Muhabirimiz Karataş beraat etti 2021-11-17 11:12:47   ERZURUM - Muhabirimiz Dindar Karataş, “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti.    Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Dindar Karataş’ın yargılanmasına Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Dün yapılması planlanan ancak mahkeme heyetinin mazeret bildirmesi ile bugüne ertelenen karar duruşmasına Karataş, Van 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nden SEGBİS yoluyla katılırken, avukatı İrfan Sarı duruşma salonunda hazır bulundu. Avukat Erselan Aktan da İstanbul 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nden yine SEGBİS yoluyla katıldı.    ‘HABERLER SUÇ OLARAK GÖRÜLDÜ’   Savcılığın bir önceki duruşmada sunduğu mütalaaya ilişkin savunma yapan Karataş, mütalaada suç unsuru olarak yer alan şeylerin yaptığı haberlerden oluştuğunu söyledi. Karataş: “Mütalaada yer alan gerekçeler benim yaptığım haberlerden oluşuyor. Bu haberlerin suç unsuru olarak yer alması kabul edilebilir değil. Ben gazeteciyim. Yüzlerce haber içinde cımbızlanarak alınan iki haber suç olarak önüme koyuldu. Tutak'taki o insanların işkenceye uğradığı hastane raporlarında yer alıyorken işkence yapanlar yerine ben yargılanıyorum. Ayrıca cezaevlerine ilişkin yaptığım haberler de dosyada yer alıyor. Kendim de cezaevinde kaldım ve haberlerde yer alanları kendim de fazlasıyla yaşadım.  Bu haberler suç unsuru olarak sayılıyor. Burada bir ajansta çalışmam örgüte çalışıyormuşum gibi lanse ediliyor. Bu ajans resmi ajans ve hala orada çalışıyorum" dedi.    ‘HUKUKTA ALGI YÖNETİMİ OLAMAZ’   Karataş'tan sonra söz alan avukat Erselan Aktan, müvekkilinin bir işkence haberini tüm yönleriyle araştırdığını ve legal bir sitede yayınladığını söyleyerek, “Gazeteci Dindar Karataş, Tutak’ta hayatını kaybeden bir köylünün ölümüyle ilgili farklı çevrelerden, tanıklardan, olaya müdahil olan hak savunucularından görüş alarak haber yazmıştır. Yaptığı haber incelendiğinde yaşam hakkı ihlaliyle ilgili bir soruşturmanın açılması ve kovuşturmaya dönüştürülmesi için gereğinden fazla bilgi ve veri mevcut. Ancak bu konuyla ilgili hiçbir soruşturma açılmış değil. Gazetecilik faaliyetinin, kamunun olduğu kadar sizin de bilgi alma hakkınıza işlerlik kazandıran, bu tür olaylar için sorgulama makamlarını harekete geçmeye çağıran bir yönü bulunmakta. Müvekkilin yaptığı haber, bir yaşam hakkı ihlalinin suç duyurusu niteliğindedir. Yargılanması gereken müvekkil değil, ihlale sebep olanlardır ve bu sorumluluk sizdedir. Öte yandan iddia makamı, gazeteci müvekkilin yaptığı haberlerde kullanmadığı kelimeleri dahi iddianameye konu etmiştir. İddia makamı, müvekkilin kullanmadığı bazı sıfat ve yaftaları atılı suçun vücut bulduğunun delili olarak göstermiştir. Savcılık tabiri caizse kendini müvekkil gazetecinin editörü yerine koymuş ve haber yazımında hangi sıfat ve yaftaları kullanmasını salık vermiştir. Vurgulamak gerekir ki ne gazetecilik sıfat koyma ve yaftalama yeridir ne de savcılık tashih merciidir. Mütalaada yer verilen ‘algı yönetimi’ kavramının ise hukuki literatürde ve mevzuatta hiçbir karşılığı yoktur. Müvekkilin beraatı gerekmektedir” dedi.   ‘HABER DIŞINDA BİRŞEY YOK’   Son olarak söz alan avukat İrfan Sarı da Karataş'ın gazeteci olduğuna dikkat çekti.  Sarı: "Müvekkilim gazetecidir ve bir ajansta çalışıyor. Müvekkilim Tutak’ta yaptığı haberde teknik ve fiziki takibe alınıyor ve bir şey çıkmıyor bu takipten.  Yapılan haberlere bakıldığında gazetecilik dışında bir şey yok" dedi.    BERAAT KARARI   Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, yeterli delillerin oluşmadığına kanaat getirerek Karataş hakkında beraat kararı verdi.