Amed KESK Kadın Meclisi’nden cezaevlerine ilişkin açıklama 2021-12-23 18:35:06   DİYARBAKIR – Cezaevlerinde bulunan hasta tutuklu kadınların iktidar eliyle tek kişilik hücrelerde ölüme terk edildiğini vurgulayan Amed KESK Kadın Meclisi, yaşanan ölümlerin hesabını soracaklarını söyledi. Amed Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 2 No’lu Şubesi’nde basın açıklaması yaparak cezaevlerinde bulunan hasta ve infazları yakılan tutukluların serbest bırakılması talebinde bulundu. Birçok meclis üyesinin katıldığı açıklamada “Merhamet değil, adalet hasta tutsaklara özgürlük!” pankartı açılırken, açıklamayı Eğitim Sen 2 No’lu üyesi Kadriye Kaya yaptı. ‘TOPLUMUN KANAYAN YARASI’ Ülkede yaşanan hak ihlallerinin başında cezaevinin geldiğini belirten Kaya, son yıllarda cezaevlerinde ağır işkenceler sonucu birçok tutuklunun yaşamını yitirdiğini hatırlattı. 20 yıllık AKP iktidarı sonrasında cezaevlerinde hayata geçirilen çok boyutlu işkence yöntemlerinin tutukluların ölümüne neden olduğu kaydeden Kaya, “Ciddi risk grubunda bulunan yüzlerce ağır hasta tutsak, cezaevlerinin fiziki koşulları ve insanlık dışı uygulamalarla ölüme mahkum edilmektedir. Uzun bir süredir gündemde olan ve iktidar tarafından bir türlü çözülmeyen hasta mahpusların tahliye edilmemesi sorunu, son süreçte yaşanan ölümlerle daha da derinleşmiş, toplumun kanayan yarası haline gelmiştir” ifadelerinde bulundu. ‘ÖLÜME MAHKUM EDİLMEKTELER’ Uluslararası mevzuatta, tutukluların özgürlüğünden yoksun bırakılmaması konusunda devletlere bazı yükümlülükler verildiğini kaydeden Kaya, “Uluslararası mevzuat böyleyken ülkemizde bu kurallar ciddi anlamda ihlal edilmekle beraber, tutsakların sağlık haklarına erişimleri hukuka aykırı bir yöntemle engellenerek tutsakların yaşam hakkı değil, güvenliği öne çıkaran bir anlayışla baskı, zulüm, tecrit gibi düşman hukuku uygulamalarıyla tutsaklar ölüme mahkum edilmektedir. Şuanda cezaevlerinde yaşlı ağır hasta mahpuslar, ağır kalp hastaları, çoklu kronik rahatsızlıkları olanlar, kanser olanlar, tek başına yaşamını devam ettiremeyen yüzlerce hasta tutuklu bulunmaktadır, bu tutsakların ne tedavi edilmesine izin verilmekte, ne de infazları ertelenmektedir. Cezaevlerindeki bu uygulamalar nedeniyle 2020 yılından bu yana 59 hasta tutuklu yaşamını yitirmiştir” dedi.  ‘ÇAĞRILARA KULAK TIKANIYOR’ Devletin, cezaevlerinde insanlık dışı yöntemlerle yaşamını yitiren tutuklular konusunu görmezden geldiğini aktaran Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm kamuoyu, cezaevlerinde yaşanan işkenceden, ölümlerden başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarın sorumlu olduğunu gayet iyi bilmektedir. Son bir ayda farklı cezaevlerinde yaşanan 6 tutsağın muğlak ölüm nedenleri araştırılmamış, soruşturma sürecine gizlilik kararı getirilerek üstü örtülmeye çalışılmıştır. Geribe Gezer’in gördüğü fiziksel, psikolojik ve cinsel işkenceyi paylaşmasına rağmen, konu ile ilgili soruşturma başlatılmamış, insanlık suçunun işlenmesine göz yumulmuş, Garibe Gezer’in ölümüne sebep olunmuştur. Yine son dönemde cezaevinde bulunan insan hakları savunucusu, hukukçu, hayatını halkların kardeşlik, eşitlik ve özgürlük mücadelesine adayan, Kürt siyasetçisi Aysel Tuğluk’un geçirdiği ağır hastalık sürecinde cezaevinde kalmamasına dair onlarca rapor tutulmasına rağmen ısrarla, uluslararası mevzuata aykırı davranılarak rehin tutulmaya devam edilmektedir. Aysel Tuğluk’un halen karantina bahanesiyle hücrede tutulmakta, yaşamına tek başına devam ettiremediği beyan edilmesine rağmen, cezaevi idaresi tarafından hukuk dışı bir muamele ile karşı karşıya bırakılmıştır. Tüm kadın örgütlerinin ve kamuoyunun çağrılarına kulak tıkayan yetkililer, Aysel Tuğluk tahliye etmek bir yana bilerek ölüme mahkûm etmektedir.” ‘HESAP SORACAĞIZ’ Tutukluların iktidar tarafından zulme uğradığını kaydeden Kaya, “Emek, demokrasi, hak mücadelesi verdiği için iktidar tarafından cezaevine atılan binlerce kadın burada da savaş ve ölüm siyaseti yürüterek cinsiyetçi, kutuplaştırıcı, militarist politikalarla ayakta durmaya çalışan iktidarın türlü zulmüne maruz kalmaktadır. İktidar dört duvar arasında kadınlara; yaşatmamayı, hafızasızlaştırmayı, tecridi dayatmakta, tek hücrelere hapsedip ruhen, bedenen, fikren öldürmeye çalışmaktadır. Buna itiraz eden kadınları işkencelerle yaşamdan koparmaktadır.Biz kadınlar, özgürlük mücadelesi adına, demokratik siyaset, hak, adalet, barış ve yaşam hakkını savunmak adına Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Aksi halde yaşanacak tüm ölümlerin ve olumsuz durumların sorumlusu başta Adalet Bakanı olmak üzere siyasî iktidardan hesap soracağımızı buradan belirtmek istiyoruz” diye konuştu.