Kobanê Davası: Bu toprakların sahibi biziz 2022-02-01 17:16:09   ANKARA – Emperyalizm ve küreselleşmeye dikkat çeken HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, bunların dinin ve kültürel değerlerin içini boşalttığını belirtti. Parmaksız, “Bu toprakların sahibi biziz, onlara bırakmayacağız” dedi. DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te yapılan eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 9’uncu duruşması 2’nci gününde görülmeye devam ediyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP Milletvekilleri, MYK üyeleri, HDP Ankara İl Örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.  AKP'Lİ VEKİLLERDEN  FİŞLEME Duruşma salonunda bulunan AKP’li vekiller duruşma esnasında salondan görüntü aldı. AKP'lilerin cep telefonlarıyla siyasetçilerin fotoğrafını çekmesi dikkat çekti. Görüntü alan AKP’liler polis tarafından uyarıldı.  ‘EMPERYALİZM TÜM DEĞERLERİN İÇİNİ BOŞALTIYOR’ Duruşma, verilen aranın ardından HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın esasa ilişkin savunmasıyla devam etti.   Emperyalizm ve küreselleşmeye dikkat çeken Parmaksız, bunların dinin ve kültürel değerlerin içini boşalttığını ifade etti. Parmaksız, “Bu toprakların sahibi biziz, onlara bırakmayacağız. Yurtsever olan biziz. Talan ediyorlar memleketimizi. Hepsi gidecek. Onlar bu memleketin sahibi değil. 1960’tan 1980’e kadar her yerde biz vardık. Amerika ülkeye giremiyordu. 6’ncı Filo geldi denize attılar. 1989 sonrasında Sovyetler yıkılınca ABD ilk önce ne yaptı? Klasik dönemine döndü” dedi. YENİ DÜNYA GÜCÜ: OKYANUSLAR Emperyalizmin geçmişten bu yana hedefinin Rusya’yı parçalamak olduğunu söyleyen Parmaksız, bunun yıllardır denendiğini, belli ölçüde Sovyetler’in dağılmasıyla başardıklarını belirtti. Parmaksız, “Şu an o kadar korkmuyorlar Rusya’dan. Ama Çin’den korkuyorlar, Çin yakın zamanda gayri milli hasılada ABD’nin de önüne geçecek. O yüzden ABD’nin şu anki hedefinde Çin var. ABD, NATO toplantısından sonra Çin ve Rusya iş birliğine karşı İngiltere ve Avusturalya’yı yanına alarak bir pakt kurdu. ABD’nin çeşitli yerlerde donanmaları var, hiç kimsenin olmadığı kadar. Donanmasının büyük bir kısmını şimdi Pasifik’e kaydırıyor. Okyanusları tutan her tarafı tutar. Rusya’nın denizlere açılması ABD’yi çok korkutuyor o yüzden çünkü dünya küçüldü. Okyanuslar çok önemli bir mesele güç sahibi olmak için” diye konuştu. EMPERYALİZM MANİPÜLASYONLARI Emperyalizmin ideolojisine dair konuşan Parmaksız, yeni dünya düzeninin felsefesinin Post-modernizm olduğunu belirtti ve bunun gerici birer burjuva ideoloji olduğunu aktardı. Parmaksız, “Bu ideoloji; materyalizmi, aklı, evrim teorisini ve bütünlüklü düşünceyi yıkıma uğratarak onun yerine mistisizmi ve karanlıkçılığı hâkim kıldı. Teknolojist feodalizm inşa etti. Muhalif hareketlerinin ve sınıf mücadelelerinin anlamlarını yitirdiğini ve bundan dolayı mikro düzeyde yerel mücadelelerin önem kazanması gerektiğini empoze etti. Sınıf veya toplum değil bireyin esas alınması gerektiğini vurguladı. Serbest piyasanın insanı özgürleştireceği gibi klasik iktisat bilgilerini insanlığa dayattı. Bu ideolojinin tezleri tarih dışıdır. Bunlar kitleleri kontrol altına almak için uygulanan manipülasyon araçlarıdır. Biz de modernizm eleştirisi yapıyoruz fakat post-modernistlerin eleştirileri gibi değil” diye belirtti. ‘BİZİM DERDİMİZ ÜRETMEK, PAYLAŞMAK’ Kimlik siyasetine karşı olmadığının altını çizen Parmaksız, “Kürtler yapabilir, kadınlar ve Aleviler de yapabilir bunu destekliyorum.  Aborjinler ve yerli Amerikalılar gibi dünyanın çeşitli yerlerinde bu tür mücadeleler var, bunları da destekliyorum. Benim itirazım bu mücadeleleri sınıf mücadelesinden kopuk olarak yürütmek noktasında. Emek mücadelesiyle birleşmeli. Sosyalistler genişlikten yanadır. Eğer bu mücadeleler emek siyasetiyle birleşmezse sonuç alınamaz. Toplumsal kurtuluş dediğimiz şey ancak üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla olur. Bizim derdimiz birlikte üretmek, paylaşmak. Asıl özgürlük o vakit olacak” dedi. Duruşma 3 Şubat Perşembe günü Parmaksız’ın savunmasıyla devam edecek.