Ekim Polat’ın annesi: Dışarıda gündem hasta tutuklular olmalı 2021-09-18 09:06:54   İSTANBUL - Kalp ritim bozukluğu, hipertansiyon, KOAH ve kemik erimesi gibi pek çok hastalığı bulunan ağır hasta tutuklu Ekim Polat’ın annesi Songül İlker, hasta tutukluların durumunun daha fazla gündeme gelmesini istedi   İstanbul’da 2016 yılında tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada “Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) yöneticiliği” gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri için pek çok kez açlık grevine giren Polat, farklı cezaevlerine sevk edildi. Polat, kaldığı Denizli T Tipi Cezaevi’ne en son 8 Haziran’da idarenin uyguladığı kitap kısıtlamasının kaldırılması, hastane sevklerinin önündeki engellerin kaldırılması ve cezaevinde yaşanan baskı ve işkencelerin sonlandırılması talepleriyle açlık grevine başladı. Polat, taleplerinin karşılanacağı sözü üzerine eylemini 90’ıncı gününde sonlandırdı.    Cezaevinde birçok hastalığa yakalanan ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklu listesinde yer alan Polat’ın yaşadığı sağlık sorunları ile hak ihlallerini annesi Songül İlker ile konuştuk.    5 YILDA 5 CEZAEVİ   Oğlunun 2016 yılında İkitelli’de yaşayan babasının yanına giderken gözaltına alındığını ve düzmece iddialarla tutuklandığını söyleyen anne İlker, oğlunun tutuklandıktan sonra farklı cezaevlerine sürgün edildiğini ifade etti. Anne İlker, “Tutuklandığında bir hafta Metris Cezaevi’nde kaldı. Sonra oradan götürüldüğü Silivri Cezaevi’nde 1 buçuk yıl kaldı. Buradan Bandırma Cezaevi’ne sürgün edildi. Burada koğuş değişikliği isteği ile açlık grevinde olduğu için Akhisar Cezaevi’nde sevk edildi. Buradan da son olarak Denizli T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi” dedi.   HASTALIKLARI ARTTI   Oğlunun cezaevine girmeden önce sadece büyüme hormonu bozukluğunun olduğuna dikkati çeken İlker,  “Bu hastalık dışarıda vardı ama tedavisi içeride engellendi. Bundan dolayı kanser ve felç olma ihtimali çok yüksek. Cezaevinde kalp ritim bozukluğu, hipertansiyon, KOAH, kemik erimesi baş gösterdi. Görmede de sorunlar yaşıyor. Cezaevinde işkence uygulanırken kalp krizi geçirdi” diye belirtti.   GÖRÜŞMELERİMİZ ENGELLENİYOR   Anne İlker, pğlunun cezaevinde pek çok kez hakları için açlık grevine girdiğini belirterek, “Gazete ve kitap kısıtlanıyor. Geçen ay yapacağımız görüş, ‘hücre değişikliği’ bahanesiyle engellendi. Cezaevini istedikleri gibi yönetiyorlar. Bana yaşadıklarını anlatmaması için telefon görüşmelerini de engellemeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.    ‘GARDİYANLAR TEDAVİYİ ENGELLİYOR’    Oğlunun girdiği açlık grevi sırasında ihtiyaçlarının karşılanmadığını söyleyen İlker, “Ağır hasta tutuklunun 90 gün açlık grevinde kalması her an kabinin durabileceği anlamına geliyor. Denizli’de açlık grevine girdiği için adli tutukluların koridoruna konuldu. Bu öldürmeye teşebbüstür. Gardiyanlar, ‘biz sana burada neyin ne olduğu göstereceğiz’ şeklinde tehdit ediyor. Orada bulunan siyasi tutsakların can güvenliği yok. Ben oğlumu kaybetmek istemiyorum” ifadelerini kullandı.   Oğlunun tedavi hakkının da engellendiğini ifade eden İlker, “Denizli Devlet Hastanesi ile Denizli T Tipi Cezaevi arasında bir bağlantı var. Cezaevinde revirden sorumlu gardiyan, ‘bu teröristtir dosyasına bakmayacaksın’ diye emirler veriyor. Son süreçte çok fazla teşhir ettiğimiz için hastaneye götürüyorlar. Bu seferde doktor, ‘tekrar sevk al gel’ diyerek muayene etmiyor. Muayene edilse de ilaçları verilmiyor” diye belirtti.   GÜNDEM HASTA TUTUKLULAR OLMALI   İçeride başka hasta tutukluların olduğuna dikkati çeken İlker, “Ekim içeride ben dışarıda korkunç şeyler yaşıyoruz. ‘Burada ölüme terk edildik’ diyor bana. Dışarıda gündem hasta tutuklular olmalı. İnsan hakları savunucuları ve milletvekilleri cezaevlerindeki hasta tutukluları ziyaret etmeli ve sorunlarına çözümler üretmeliler” çağrısında bulundu.