Ulus devletler anadilleri yok etti 2022-02-21 10:24:56 İZMİR - Ulus devlet ve emperyalist yayılmacı politikalar sonucu dünya üzerinde binlerce anadil yok olurken, binlercesi de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Buna karşı ise halkların anadilde eğitim hakkı mücadelesi sürüyor.   Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), anadiller üzerindeki baskılara dikkat çekmek ve çok dilliği teşvik etmek amacıyla 1999 yılında 21 Şubat’ı Dünya Anadil Günü ilan etti. Bu tarihten itibaren her 21 Şubat’ta dünyanın her yerinde kutlanan ve anadillerin yaşaması için etkinlikler düzenlendi. Fakat ulus devlet yapısı tüm çeşitliliklere olduğu gibi anadil konusunda da tek tipleşmeyi izledi. Bunun sonucunda var olan diller yok olmayla karşı karşıya kaldı. Dil bilimcilere göre, insanlık tarihinde 30 binden fazla dil konuşulurken, bunların sadece 7 bini günümüze kadar geldi. BM verilerine göre, dünyada her iki haftada bir dil, içinde geliştiği entelektüel ve kültürel ortamla birlikte yok oluyor. Dünya üzerinde konuşulan dillerin yüzde 40'ı yok olma tehlikesi altında.   UNESCO Pakistan hükümeti tarafından Bengal dilinin yasaklanmasına karşı verilen mücadeleden kaynaklı bu günü tercih etti. 1948 yılında Bengal Dil Hareketi ülkede günlerce kitlesel mitingler yaptı. Dakka Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri sivil itaatsizlik eylemleri başlatarak, yürüyüş yaptı. Bunun üzerine polis, göstericilere ateş açtı. Çok sayıda öğrenci hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralandı. Bu olayın ardından ülke genelinde kitlesel eylemler düzenlendi. Bu gelişmelerin karşısında duramayan Pakistan hükümeti, Bengla'ya resmi statü vermek zorunda kaldı.   ANADİL HAKKINI TANIMIYOR   Anadil için verilen büyük mücadelenin üzerine kurulan 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü’nde dünyanın birçok bölgesinde anadiller yok oluyor. Bunun en büyük nedenlerinden birisi olarak ulus devlet ve anadilde eğitim hakkının engellenmesi görülebilir. 1989 yılında imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 maddesinde çocuklara anadilde eğitim hakkı tanınmıştır. İki önemli uluslararası anlaşma; BM Yerel Halkların Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Yerel ve Azınlık Dilleri Sözleşmesi taraf devletlere azınlık dillerinde eğitim imkânı sağlamalarını telkin ediyor. Fakat Türkiye bu maddelere şerh koyarak sözleşmeyi imzaladı. Avrupa ülkelerinin birçoğunda 2-3 anadilde eğitim hakkı tanınırken, Türkiye anadilin Türkçe olduğu yönündeki anayasa maddesine dayanarak anadilde eğitim hakkını yok saydı. Daha sonra 2014 yılında seçmeli ders adı altında 5’inci sınıftan itibaren anadiller müfredata girse de, derslerin seçilmemesi için yönlendirme ve zorlamalar yapıldı.   TÜRKİYE’DE 18 DİL YOK OLUYOR   Yaşanan bu durumun sonucunda sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında diller bir bir yok olmaya başladı. UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası'na göre Türkiye’de, yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında 18 dil bulunuyor. Türkiye’de günlük yaşamda 36 farklı dil kullanılırken, Unesco’ya göre bu dillerin 18 yok olmak üzere, 3 dil ise kaybolmuş durumda. Ubıhca, Mlahso ve Kapadokya Yunancası artık konuşulmuyor. Hertevin ise yok olmak üzere. Romanca, Batı Ermenicesi, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Abazaca, Suret, Kırmancki de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan dillerden.   SÖMÜRGECİLİK   Aynı durum sömürgeciliğin yaşandığı Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde de yaşanıyor. Yüzlerce yıl sömürge olarak yaşayan yüzlerce topluluk anadillerini unutmuş durumda. Afrika ülkelerinin birçoğunda İngilizce resmi dil olarak kullanılırken burada yaşayan toplulukların anadilleri üzerinde de baskılar yaşanıyor. Sömürgeci dönemin ardından başlayan “bağımsız” dönemde de değişen bir şey olmadı. Halen birçok ülkede İngilizce ortak dil olarak kullanılırken, ülkelerde iktidarı ele alan gruplar diğer anadiller ve kültürler üzerinde yasakçı politikalar güdüyor. 521 yerel dilin konuşulduğu Nijerya’da İngilizce tek eğitim dili. Belli başlı yedi etnik grubun yaşadığı ve 62 dilin konuşulduğu Kenya’da da sadece ülkenin resmi dilleri Svahili ve İngilizcede eğitim veriliyor. 133 dilin konuşulduğu Sudan’da eğitim Arapça ve İngilizce. Ruanda’da da ülkenin yerel dili Kinyarwanda dilinde eğitim yapılmazken, dersler İngilizce ve Fransızca olarak işleniyor. Bu politikaların sonucunda kıtada binlerce dil yok olurken, şimdi de Güney Afrika’nın ilk dili Njuu, kaybolmaya yüz tuttu.   BİNLERCE DİL YOK OLDU   Güney Amerika ve Orta Amerika yerlilerinin kullandığı altı yüze yakın dilde aynı sömürgecilikten kaynaklı yok olma tehlikesi altında. Bölgenin tamamında İspanyolca ve Portekizce konuşulurken, dünyanın dil açısından da en zengin ülkesi olan Brezilya'da son 500 yılda binden fazla dil yok oldu. Buna rağmen Brezilya hükümeti, ancak 1988 yılında yerli halklara kendi dillerini kullanma hakkı tanıdı. Ülkede halen 180'den fazla yerli dil kullanılıyor. Ancak 2030 yılı itibarıyla bunun üçte birini kaybedebilir. Benzer durum Arjantin, Bolivya, Kolombiya, Şili, Ekvador, Paraguay, Peru ve Orta Amerika için de geçerli. Meksika'da kullanılan 68 yerli dilin üçte ikisi 2030 itibarıyla yok olabilir.   FRANSA OKULLARI KAPATTI   Fransa’da Korsikaca, Galca, Breton ve Occitan dillerinde eğitim veren okullar, 2021 yılında kapatıldı. Pakistan ve Bangladeş’te ise Hintçeye karşı önyargı sürüyor. Resmi dilleri Urdu ve İngilizce olan Pakistan’da nüfusun yüzde 45’inin anadili olan Hintçe, eğitim dili olarak kabul edilmiyor. İlköğretim ve lise eğitimi sonrası yapılan çıkış sınavları sadece Urdu ve İngilizce olarak alınabiliyor.   ANADİLDE EĞİTİM VEREN ÜLKELER    Tüm bunların yanı sıra halkların verdiği mücadeleler sonucu birçok ülke anadilde eğitim hakkını tanıyor. Norveç’te Sami halkının verdiği mücadele 1920’de Norveç’te toprak almak isteyen herkese Norveççe bildiğini kanıtlaması zorunluluğu getirmesi dahil birçok alanda hükümete geri adım attırdı. Hükümet Samilere anadilde eğitim hakkını tanıdı. Yine Güney Afrika Cumhuriyeti’nde de ağırlıklı eğitim dili İngilizce olmasına rağmen ülkede konuşulan 11 dilde de eğitim mümkün. Çin’de de ülkedeki azınlıkların dillerine ait kitaplar hazırlanarak anadilde eğitim önü açıldı. Rusya da bu konudaki Sovyet politikasını devam ettirerek yönetimi altındaki cumhuriyetlere kendi dillerinde eğitim hakkını tanımaya devam ediyor. Bolivya’da ise 1994 yılından itibaren çift dilli eğitime geçilmesiyle birlikte 37 dili resmi dil olarak tanıdı. Aynı zamanda Kanada’da çift dilli eğitim veren ülkelerden.   BASK DİLİNİ CANLANDIRDI   Anadilde eğitim hakkının halklar açısından önemi ise İspanya örneğinde görülüyor. 1974'de Diktatör Franco’nun ölümünün ardından demokratikleşme sürecine giren ülkede anadilde eğitim hakkı yeniden yürürlüğe girdi. İspanya bugün 17 özerk bölge ve iki özerk şehirden oluşuyor. Anadilde eğitim hakkı Bask dilini yeniden canlandırdı. Bugün 65 yaş üstü Bask kökenli İspanyolların sadece yüzde 25’i Bask dilini konuşabiliyorken, 16-24 yaş arasında bu oran yüzde 60’lara çıktı.   HALKLAR DİLLERİ İÇİN DİRENİYOR   Ulus devletlerin ortaya çıkışı ve emperyalist yayılmacı politikalar halklara katliamlarla tek tipçi anlayışı dayattı. Bu anlayışa karşı Türkiye’de başta Kürt halkı olmak üzere halklar direnişlerini sürdürüyor. Anadilde eğitim hakkı için mücadele eden halklar, kültürel yok oluşa karşı direniyor.   MA / Tolga Güney