‘Kimyasal silah kullanımının önüne geçilmeli’ 2021-12-21 09:05:43   HABER MERKEZİ - Türkiye’nin kimyasal silah kullanımıyla bölgede ekolojik tahribat yaşandığını dile getiren Kürdistan Doğa Örgütü Eşbaşkanı Serwer Qeredaxî, operasyonların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.    Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesinin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlattığı operasyon devam ediyor. Türkiye tarafından bölgede kimyasal silah kullanılması tepkilere neden olurken, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) bölgede inceleme yapması için birçok ülkede eylem ve etkinlikler sürüyor. Bölgede araştırmalar yapan Çevre Avukatı ve Kürdistan Doğa Örgütü Eşbaşkanı Serwer Qeredaxî, kimyasal silahın etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.    ÇEVREYE KARŞI BİR SAVAŞ    Qeredaxî, kimyasal silah kullanımıyla birlikte bölge ekolojisinin ciddi bir tahribatla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, "İnsanlar sadece savaşlarda ölmez. Hava kirlendiğinde, sular zehirli aktığında ve toprak kuruduğunda da insan ölümleri başlar. Bir ülke istila edildiğinde bundan en büyük zararı ekolojisi görür. Türk devletinin başlattığı bu savaş, çevreye ve dünyaya karşı bir savaştır. Türkiye, Kürdistan'ın ekolojik dengesini tahrip etmek ve bu coğrafyada yaşayan bütün bitki çeşitlerini ve hayvanlarını yok etmek istiyor. Bu katliam şu anda Kürdistan topraklarında gerçekleştiriliyor” dedi.   1 YILDA BİN 300 SALDIRI   Türkiye’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği bütün saldırılarda ekolojik dengenin zarar gördüğünü söyleyen Qeredaxî, "Türk ordusu 2015'ten 2019 yılına kadar Kürdistan topraklarına 698 defa top atışı, 555 defa ise havadan saldırı gerçekleştirdi. Sadece 2020 yılında savaş uçakları ve top mermileriyle tam bin 300 saldırı ile 120 kara saldırısı düzenledi. Türk ordusu, Avaşin bölgesindeki Kesta, Hûre, Ûra ve Mîska gibi onlarca bölgeyi birden fazla kez yoğun bir şekilde bombaladı. Türkiye, Kürdistan topraklarında her türlü silahı test etti.  Yasaklı kimyasal silahlardan tutun, tank, havan topları, F-16 uçakları, Skorsky ve Kobra tipi helikopterleri, doçka ve daha birçok silahı bu bölgede kullandı” diye belirtti.    SU VE TOPRAKTA KALICI    Bölgede kullanılan kimyasal silahların etkilerinin yıllarca süreceğine dikkat çeken Qeredaxî, "Kimyasal silahlar ve zehirli gazların kullanılması uluslararası kararlarla yasaklanmıştır. Ancak Türk ordusu Kürdistan ve Irak'ta birden fazla kez kimyasal silah kullanmış ve bu da bölgede insan ölümlerine neden olurken, çevrenin kirletilmesine ve zehirli gazların havaya, doğaya yayılmasına neden olmuştur. Bombardımanlarla yakılan tarım arazileri, arazilerin özelliklerini, yapısını, fiziksel ve biyolojik olarak da etkilemektedir. Bu durum sonra ki yıllarda ekilecek ürünler üzerinde etkili olacaktır. Ve bu silahların etkileri Kürdistan topraklarında ve suyunda kalıcı olarak kalacak ve bu coğrafyada yaşayan insanlar ve canlıların yaşamlarını olumsuz olarak etkileyecektir. Fakat bu büyük ihlaller karşısında sessizlik hakim. Başûrê Kürdistan ve Irak Hükümeti'nin yanı sıra uluslararası toplum da sessiz kaldığı için bölgede yasaklı silahlar kullanılmaya devam ediliyor" diye konuştu.    AYNI ZİHNİYET   Efrîn’i talan eden zihniyetin şu anda Federe Kürdistan Bölgesi üzerinde benzer uygulamaları devreye koyduğunu belirten Qeredaxî, Efrîn kentinde 314 bin 400 zeytin ağacının kesilmesini hatırlatarak, üç şirkete yaptırılan kesimlerle bölgedeki ormanlık alanlarının yok edilebileceğini söyledi.    İNSANLIĞA KARŞI SUÇ    Doğa talanının sadece ağaç kesimiyle kalmadığını, aynı zamanda doğadaki canlı ve vahşi hayvanların da yok edildiğine işaret eden Qeredaxî, "Türkiye gerçekleştirdiği saldırılarla sadece Kürtlere karşı değil, Kürdistan'ın suyuna, havasına, toprağına, ağaçlarına, hayvanlarına ve bir bütün doğasına da düşman olduğunu gösteriyor. Tüm insanlığın ve hayvanların aynı topraklarda ve ortak bir gezegende yaşadıkları unutularak saldırılar yapılıyor. Bu saldırılar çok vahim, doğal afetleri de beraberinde getirecektir. Bu suç sadece Kürtlere ve topraklarına karşı değil, insanlığa ve dünyada bulunan bütün canlılara karşı da işleniyor” şeklinde konuştu.   SESSİZ KALINMAMALI   Bütün girişimlerine rağmen hükümet tarafından buna karşı sessizliğin devam ettiğini hatırlatan Qeredaxî, "Türk ordusunun ilk günden beri çevreye karşı işlediği suçlara karşı Başûrê Kürdistan ve Irak hükümetlerinin sessizliğine ilişkin bir bildiri yayımladık. Bunun yanı sıra basın açıklamaları ve mitingler gerçekleştirdik. Özellikle medya aracılığıyla bu çevre suçlarının durdurulması ve hukuki olarak cezalandırılması için baskı yapmak için protestolarımız oldu” ifadelerini kullandı. Qeredaxî, uluslararası doğa örgütlerinin sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, Irak Anayasası'nın sağlıklı bir çevre sağlamayı ve farklı canlıları korumayı devletin görevi olarak tanımlayan 33'üncü maddesinin de ihlal edildiğini kaydetti.      ‘OPERASYONLARA SON VERİLMELİ’    Qeredaxî, bölgedeki doğa kıyımını ve talanının ancak operasyonların önüne geçmekle durdurulabileceğini ifade ederek, Türkiye’nin bölgede kimyasal silah kullanmasına ve doğayı talan etmesine son verilmesini istedi.    MA / Zeynep Durgut