Dinç’in avukatı: Soylu müvekkilimin can güvenliğini tehlikeye attı

2021-12-22 09:16:09


	ŞIRNAK - Süleyman Soylu’nun hedef göstermesi sonucu tutuklanan HDP'li Mehmet Miraç Dinç’in avukatı Hekim Tanış, “Soylu gizliliği ihlal ederek, müvekkilimin can güvenliğini tehlikeye attı” dedi. 

	İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında Şırnak’ın Cizre ilçesinde 4 Aralık’ta silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren AKP eski İlçe Başkanı Cihan Güven’in ağabeyi Tahir Güven’in ölümünden HDP Gençlik Meclisi üyesi Mehmet Miraç Dinç’i sorumlu tuttu ve HDP'yi hedef gösterdi. Soylu’nun bu konuşmasından sonra hiçbir delil olmamasına rağmen tutuklanan Dinç’in avukatı Hekim Tanış, Soylu’nun dosyaya konulan "gizlilik" kararını ihlal ettiğini belirterek, müvekkilinin can güvenliğinin tehlikeye atıldığını söyledi. 

	 

	ASILSIZ VE SOYUT DELİLLER

	 

	Somut değil soyut deliller üzerinden gözaltı işleminin yapıldığını ve bunun da hukuka aykırı olduğunu söyleyen Tanış, “7 Aralık’ta saat 23.00 sıralarında müvekkilim Mehmet Miraç Dinç ile Abdullah Kaçmaz Silopi'de eski hastane caddesi olarak tabir edilen bir yerde gözaltına alındılar. Gözaltına alınma gerekçesi olarak Cizre’de yaşamını yitiren Tahir Güven gösterildi. Dinç'e, ‘Kasten adam öldürmek', 'Örgüt üyesi olmak’ ve ‘Anayasal düzene karşı gelmek’ suçları isnat edildi. Bu kapsamda gözaltına alınıp tutuklandı. Hukuki anlamda baktığımızda gözaltı işlemi somut deliller üzerinden değil, sadece iki tane soyut ihbar üzerinden yapıldı. Soyut iddialar üzerine gözaltı sürecinin işletilmemesi lazımdı. Hukukta kabul edilen ve CMK 91'de gözaltının olması için somut delillerin varlığı gereklidir. Yapılan ihbar yine CMK’de düzenlendiği şekilde soyut olmamalı. Genel nitelikte soyut ve asılsız olmamalı. Genel nitelikte ibareleri içermemelidir. Hukuken somut delille yakın olmalıdır. Olmadığı halde gözaltına alınmaları hukukta başlı başına bir aykırılık teşkil ediyor. Gözaltı süreçlerinin uzatılması ve daha sonra gözaltında yöneltilen suçlamalara yönelik bugüne kadar dosya kapsamında edindiğimiz bilgilere binaen, yöneltilen sorulara ve ağır suçlamalara yönelik yapılan tutuklama hukuken kabul edilir değildir” dedi.

	 

	‘CAN GÜVENLİĞİ’ TEHDİT ALTINDA

	 

	Süleyman Soylu’nun müvekkilini hedef alarak, “gizliliği” ihlal ettiğine dikkati çeken avukat Tanış, “Dosyada gizlilik ve kısıtlılık kararı vardı. Avukatların müdafi ile görüştürülmemesine yönelik verilen bir kısıtlama kararı da vardı. Dosya kapsamında söz konusu olan iddialara ilişkin herhangi bir bilgi olmamasına rağmen medya ve kamuoyunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu müvekkilime dönük Meclis’te ‘katil’ ibaresini kullanması hukuken kabul edilebilir değildir. Bu açıklamayla Anayasa’da ve ilgili mevzuatlarda olduğu gibi ‘lekelenmeme hakkı’ ve ‘masumiyet karinesi’ ihlal edildi. Gizli yürütülen bir dosyada İçişleri Bakanı’nın böyle bir açıklama yapması ve eline bilgi gitmesi, dosyanın gizliliğinin ihlal edildiğini gösteriyor. İçişleri Bakanı’nın Meclis’te sarf ettiği sözlerden ötürü direkt müvekkilimi ‘katil’ olarak yansıtması hedef haline getirmiştir. Yaşanan bir ölüm olayı var ve söz konusu ölüm olayının failleri daha yakalanmazken ve cinayet aydınlatılmazken, direkt müvekkilimi hedef göstermesi hukuken kabul edilebilir olmadığı gibi can güvenliğini de tehlikeye atmıştır" diye belirtti. 

	 

	‘GİZLİLİK’ İHLAL EDİLDİ

	 

	"Gizlilik" kararının olduğu bir dosyada ifade tutanaklarının basına servis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Tanış, "Söz konusu soruşturma dosyası gizlidir. Gizli olmasına rağmen, E.K.’nin beyanlarının medyaya servis edilmesi soruşturmanın gizliliğini ihlal etmiştir. Müvekkilime aynı dosya kapsamında tutuklanan E.K. tarafından yöneltilen suçlamaların tamamı gerçek dışıdır. Müvekkilim herhangi bir şekilde E.K.’yi tanımadığını zaten belirtti. E.K.'nin söz konusu söylemleri genel geçer ve asılsızdır. Dosya kapsamında Dinç ve diğer müvekkillerim tutuklanmasına itiraz ettik. Reddedilmesi halinde dosyayı yetkili yer olan Siirt Sulh Ceza Mahkemesi’ne göndereceğiz” ifadelerini kullandı.  

	 

	NE OLMUŞTU?

	 

	Şırnak’ın Cizre ilçesi Cudi Mahallesi’nde 4 Aralık’ta eski koruculardan Tahir Güven uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Olayı yaptığı açıklamayla YPS üstlenmişti. Ancak yaşananlardan sonra Süleyman Soylu HDP’yi hedef gösterdi ve eş zamanlı olarak HDP Cizre İlçe Örgütü binası ile kent genelinde birçok adrese ev baskınları yapılmıştı. Baskınlar esnasında 30 kişi gözaltına alınırken, bir yurttaş iş yerinden, biri de yol kontrolünde olmak üzere toplam 32 kişi gözaltına alınmıştı. Akşam saatlerinde Zozan Aksu’nun da Şırnak İl Emniyet Müdürlüğüne giderken gözaltına alınmasıyla bu sayı 33’e yükselmişti. Tahir Güven dosyası kapsamında Mehmet Miraç Dinç'in de aralarında bulunduğu 19 kişi tutuklanmıştı.