / Ayşe Sürme