Erdoğan-Barzani’nin gaz görüşmesi ve Irak’ın hamlesi 2022-02-19 13:08:36 HABER MERKEZİ - Erdoğan ve Barzani görüşmesinde öne çıkan gayri resmi gaz transferi kararına karşı Irak'ın hamlesi, önümüzdeki günlerde çok konuşulacağı benziyor. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Nêçirvan Barzani ile görüşmesini ve ardından Irak ile bölgede yaşanan kriz devam ediyor. RojNews, yaşanan krizi ve görüşmenin perde arkasını analiz etti.    "Erdoğan-Barzani’nin gaz görüşmesi ve Irak’ın hamlesi" başlığını taşıyan yazı şöyle: "Federe Kürdistan Bölgesi'nin gazını Türkiye’ye getirilmesi konusunda tam da İran gazının kesilmesinin ve Şengal, Mexmur ile Dêrik’e yönelik saldırıların yol açtığı tartışmalar sürerken Erdoğan-Barzani görüşmesi yapıldı. Erdoğan’ın gaz hamlesine karşı Irak’ın kısa bir süre içinde karşı bir hamleyle konuya müdahil olması beraberinde yeni tartışmaları getirdi.   Türkiye’nin Şengal, Mexmur ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrik ve Şehba kentlerine yönelik eş zamanlı hava saldırıları üzerinden 24 saat geçmemişken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürdistan Bölgesi Başkanı Nêçirvan Barzani ile 2 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.   Türk devletinin saldırılarında Mexmur’da 2, Şengal’de 3, Dêrik’te ise 4 kişinin şehit düştüğü saldırıların arifesinde Erdoğan-Barzani’nin görüşmesi dikkat çekti.   BARZANİ AİLESİNİN ROLÜ   Erdoğan-Barzani görüşmesi sonrasında ilk defa 4 Şubat’ta Ukrayna ziyareti dönüşünde, uçakta hükümetinin medya elemanlarına gündeme ilişkin konuşan Erdoğan, PKK ve Kürtlere karşı sürdürdükleri savaşta Barzani ailesi ve KDP’nin rolüne işaret ederek, “Irak’ın kuzeyinde Barzanilerin duruşu çok çok farklı ve bu duruşu Türkiye ile çok daha ortak, çok daha dayanışma içerisinde yürütüyorlar. PKK ‘terör örgütü’ne karşı da farklı bir duruşları var ve bu farklı duruşlarını da her geçen gün ıspat ediyorlar” demişti.   ERDOĞAN’IN GAZ SIKINTISI   Erdoğan, “Irak’tan gelecek gaz, Irak’ın kuzeyinden mi olacak? Nêçirvan Barzani ile görüştünüz geçenlerde. Merkezi yönetim değil herhalde, Kuzey Irak değil mi?” sorusu üzerine, şunları söyledi: “Nêçirvan Barzani, Irak’ın kuzeyinde de olsa biz onunla Irak’ın merkezini de konuşabiliriz ve konuştuk. Nêçirvan Barzani’yle olan dostluğumuz bizim çok çok farklıdır ve aramızdaki hukuk ileri derecededir. O da bu konuda elinden geleni yapacağını, döner dönmez merkezi yönetimle olsun, ilgililerle olsun konuyu görüşeceğini söyledi.”   MAHKEME: PETROL SATIŞI YASADIŞI   Erdoğan’ın Irak’ı devre dışı bırakıp, Kürdistan Bölgesi’nin gazına talip olması sonrasında Irak’ta da peş peşe hamleler geldi. Uzun yıllardır tozlu raflarda tutulan gaz dosyası ortaya çıktı. Irak Federal Mahkemesi, bazı Iraklı parlamenterlerin Kürdistan Bölgesi hükümetinin, bölgenin petrolünü Irak’ın izni olmaksızın satışıyla ilgili şikayeti üzerine 15 Şubat’ta toplandı. Şikayetler üzerine nihai kararı veren mahkeme, Kürdistan Bölgesi’nin petrol ve doğal gaz yasasının Irak’ın kontrolü dışında olduğunu belirtti. Mahkeme, bölge petrolünün bağımsız olarak satışının yasadışı olduğuna hükmetti.   KARARA İRAN ETKİSİ   Yüksek mahkeme Kürdistan yönetiminin merkezi yönetimi baypas ederek, üçüncü taraflarla yaptığı petrol ve doğalgaz anlaşmalarını Anayasa’ya aykırı buldu. Kararda İran’ın etkisi olduğu belirtiliyor.   SADR: KARAR UYGULANMALI   Irak Federal Mahkemesi’nin kararı sonrasında da art arda açıklamalar geldi. 16 Şubat’ta açıklama yapan Irak Parlamentosu Sadr Grubu Sözcüsü Hasan Kebi, “Federal Mahkeme’nin tüm kararlarını saygıyla karşılıyoruz. Irak Federal Mahkemesi’nin aldığı tüm kararların hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.   KARAR YERİNE GETİRİLECEK   Sadr’dan sonra aynı gün Irak Başbakanlık Ofisi, Irak Petrol Bakanlığı’nın, Federal Mahkeme’nin kararının ülke Anayasası ve yüksek çıkarlar doğrultusunda yerine getirmek için Kürdistan Bölgesi ve petrol üreten ülkelerle koordinasyon yapmakla görevlendirildiğini belirtti.   ERDOĞAN’IN GAZ HAMLESİ    Mahkemenin bu kararı yıllardır Irak’tan bağımsız ve hatta Irak’a rağmen üçüncü taraflara petrol ve doğalgaz satan Barzani ailesini ve KDP’yi zor duruma düşürecek. Bir yanıyla da Erdoğan’ın gaz hamlesini açığa düşürüyor, bir yandan da Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin Doha ziyaretinden çıkan şey, Katar’ı da doğalgaz alanına yatırım yapmaya çekmek için bir çaba var. Bunun Ankara’dan bağımsız bir gelişme olması mümkün değil.   ANLAŞMA   Erdoğan, 2013’te Kürdistan yönetimiyle uzun vadeli anlaşma yaptı. Anlaşmanın petrol ayağı yürüdü fakat gaz ayağı havada kaldı. Bu tökezlemede 2017’deki bağımsızlık referandumuna Ankara’nın sert tepkisi siyasi bir faktör olarak anılabilir ama projenin teknik, mali ve hukuki boyutuyla ilgili hengâme daha önemli. 6-6,5 milyar dolar civarında bir yatırım gerekiyor. Bu yatırım ve finansmanın mümkün olabilmesi için alım garantisi anlaşmaya bağlanmış bir tedarikçi olmalı, hukuki açıdan sıkıntılı olmamalı.   BİR AÇMAZ   Bağdat’ın “petrol ve doğalgaz çalınıyor” diyerek uluslararası tahkime gittiği koşullarda yatırımcı ya da finans kaynağı bulunabilir mi? Bu ciddi bir açmaz. Bunu ekonomik değerlendirmeye sokmak için ulaşım ve ticari altyapısının kurulması lazım. Bu yüzden enerji ortaklığına girenler işin gaz tarafında elini taşın altına sokamadı. Uluslararası yargıya konu olmuş Kürt petrolü ve gazıyla ilgili caydırıcı bir iklim oluştu. Buna ilaveten gaz için alım garantisi, kredi için hazine garantisi ve hükümetler arası anlaşma olmadan yatırımcı ya da finansal kaynak bulmak kolay değil.     Bu zorluklara rağmen Erdoğan’ın yeniden bu meseleyi gündeme getirmesi birkaç olasılığı akla getiriyor: Ya tahkimden gelecek 24-25 belki 29 milyar dolarlık cezayı umursamıyor, nasıl olsa bunu Kürdistan’a rücu ettiririz diye düşünüyor;-ki Kürdistan yönetiminin bunu ödeyebilmesi mümkün değil- ya da Bağdat’ta kim iktidara gelirse gelsin Türkiye’ye karşı bir şey yapamayacağı hesabıyla hareket ediyor.   İran’ın Türkiye gazını kesmesi sonrasında Erdoğan-Barzani görüşmesinde Kürdistan Bölgesi’nin gazı da gündeme geldi. Erdoğan, tüm gayri resmi yollarla Barzani’den gaz almak isteme girişimine karşı Irak’ın karşı hamlesi de önümüzdeki günlerde çok konuşulacağı benziyor."