Kurtulan: İmralı’da görüşler neden yapılmıyor? 2021-12-10 16:16:16   ANKARA - Adalet Bakanı’nın “keyfi tutumu kabul etmiyoruz, ihlaller olduğunda gerekli adımları atarız” sözlerine hatırlatan HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan, o zaman İmralı’da neden görüşmeler yapılmadığını sordu.    Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşan HDP Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Fatma Kurtulan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini dile getirdi. Kurtulan’ın kürsüye çıkması sırasında AKP sıralarında bir erkek vekilin laf atması üzerine “Hadsiz adam” diyerek tepki gösterdi. “Hadsizler, haddinizi bilerek, konuşun” diyen Kurtulan’ın sözleri üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan da AKP’li vekile tepki gösterdi. Adan, “Laf atan arkadaş gelsin konuşsun, laf atmayın arkadaşlar” dedi.   Kurtulan tepkisini, “Süleyman Soylu’dan kalan şakşakçılar. Süleyman Soylu’da hepiniz yığılmıştınız bu bakanlarda niye 10 kişisiniz” diye konuştu. HDP milletvekilleri tarafından Kurtulan alkışlandı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş de laf atıldığını söyledi. AKP’li milletvekilleri ise “Fatma Hanım değildi” sözleriyle kendini savundu.   Söze yaşamını yitiren Garibe Gezer ile başlayan Kurtulan, parti olarak önerge verdiklerini ancak cevap verilmediğini dile getirdi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e dönen Kurtulan, “Keşke soru önergesine bakıp, zamanında müdahale etseydi. Tacize uğradı, şiddete uğradı, yarı çıplak erkek gardiyanlar arasında sürüklendi. Süngerli odaya konuldu. Bangır bangır bağırdı, dışarıya kamuoyuna sesini duyurmaya çalıştı. Biz burada dile getirdik, soru önergesi verdik. Ancak kulakları tıkadınız. İntihar ettiği söyleniyor, aile olmadığını söylüyor. Orta bir şaibe var. Elbette ölümü şaibelidir araştırılmalıdır ama sorumsuzluğunuzu da kınadığımı söylemek istiyorum” dedi.   ÇIPLAK ARAMA   Meclis insan Hakları Komisyonu’na 1 Aralık itibariyle 9 bin 30 dilekçenin geldiğini söyleyen Kurtulan, “Grubumuza avukatlar aracılığıyla gelen on binlerce şikâyet mektubu var. Tutuklu ve hükümlüler haklarını inceleme komisyonu incelemelerde bulundu. Cezaevi ziyaretlerine gittiğimizde cezaevi idaresinin sunumu ile karşılaşıyoruz. Fırınları, yemekhaneleri, sağlık merkezlerini gösteriyorlar. Çocuk oyun odalarını, hizmetler vs. Bunlar işleniyor dediğimiz de ‘Salgından kaynaklı işlenmiyor’ deniliyor. O gösterdikleri yerden çıktıktan sonra koğuşlara giden kapıları açtığımızda ise zulümden başka bir şey karşımıza çıkmıyor. Çıplak arama var mı? diye sorduğumuz da hemen hemen tüm tutukların birçoğu özellikle siyasi mahpusların hepsi çıplak aramaya maruz kaldığını söylüyor” diye belirtti.   ‘A TAKIMINI’ SORDU?   Gezdikleri cezaevinde bulunan siyasi tutsakların çıplak aramaya ilişkin ‘A takımı’ diye bir takımın olduğunu kendilerine aktardığını ifade eden Kurtulan, Adalet Bakanlığı’na dönerek, “Umarım bundan haberimiz yoktur dersiniz” dedi. Kurtulan, “Siyasi tutsaklar bu A takımın mahpusları darp ettiğini ve işkence ettiğini söylediler. Hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor. Sayımlar cezaevi belleğinde karanlık ve işkencelere maruz kalan bölüm olarak bilinir. Koğuş aramaları tam bir işkenceye dönmüş durumda. Yeni yaşam, evrensel, Birgün gazeteleri verilmiyor. TV kanalları yasak, kitap sınırlandırılmasına keyfi yaklaşım söz konusu. Siyasi tutukluların aileleri ile yaptığı telefon görüşmesinde Kürtçe konuşmaları kesiliyor. Tıpkı sizin mikrofonu kestiğiniz gibi” ifadelerini kullandı.   ‘CEZAEVLERİ KÜRTLER İÇİN İNŞA EDİLMİŞ’   Cezaevindeki nakillerle ilgili şikayetlere de değinen Kurtulan, şöyle konuştu: “Nakil talepleri bir işkenceye dönmüş durumda. Salgın gerekçe gösterilerek sevklerin yapılmadığını söyleniliyor ama mahpuslar gece yarıları başka yerlere sürgün ediliyor. Bütün batı cezaevleri Kürtler için inşa edilmiş. Espiye Cezaevi’ni Kürtler sizin sayenizde öğrendi. Bir aileden iki kardeş tutuklu, biri Espiye Cezaevi’nde diğeri Erzincan Cezaevi’ndedir. Ailenin tek talebi var oda iki oğlunun yan yana olması. Ama sizler yine ‘güvenlik’ gerekçesiyle izin vermediniz. Şırnak’tan Kayseri’ye birçok tutuklu insan götürdünüz, Kayseri’de bize Şırnak’tan gelenlerin işkence gördüğü söylendi ama bizler kulağımızı yine kapattık.   İŞKENCEYE SON VERİN   Kelepçeli muayene insan onuruna aykırıdır. Kadın tutsak, memografi çekildiğinde erkek görevli ısrarla ben olacağım diyor ve aynada görevlinin kendisini izlediğini söylüyor. Aysel Tuğluk, arkadaşımız durumu belli.  Beş dakika önce arkadaşları, Aysel Tuğluk’un durumun çok acil olduğunu ve yeni sağlık sorunları yaşamaya başladığını söyledi. Cezaevi idaresi de Aysel Tuğluk’un durumunu inceliyor. Aysel Tuğluk bir an önce tahliye edilmeli. Mehmet Emin Özkan diye diye dilimizden tüy bitti sizin kulaklarınız sağır. Hasta tutuklular içeride yaşamlarını sürdüremezken bu işkenceye son verin diyoruz.   KADIN TUTUKLULAR   Kadın tutukluların ayrıca sorunları var. Kayseri Cezaevi’nde bir kadın 2 yıl önce tacize uğradığını söylemiş. Komisyonlarımız, ‘hele söyle bakayım nasıl oldu bu taciz’ diye sormuşsunuz. Onu söylemek öyle kolay bir durum değil. Kadın tutuklular mahrem alanlarını gören kameralar var bunları kabul edilecek bir durum değil.  Çocukları olan kadınlar çocuklarına ayrı yatak ve yemek verilmediğini söylüyorlar. Gözlem kuruları karşımızda bir şiddet yerleri olarak duruyor. Cezaevi’nden çıkanlar HDP’ye gidecek misin diyorlar? Van Cezaevi’nde Ramazan Akbaşlı birileri koğuştan çıkarıp sorgulanıyor, bağımsız koğuşa geçmesi zorlanıyor ve koğuşunda ölü bulunuyor. Buda araştırılmadı.   İMRALI CEZAEVİ   Abdullah Öcalan 2 buçuk yıldır ailesi ile görüştürülmüyor. Öcalan, Konar ve Aktar 25 Mart tarihinde telefon görüşmesinden sonra hiçbir haber alınmadı. O tarihten bu yana haber alamayan aileleri grubumuzu ziyaret ettiler. Talepleri, yakınları ile görüşebilmeleri. Ağır tecrittin yarattığı etkiyi en iyi bilen birisiniz sayın bakan. Bu Meclis’in bir vekili olan Leyla Güven tecrit kalksın diye açlık grevine girdi. Cezaevinde binlerce mahpus açlık grevine girdi 8 mahpus görüşme sağlansın diye yaşamına son verdi. Tüm bunlara karşı siz kameraların önüne geçerek, ‘Kısıtlamalar sona erdi, avukatlar görüşme imkânı bulmuştur. Keyfi tutumu kabul etmiyoruz, ihlaller olduğunda gerekli adımları atarız’ dediniz. Ama gelinen süreçte tecrit en ağır şekilde devam ediyor. Ailelerin avukatların ve tutukluların en tabi hakkının kullanılmaması sebebi nedir? İmralı Cezaevi’nde görüşmelerin yapılmamasının sebebi nedir?  İmralı ve tüm cezaevlerinde keyfi uygulamalar son bulsun.”