Kriz ağırlaşıyor, yoksulluk derinleşiyor: Buna dur dememiz lazım 2021-12-31 10:30:52   İSTANBUL-  Sokakta ekonomik kriz ve yoksulluğa karşı yükselen sesler, zorlu bir yılın geldiğini gösteriyor. Beşiktaş Meydanı’nda mikrofonumuza konuşan her yurttaş, geçinemediğini dile getirerek, iktidarı istifaya çaırdı.    Ekonomik kriz, yükselen eflasyon, işsizlik ve zamlarla deninleşiyor. Alım gücü düşen yurttaşlar, geçinemediğini belirterek, yönetimin değişmesi için seçim istiyor. İstanbul Beşiktaş Meydan’ında mikrofonumuza konuşan yurttaşlar, AKP- MHP iktidarını istifaya çağırdı.    ‘BU KRİZİN İZAHI YOK’   İstanbul’a yeni geldiğini belirten emekli Fahri Güngör, geçinebilmenin mucizelere bağlı olduğunu söyledi. Aldığı emekli maaşının 2 bin 780 TL olduğunu anlatan Güngör, maaşıyla 1 odalı ev bile kiralanamayacağını söyledi. İstanbul gibi bir yerde emekli veya asgari ücretlinin yaşama şansının hiç olmadığını vurgulayan Güngör, “Öncelikle geçinebilmemiz için para biriminin uluslararası alanda bir değeri olması lazım. Bir in, bir çık şekilde ekonomi yürütülmez. Biz daha önce de krizleri gördük ama bu anormal bir kriz, bunun bir izahı yok. Temel gıda ürünlerine gelen zamlardan hiç bahsetmiyorum. Garibin bir ekmeği vardı o da gitti. Ekmek 3 TL. 4 kişilik bir ailenin günlük ekmek gideri 40 TL. Dolar yükselince her şey yükseliyor, ama inince hiçbir şey düşmüyor” ifadelerini kullandı.   ZİHNİYETİN DEĞİŞMESİ GEREK   Çözümün ancak zihniyet değiştiği zaman sağlanacağını dile getiren Güngör, “Liyakatın ön plana çıkması, halkın düşünülmesi lazım. Herkes bu taşın altına elini koysun. Halk artık bu gerçeği görsün. Bu işin böyle gitmeyeceği belli. Bu krizden dolayı gençler, uyuşturucuya her şeye bulaşıyor. Bu ülkede öncelikle açlığa, işsizliğe çözüm bulunmalı” dedi.    ZAMLAR HALKI BİTİRDİ   Agit Avşin de, 4 çocuğu olduğunu ve geçinemediğini dile getirdi. Aylık maaşının büyük bir çoğunluğunun faturalara gittiğine dikkati çeken Avşin, “Kira parasını veremiyoruz. Aylık 5-6 bin TL arası giderim var. 2-3 aydır iş olmadığından dolayı da çalışamıyorum. Asgari ücreti 4 bin 250 TL olarak belirlediler ama bu parayla doğalgazı mı, elektriği mi, kirayı mı, çocuklara harçlık mı vereceksin? Çok zor. Artık milletin buna dur demesi lazım” ifadelerinde bulundu. İktidarın artık istifa etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Avşin, yeni gelecek yönetimin de halktan yana ve halkın çıkarlarını ön planda tutması gerektiğini söyledi.    ‘KRİZDEN DOLAYI OKUYAMADIM’   Kafe işletmecisi Emre Yılmaz da, iktidarın ekonomi politikalarının “rezalet” olarak tarif ederek, şunları dile getirdi: “Ben 21 yaşındayım. Liseyi bitirdikten sonra aileme destek olmak amaçlı bir sene çalıştım. Daha sonra üniversite sınavına girerim diye düşündüm ama 3 senedir ne sınava girdim, ne de bununla ilgili bir şey yaptım. Sebebi ise ülkedeki ekonomik durum. Geçimimi yapmam için çalıştım. İktidarın yanlış politikaları beni okutmadı.” İktidarın gitmesini isyeten Yılmaz, “Sanki koltuğa kendilerini yapıştırmışlar. Artık bir yenilik gerekiyor. Çünkü böyle gitmez bu. 5 seneye kalmaz hepimiz biteriz” diye konuştu.   ‘DIŞIM 18 İÇİM 50 YAŞINDA’   Üniversite öğrencisi olduğunu belirten Sencer de, her şeyin fiyatının çok pahalı olduğuna işaret ederek, öğrenci olmanın da zor olduğunu söyledi. Sencer, tiyatro oyunu gibi iktidarın halkla oynadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Dıştan 18 yaşında gözüküyorum ama içim 50 yaşında. Yüz yüze eğitimden dolayı İstanbul’a geldim ve bana yurt çıkmadığından dolayı bir ev kiralamam gerekti. Bu hükümetin ev kiralarından haberi var mı? Ben 1+0 bir evde kalıyorum, 4 bin TL kira ödüyorum. Böyle bir şey olabilir mi. Ailem bana yardımcı olduğunu için bir şekilde ayaktayım ama diğer öğrenciler ne yapsın? İktidar nas diyor, faiz diyor, indireceğiz diyor ama örtülü faiz koyuyor. İktidarın bir dediği bir dediğini tutmuyor. Bunlara karşı yenilik şart. Acilen yenilikçi bir yönetimin gelmesi gerekiyor. Gelen yönetim genç kuşağa önem vermesi, ekonomi politikalarını şeffaf yürütmesi gerekiyor.”    EMEKLİ ÇİFTİN İSYANI   Çiftçi olduğunu söyleyen Ahmet Yılmaz ve Ayşe Yılmaz da geçinmenin lüks olduğunu söyledi. Ucuz emkem almak için halk ekmeğe geldiğini ancak bulamadığını anlatan Ayşe Yılmaz, “Hayat çok pahalandı. İstediğimiz bir şeyi alıp yiyemiyoruz. Canım bir şey isteyince sadece bakmakla yetiniyorum. Emekli maaşımız var ama hiçbir şeye yetmiyor. 2 bin TL ben 2 bin TL eşim alıyor. 4 bin TL ile ev geçinir mi? Bir ailenin sadece 5 bin TL mutfak masrafı var. Bunun sorumlusu da ben olmadığıma göre bellidir kim olduğu” dedi. Ahmet Yılmaz de, yaşam pahalılığına işaret ederek, şunları söyledi: “400 TL doğalgaz, 200 TL elektrik, 150 TL su geldi. Bunun gibi başka faturalar da var. Böylece bin TL gitti. Ayrıca mutfak masrafı da var. Kıymanın kilosu 100 TL olmuş, et alamıyoruz. Maaşın hepsi bu giderlere gidiyor. Allahtan evimiz kira değil. Ev kira olsaydı evin yolunu bulamazdık. Ülkede üretim yok, buğday bile dışarıdan geliyor. Bu halde nasıl ülke kalkınacak. Çiftçiden emekliye kadar herkes sorun içerisinde.”    DEVLET OKUTMUYOR, BORÇLANDIRIYOR’   Muhammet Burak Bıçakçı da öğrenci olduğunu ifade ederek, öğrenciler için en temel sıkıntının ekonomi olduğunu ve sorumlusunun iktidar olduğunu hatırlattı. Bıçakçı, “650 TL’yi ‘Bize al bu parayı mezun olduktan sonra bana ver’ diyor. Bu devletin okutması değil, devletin seni borçlandırıp elinden geri almasıdır” şeklinde sıkıntılarını özetleyen Bıçakçı, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekmek 2.50 TL’di, 3 TL oldu. Yağ 60 TL’idi 100 TL oldu. Yani insanlar aldığını geri veriyor. ‘Dolar üzerinden almıyorsunuz’ diyorlar ama biz dışarıdan ithal ediyoruz, ona göre alıyoruz. Bunu dolara göre hesaplaman gerekiyor. TL değer kaybediyor, sen onu 10 bin TL yapsan da boş aslında. Sadece göz boyama olduğunu düşünüyorum. En az asgari 6 bin TL olmalıydı, enflasyona bakılırsa. Eğer yeni yönetim gelirse ülkeye gözümüzü boyamasınlar.”