Şırnak Baro Başkanı: Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmiyor 2021-12-09 09:02:05 ŞIRNAK - Cezaevlerinde hak ihlallerinin arttığına dikkati çeken Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, ihlallerin en ağır yaşandığı İmralı'da Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.   Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik krize paralel olarak cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri de artıyor. Tutuklular sık sık farklı cezaevlerine sevk edilerek, çıplak aramaya maruz kalıyor. Bu duruma karşı çıkan tutuklular şiddete maruz kalıyor. Yemek, su ve hijyen noktalarındaki sorunlar halen devam ediyor. Cezaevi ortamında sağlıkları daha da kötüye giden hasta tutuklular tahliye edilmiyor. Bu ihlallerin en ağırı ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 23 yıla yakın bir süredir tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanıyor. Öcalan'dan 25 Mart'ta yapılan telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor.    SUÇ DUYURUSU   Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair değerlendirmelerde bulundu. Kentteki cezaevinde de birçok hak ihlalinin yaşandığını söyleyen Dilsiz, bugüne kadar 3 defa cezaevini ziyaret etiklerini ve hazırladıkları raporlarla da bu hak ihlallerini gözler önüne serdiklerini ifade etti. Dilsiz, cezaevinde yaşam koşullarının kötü olduğunu, su ihtiyacının karşılanmadığını, yemeklerin kötü olduğunu ve çıplak arama dayatmasının olduğunu kaydetti. İhlallere karşı suç duyurusunda bulunduklarına aktaran Dilsiz, “Faili kolluk veya devlet memuru olan dosyalarda yargının tutumu maalesef çoğu zaman koruyucu ve kollayıcı oluyor. Cezaevlerinde hak ihlallerine uğrayan tutuklular lehine bir düzenleme yapmak yerine, 'isyan' olarak algılanıyor. Bundan kaynaklı tutuklular, mağdur iken bir an da sanık haline getiriliyor" diye kaydetti.    EŞİTLİK İLKESİ   Cezaevlerinde kurulan İdari ve Gözlem Kurulları üzerinden infazların yakıldığına dikkati çeken Dilsiz, kurulların "sindirme aracı" olarak kullanıldığını ifade etti. Dilsiz, "Eğer siz bağımsız ve tarafsız koğuşlarda yer alıyorsanız denetimli serbestliğin her türlü nimetinden faydalanırsanız. Ancak o koğuşlarda kalmıyorsanız cezaevinde daha fazla kalma durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu da Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı. Adli suçtan hüküm giyenler için de benzer bir durumu görüyoruz. Eşitlik ilkesine göre bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Hükümlülerin serbest bırakılmasının engellenmesi hukuka aykırı bir durumdur" diye konuştu.     İMRALI'DAKİ HUKUKSUZLUK     İmralı Cezaevi'nde uygulanan tecridi de değerlendiren Dilsiz, cezaevlerindeki durumun tutukluların hangi suçlamalar üzerinden ceza aldıkları üzerinden değil, taraf olunan uluslararası hukuk ilkelerine göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Dilsiz, “Abdullah Öcalan’ın cezaevindeki koşullarının ne ulusal ne de uluslararası hukuk kurallarına uymadığını biliyoruz. Buna yönelik yapılan tüm başvurularda devlet yükümlülüklerini yerine getirmedi. Öcalan’ın tecrit altında tutulduğu, insani yaşam koşulların İmralı Cezaevi'nde bulunmadığı gerek ulusal gerekse de uluslararası hukukça tescillenmiş durumda. Bunu hukuk garabeti olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu.     İmralı Cezaevi'ndeki ihlallerin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Dilsiz, "Çeşitli başvurular oldu. Ancak tıpkı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala örneğinde olduğu gibi yargı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamıyor. Tecrit durumuna ilişkin yargının vermiş olduğu kararlar, özel durum sebebiyle yıllardır İmralı için de uygulanmıyor” diye belirtti. Dilsiz, yargının siyasi iktidarın etkisi altında kaldığına işaret ederek, "Şırnak Barosu olarak cezaevlerinde asgari yaşam koşullarının sağlanması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” dedi.    MA / Ömer Akın