‘Zırhlı araçların yaşam alanlarından uzaklaştırılması elzemdir’ 2022-01-30 09:23:53   ANKARA - Zırhlı araçların yaşam alanlarından uzaklaştırılmasının elzem olduğunu belirten Psikolog Sevgi Türkmen, “Sokaklarda denetimsiz dolaşan zırhlı araçlar, insanlara ölen çocukları hatırlatacaktır” dedi.    Basına yansıyan verilere göre, 2008 yılından bu yana zırhlı araçların karıştığı en az 93 olay meydana geldi. 52 kişinin yaralandığı olaylarda, 20'si çocuk en az 43 kişi yaşamını yitirdi. Son olarak Şırnak’ın Cizre ilçesinde 23 yaşındaki Abdulgaffar Dayan'ın Ranger tipi bir zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Özellikle bölge illerinde çocukların oyun alanlarına kadar giren ve ölümlere sebep olan zırhlı araçlar, yurttaşlarda ciddi travmalara neden oluyor.     Zırhlı araçların yarattığı travmayı Psikolog Sevgi Türkmen değerlendirdi. Her yıl zırhlı araçlardan kaynaklı en az iki insanın hayatını kaybettiği, her yıl çocukların zırhlı araçlardan kaynaklı yaralanması veya yaşamını yitirmesinin süreklilik durumu oluşturduğunu belirten Türkmen, “Bu durum toplumsal bir bellek oluşturuyor” dedi.   KORKU ÖFKE YARATIR   Çocukların yaşam alanlarının bir şiddet bombardımanı haline geldiğini dile getiren Türkmen, “Yetişkinlerde öfke ve karşı çıkış vardır. Ama yetişkinler bu meseleleri sosyal, toplumsal, ideolojik ve siyasal bakış açısıyla değerlendirdiği için, anlamlandırma kısmında çocuklardan daha avantajlıdırlar” dedi. Türkmen, şiddeti anlamlandıramayan çocukların daha çok korktuklarını kaydederek, “Çocuklar, silah taşıyan bir insan, zırhlı bir araç veya zırhlı araca benzeyen herhangi bir araç karşısında her zaman kendisini güçsüz hisseder. Çocukluğunda zırhlı araçtan kaynaklı bir şiddet olayı yaşayan biri, 20’ li, 30’lu yaşlarda dahi sokaktan geçen zırhlı araç gördüğünde, o şiddet olduğu gibi aklına getirir. Tekrar yaşar ve kaygılanır, korku yaşayabilir. Bu durum öfke yaratır. Şiddete maruz kalmış çocuklar, zırhlı araçlara, zırhlı aracı oraya getirene, bu duruma ses etmeyenlere öfkelenir ve bu öfke bir şekilde açığa çıkabilir" şeklinde konuştu.   ŞİDDET YAYILIYOR   Şiddetin yayılan bir durum olduğunu ifade eden Türkmen, çocukların, ihmal sonucu zırhlı araçların karıştığı bir olayda komşusunun ya da uzaktan birinin yaşamını yitirdiğini, yaralandığını duyduğunda da etkilendiğini belirtti. Türkmen, “Bölgede yaşayan, şiddete maruz kalmış veya tanıklık etmiş insanlar elbette ki bu durumu kendi aralarında konuşacaklar. Çocuklar bu konuşulanları da duyuyor. Bazen kendi gözleriyle, bazen medyada, bu şiddete kendileri de tanıklık ediyorlar. Şiddete dolaylı olarak tanıklık etmek de şiddettir. Sürekli canına kast etme ihtimali; hayatı organize ederken, yaşarken, karar alırken ya da yürürken insanların her duygusunu, her davranışını etkiler” ifadelerini kullandı.    ZIRHLI ARAÇLARIN UZAKLAŞTIRILMASI    Zırhlı araçların sivil alanlardan varlık göstermesinin çocuklarda bir düşman algısı yarattığını belirten Türkmen, "Çocuk ya kendisini bir düşman olarak konumlandırıyor ya da karşı tarafı düşman olarak konumlandırıyor. Örneğin okulda bir polis çocuğuyla yan yana geldiğinde, öfke nesnesi o çocuk haline geliyor. Bu durum çocuklar arasında olan doğal ilişkiyi de tahrip edecektir. Bu olaylar nesilden nesille aktarılıyor, zırhlı araçlar orada kaldıkça bu travma hali devam edecek. Sokaklarda denetimsiz dolaşan zırhlı araçlar, insanlara ölen çocukları hatırlatacaktır. Her karşılaşma bir diyaloğu anlatıma neden olacaktır. Bölgede yaşayan çocukların ve insanların daha rahat ve güvenli şekilde yaşamasını sağlamaktan bahsedeceksek, o şiddet sembollerinin, şiddet nesnelerinin insanların yaşam alanlarından uzaklaştırılması elzemdir” diye konuştu.   ÇOCUKLAR KORKMAMALI    Militarist özellik taşıyan her imajın ve nesnenin kesinlikle insanların yaşam alanlarının uzağında olması gerektiğini vurgulayan Türkmen, “Çocuklar üzerinde etki, istismara kadar gidiyor. Bu istismar, ağırlıklı olarak yetişkinlerin baskın olduğu veya ses çıkarılması gereken bir duruma ses çıkarılmaması halinde ortaya çıkıyor. Bizim, çocuklara yaşamın içinde karşılarına çıkacak insanlardan korkmamaları gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Çocuklar korku ve kaygıyla ilişki kurduğu vakit, korku nesnesi veya sembolü gördüğü zaman, kesinlikle onun karşında çaresiz hisseder. Burada psikolojik istismar ve psikolojik şiddet temeli oluşur. Bunun ortadan kalkması için öncelikle çocukların korkmamalarını sağlamak gerekiyor" diye belirtti.   KÖKLÜ DÖNÜŞÜMLER OLMALI   Çocuklar üzerindeki bu baskının kırılması için yapılması gerekenlerin üzerinde duran Türkmen, kurumsal ve kamusal iktidarın sorumlulukları olduğunu söyledi. Türkmen, "Köklü çözümlere ihtiyaç var. Kolluk kuvvetlerinin, insanların yaşam alanlarından çıkması gerekiyor. Çocukların kendilerini daha iyi hissedebileceği çalışmalar yapılabilir ama çocuklara zırhlı araçların orada olmasını nasıl anlatacağız? Çocuklar, ‘Bu zırhlı araç burada durmaması gerekiyor ama niye duruyor, kimi öldürmek için duruyor, bizim düşmanımız kim’ diyecek. Bir psikolog bir çocuğa bu durumu nasıl anlatabilir? Çocukların tanıklık ettiği tarihsel bir şiddet var” dedi.    ŞİDDET DURMALI    Temel meselenin şiddetin durması olduğunun altını çizen Türkmen, çocukların kendi karakterlerini anlamaları, kendi güçlerini fark etmeleri yönünde desteklenmesi gerektiğini belirterek, çocuğun kendi karakterini oluşturup bu karaktere güvenmesinin toplumsal barış için elzem olduğunu kaydetti.