Mahkemenin bulduğu ‘müştekiler’ katılma talebinde bulunmadı 2021-11-28 09:26:51   ANKARA- Kobanê Davası için özel olarak görevlendirilen mahkemenin, avukatlardan gizli bir şekilde müşteki sıfatıyla ifadesini aldığı 821 kişiden 573’ü davaya katılma talebinde bulunmadı.    DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 7’inci duruşması yarın görülecek. Dava için özel olarak görevlendirilen Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın görüldüğü Nisan ayından bu yana neredeyse tüm illere yazı yazarak, müştekilerin talimat mahkemelerinde ifadesinin alınmasını istedi.     573 KİŞİ TALEPTE BULUNMADI   Mahkeme, bu arayışıyla şimdiye kadar müşteki sıfatıyla talimatla 821 kişinin ifadesini aldı. Ancak mahkemenin arayışının tersine, ifade veren 821 kişiden 573’ü katılma talebinde bulunmadı. 573 kişiden 207’si şikayetçi olduğunu ancak katılma talebinin olmadığını ifade ederken, 366’sı şikayetçi olmadığını ve katılma talebinin bulunmadığını söyledi.   MAĞDUR OLMAYANLAR ŞİKAYETÇİ!    Dosya kapsamında alınan müşteki ifadelerinde nelerin sorulduğu, ifade verenlerin kimlerden şikayetçi olduğunu bilip bilmediğine dair bilgi yer almazken, mahkeme ara kararlarında müşteki sıfatıyla aldırdığı ifadeleri, “alındı okundu” diyerek dosyaya ekledi. Neye göre ifade verildiği belli olmadığı gibi, mahkeme talimatıyla ifade veren bazı kişi ve kurumlar, zararı olmadığını belirtmesine rağmen şikayetçi oldu. İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanlığı avukatının mahkemeye sunduğu beyan dilekçesinde, zararlarının olmadığını ama şikayetçi ve katılma taleplerinin olduğunu belirtti. Müşteki sıfatıyla ifadesi alınan A.Ç., M.S., T.Ş., E.T. de zararlarının olmadığını belirtmelerine rağmen şikayetçi olduklarını ve davaya katılma talebinde bulunduklarını söyledi.   YARALANANLAR ŞİKAYETÇİ OLMADI   Müşteki sıfatıyla ifadeleri alınan bazı kişiler de 6-8 Ekim eylemlerinde yaralandıklarını ancak şikayetçi ve katılma talebinde bulunmadıklarını söyledi. Eylemler nedeniyle yaralandığını ifade eden S.A., U.S., M.S.A., Y.K şikayetinin ve katılma talebinin olmadığını beyan etti. Ancak verilen ifadelerde, yaralanmalarına sebep olan kişilerin ve olayın ne olduğuna dair ne dediklerine ilişkin bilgi yer almadı. Mahkeme, bu ifadeleri de sadece “alındı okundu” diyerek dosyaya ekledi.   ŞİKAYETÇİ BULMAKTA ZORLANDILAR   Mahkemenin başından beri 6-8 Ekim 2014’te işlenen her suçu Kobanê Davası’nda yargılananlara suç isnadı olarak yönelttiğini ifade eden dava avukatlardan Nuray Özdoğan, “Hayatını kaybedenlerin ailelerine ulaşmaya çalıştılar ama şikayetçi bulmakta zorlandılar ve müşteki arayışına geçtiler. Dosyayı gizli tanık beyanıyla başlattılar ve sonra tanık bulmaya çalıştılar. Savcılık 6 yıllık süreç boyunca aleyhe delil ve tanık ifadesi toplamaya çalıştı. Bu süreçte bir sonuca ulaşamadı. Mahkeme de başından itibaren hızlı bir şekilde müşteki ifadesi toplamaya çalıştı. Ama bunlar aslında CMK anlamında müşteki sıfatına haiz olmayacak kişiler” dedi.   YARGILANANLARI TANIMIYORLAR    Mahkemenin, tespit tutanakları olmadan iddialar üzerine kişi ve kurumlara ulaştığını ifade eden Özdoğan, camı kırılmış olan kişi ve kurumlara dahi ulaştığını ifade etti. Müşteki sıfatıyla ifadesi alınan çoğu kişinin yargılananların kim olduğunu bilmediğini belirten Özdoğan, “Aslında bunun bir kumpas davası olduğunu, burada HDP’lilerin yargılandığını bilseler birçoğunun şikayetçi dahi olmayacağı çok açık. Büyük bir kısmı bunu bilmemesine rağmen şikayetçi değilim de demiş. Mahkemenin bu aşamada yaptığı aslında hileyle beyan toplamadır. Bu kadar ciddi suçlamaların olduğu bir dosyada müştekilerin salonda dinlenmesi gerekiyor. Kimden şikayetçi olduklarını bilmeleri gerekiyor. Ama bizden kaçırılarak ifadeleri alınıyor” diye belirtti.    Mahkemenin “müştekilere varsa sorunuz yazın biz iletiriz” dediğini aktaran Özdoğan, “Bine yakın müşteki dinlenmiş, hangisine ne soru soracağımızı ancak onları dinleyerek karar verebiliriz. Ama mahkeme kendisi peşin hükümlü davrandığı için bizim de böyle davranmamızı istiyor” şeklinde konuştu.   ‘SİYASİ LİNÇ DAVASI’   Yargılamanın çürük delillerle devam ettirilmeye çalışıldığını vurgulayan Özdoğan, “Oysa bırakın ceza vermeyi yargılamaya bile yetecek delil yok. Yargılama aylardır tutuklu sürdürülüyor. Dosya bir yargılama dosyası değil. Tümüyle bir siyasi linç davası olduğu için o dönem ve şuanda siyasilerin verdiği yöne göre dosyanın şekli belirleniyor. O dönem tutuklama ihtiyacı duymadılar ama şuan iktidardan düşme riski arttıkça dosya hızlandı” diye kaydetti.    MA / Zemo Ağgöz