Güven: Kürt ve Kürdistan’a sahip çıkın 2021-11-17 09:05:22   DİYARBAKIR - Kürtçeye yönelik tahammülsüzlüğün asıl nedeninin asimilasyon politikası olduğunu belirten Mezopotamya Yazarlar Derneği Eşbaşkanı Eyüp Güven, aydın ve yazarlar başta olmak üzere herkesi "Kürt ve Kürdistan" kelimesine sahip çıkmaya çağırdı.    Siirt’e İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e “Burası Kürdistan” dediği için ertesi gün gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Cemil Taşkesen, hakkında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesi ile soruşturma açıldı. Taşkesen’in gözaltına alınması tepki çekerken, Kürtçeye yönelik baskılar da artıyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın katıldığı, tarihi Hasankeyf'in sular altında kaldığı Ilısu Barajı’nın açılışında seslendirilen “Batmanê Batmanê” şarkısındaki “Batmana Kurdaye” kısmı sansürlendi. AKP’li Keçiören Belediyesi de, “Kürtçe müzik yapılacak” gerekçesiyle Kürt sanatçı Mem Ararat’ın konser vereceği salon için yapılan sözleşmeyi tek taraflı feshetti. Benzer bir durum İstanbul Fatih ilçesinde de yaşandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Gençlik Meclisi’nin Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde düzenlemeyi planladığı “Dawiya Dawiya” stand up gösterimi, Fatih Kaymakamlığı tarafından gerekçe gösterilmeden engellendi.    OSMANLI ARŞİVLERİ    Mezopotamya Yazarlar Derneği Eşbaşkanı Eyüp Güven, Osmanlı arşivlerinde “Bu nağme Kürdistan Eyaletinedir”, “Bu nağme Kürdistan Eyaletinin başkanınadır” gibi ifadelerin sıkça yer aldığını belirterek, “Bu demektir ki Kürdistan ismi kullanılıyormuş. Bugün ise bu kelimeye başka bir boyut kazandırmak istiyorlar. Kürde ve Kürdistan’a dönük büyük bir tahammülsüzlüğün örneği haline getirmeyi amaçlıyorlar” dedi.    ŞARKI SANSÜRLENDİ   Tarihi Hasankeyf'in sular altında kaldığı Ilısu Barajı’nın açılışında sansürlenen “Batmanê Batmanê” şarkısını hatırlatan Güven, bunu asimilasyonun bir örneği olarak tanımladı. Cumhuriyetten bu yana Kürtler üzerindeki asimilasyonun devam ettiğinin altını çizen Güven, “Bir ulustan ve ona dair kelimelerden bahsedilince asimilasyon politikalarının işe yaramayacağını çok iyi biliyorlar. Bundan dolayı o ulusa dair hiçbir şeye tahammül edemiyorlar. Tabi bu şimdinin değil, yüz yıllık bir meseledir. Biz de bunu bilerek buna karşı bir tutum sergilemeliyiz ve elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız” diye ifade etti.    ANADİL VURGUSU   Bir ulusun bir araya gelebilmesi için en önemli unsurlardan birinin dil olduğuna dikkat çeken Güven, “Asimilasyonun ilk hedefi dil oldu. Kürtçe Kürtlerin ana dilidir ve Kürdistani’dir. Bir filozof, ‘Bir ulusu ele geçirmek istersem önce dilini ele geçirmeye çalışırım’ der. Çünkü dilini unutan birine, tarihini, varlığını ve hatta insanlığını dahi unutturabilirsin. Bu nedenle dil her şeyden önce gelir. Düşünceleri, ‘dili yasaklayıp ortadan kaldırsak, o toplumu da ortadan kaldırmış oluruz’ üzerinedir. Bunların hepsi bir birine bağlı şeylerdir. Dilini yok sayan kendisini de yok sayar. Kürtlerin buna karşı bilinçli olması gerekiyor. Çocuklarıyla, aileleriyle, topluluk içerisinde, günlük dilleri Kürtçe olmalıdır. Kürtçe eğitim veren kurumların kapısı çalınmalı bu imkanlara sahip değilse internet üzerinde bile Kürtçe eğitim alabileceği adresler var, bunlarla dillerini öğrenip ilerletebilirler” diye belirtti.    AYDIN VE YAZARLARA ÇAĞRI   Kürt yazar ve aydınlara da çağrı yapan Güven, “Son dönem yaşananlara dair herkes bir şey söylemeli ve Kürt ile Kürdistan söylemlerine sahip çıkmalıdır. Kürt ve Kürdistan’ın dile getirilmesinde her hangi bir sorun yoktur ve bunu dile getirmekten çekinmemeliyiz” şeklinde konuştu.   MA / Ceylan Şahinli