Tutuklu yakını: Adalet olsaydı Kürtlere bu zulüm yapılmazdı 2022-02-13 10:08:36   VAN - Zilan Katliamı’nda ailesi katledilen tutuklu Mazlum Dinç’in annesi Hanım Dinç, tarih boyunca Kürtlere yönelik hukuksuzluğun, cezaevlerinde hak ihlalleriyle sürdürüldüğünü söyledi.    Malatya İnönü Üniversitesi’nde 29 Aralık 2015 tarihinde ülkücü bir grubun öğrencilere saldırmasıyla başlayan olaylarda gözaltına alınıp tutuklanan Mazlum Dinç’e, yapılan yargılama sonucunda “örgüt üyeliği”, “görevi yaptırmamak için direnmek”, “kamu malına zarar vermek” ve “tehlikeli maddeler bulundurma" iddiasıyla 21 yıl hapis cezası verildi. İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü öğrencisi ve tutuklandığında 20 yaşında olan Mazlum Dinç’in avukatlarının yaptığı itiraz sonucu verilen cezayı fazla bulan Yargıtay, yeniden yargılamaya karar verdi. Olayda bomba patlaması sonucu 3 parmağını kaybeden Dinç, Malatya E Tipi Cezaevi’nde 4 yıl kalmasının ardından 2019’da Bafra T Tipi Cezaevi’ne sevk edildi.   Dinç’in annesi Hanım Dinç (60), yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı Van Barosu’nda iki ayı aşkındır bir süredir Adalet Nöbeti’ne katılıyor. 1930 yılında gerçekleştirilen Zilan Katliamı’nda ailesinden çok sayıda kişiyi kaybeden anne Dinç ile adalet talebini ve verdiği mücadeleyi konuştuk.    ÇOCUKLARINI YALNIZ BÜYÜTTÜ    17 yıl önce eşini kaybeden ve o dönem küçük yaşlarda olan iki çocuğu olan anne Dinç, yaşadığı maddi imkansızlıklara rağmen çocuklarını büyüttü. Zor koşullarda okutup eğitimlerini tamamlamalarını sağladı. Kızı evlendikten sonra anne Dinç, oğlunun da tutuklanmasıyla yalnız kaldı. Oğlunun görüşü için kilometrelerce yol giden anne Dinç, salgın nedeniyle 3 yıldır görüşemediği oğluyla 12 Ocak’ta görüşebildi. Anne Dinç, oğlunu görebilmek için Erciş’ten Samsun’a 16 saatlik otobüs yolculuğu yapmak zorunda olan Dinç, yaptığı yarım saatlik görüşün ardından aynı gün içinde Samsun’dan Van’a otobüs bulamadığından, Amasya’ya geçip aldığı otobüs biletiyle Erciş’e döndü. Dinç, bu yolculuğun 3 güne yayıldığını söyledi. Bu süre zarfında yaklaşık bin 800 kilometre yol kat ederek, 3 yıldır yaşadığı hasreti yarım saate sığdırmak zorunda kaldığını belirten Dinç, koşullar dahilinde oğlunu yeniden görmeye gideceğini kaydetti.    GEÇ TEDAVİ PARMAKLARINDAN ETTİ    Malatya’da 2015 yılında üniversitede yaşanan olayda oğlu Dinç’in maruz kaldığı işkenceyi anlatan anne Dinç, “Mazlum, olaylarda yaralanmıştı. Yaralı haliyle iki saat olay yerinde bekletilerek, hastaneye götürülmedi. Mazlum, çok fazla kan kaybı yaşadı. Bir arkadaşı, Mazlum’un kan kaybetmemesi için egalini oğlumun koluna dolamıştı. Eğer vaktinde oğlum hastaneye götürülmüş olsaydı, kopan 3 parmağı yerine dikilirdi. Hastaneye erken götürülmediği için doktorlar bir şey yapamadı” şeklinde konuştu.   HASTANEDE SALDIRIYA UĞRADI   Oğlunun hastaneye götürüldüğü esnasında sedye üzerindeyken ülkücü bir grubun saldırısına uğradığını belirten anne Dinç, “O sırada bir arkadaşı Mazlum’un zarar görmemesi için sedye üzerinde olan oğlumun üzerine kapanmış. Oğlumun yanında olan bir arkadaşı bana ‘Sopa, cop ve kaba dayak olmak üzere bana saldırdılar. Eğer o dayağı ben yememiş olsaydım, Mazlum yemiş olsaydı olay yerinde ölürdü’ dedi” diye konuştu. Haber verilmesi üzerine Erciş’ten Malatya’ya gittiklerini belirten anne Dinç, hastanede polisin kendisini engelleyerek oğlunu görmesine izin vermediğini anlattı.    YILLARIN ÖZLEMİ 30 DAKİKAYA SIĞMAZ    Çocuğunun yaralı bir şekilde mahkemeye çıkarıldığını hatırlatan anne Dinç, mahkemenin oğlunu önce serbest bıraktığını ancak yaklaşık 12 saat sonra yeniden gözaltına alınarak tutuklandığını söyledi. Oğlunun yaklaşık 7 yıldır cezaevinde olduğunu dile getiren anne Dinç, “Görüşe gittiğimizde biz oğlumuza moral vereceğimize, oğlum bize moral veriyor” diye konuştu. Çocuğuyla yaptığı son görüşmede çok mutlu olduğunu aktaran anne Dinç, “3 yıl sonra görüştük ancak görüşmede yeterince konuşamadık. Doyamadık, birbirimize. 30 dakikada nasıl bir hasretlik gidereceğiz?” diyerek, yarım saate yılların özleminin sığmayacağını ifade etti.    'NEDEN HASTANEYE GÖTÜRMÜYORLAR?'   Yaşadığı her türlü zorluğa rağmen mücadele ettiğini vurgulayan Dinç, “Yaşadığım sürece boyun eğmem ve diz çökmem. Davamdan da vazgeçmem. İnşallah başaracağız” dedi. Cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna dikkat çeken anne Dinç, “Hastalar, hastaneye götürülmüyor. Çocuklarımız hastaneye götürülsün. Neden onlardan korkup hastaneye götürmüyorlar? Eğer oğlum da vaktinde tedavisi olmuş olsaydı, bugün iyi olacaktı. Ama hala eli ağrıyor. Kölelik belli bir yere kadar, artık haklarımızı istiyoruz” diye konuştu.   KÜRTLERİN BİTMEYEN MÜCADELESİ    Hasta ve infazları yakılan tutuklular için sürdürülen Adalet Nöbeti’ne katılan anne Dinç, “Eğer Türkiye’de adalet olmuş olsaydı, Kürtlere bu kadar zulüm yapılmazdı” dedi. Zilan Katliamı’nı hatırlatan anne Dinç, ailesinden çok sayıda kişiyi bu katliamda kaybettiğini belirterek, “Zilan Katliamı’nda başımızı kestiler. Çocuklarımızı katlettiler. İnsanları birbirine bağlayıp köprülere astılar. Biz Kürtler bu yaraları nasıl unutacağız? Biz yaşadığımız sürece Zilan Katliamı’nın yarasını unutmayacağız” diyerek, Kürtlerin her dönem mücadele ettiğini söyledi.    MA / Mehmet Şah Oruç