Kalemi yerde kalmadı 2022-02-23 09:39:40 BATMAN - Batman’da 30 yıl önce katledilen gazeteci Cengiz Altun’un annesi Türkan Altun, oğlunun kaleminin yerde kalmadığına işaret ederek, "O gün bir evladım katledildi, şimdi binlerce evladım var" dedi. Batman'da 1990’lı yıllarda devlet görevlileri ya da bağlı paramiliter yapılar eliyle yüzlerce insan faili meçhul cinayete kurban gitti. 24 Şubat 1992'de habere giderken Hizbullah tarafından katledilen Yeni Ülke gazetesi Batman muhabiri Cengiz Altun cinayeti de bunlardan biri oldu. Üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Altun'un failleri bulunmazken, cinayet dosyası tıpkı diğer dosyalar gibi yıllardır tozlu raflarda bekletiliyor.    Batman’ın Gercüş ilçesinde 9 Temmuz 1968 günü dünyaya gelen Altun, ilk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Altun, daha sonra 1990 yılında Batman Meslek Yüksek Okulu Motor Bölümü’ne kayıt yaptırdı. Altun, öğrenciliğinin devam ettiği 1991'de haftalık Yeni Ülke gazetesinin dağıtımıyla mesleğe başladı. Altun'un gazeteciliğe başladığı dönemler kontrgerilla saldırılarının yoğun şekilde yaşandığı dönemlerdi. Bu nedenle sürekli tehdit alıyordu. Altun, aldığı tehditlere karşı Batman Cumhuriyet Savcılığı’na başvursa da herhangi bir sonuç alamadı. Altun, en son yaptığı başvurunun üzerinden 3 ay geçtikten sonra, 24 Şubat 1992 günü sabah saat 08.15 sıralarında gazete bürosuna gitmek üzere Mehtap Caddesi’nde yürürken çapraz ateşe tutuldu. Fail(ler) olay yerinden elini kolunu sallayarak uzaklaşırken, Altun da yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.    SİLAH BULUNDU FAİL BULUNMADI   Cinayetten yaklaşık bir yıl sonra Diyarbakır-Mardin karayolu Ovabağ Kavşağı’nda kimlik kontrolü yapan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polisleri, İsmail Emsen adlı bir kişiyi üzerinde 9 milimetre çapında ruhsatsız bir tabancayla yakaladı. Yapılan balistik incelemede Altun’u öldüren kurşunlardan bazılarının bu silahtan çıktığı belirlendi. İfadesi alınan İsmail Emsen, "Hizbullah taraftarı olduğunu ve tabancayı kendisini korumak için kardeşi Metin Emsen’den aldığını” söyledi. Cinayet suçu yerine "ruhsatsız silah bulundurmak"tan tutuklanan Emsen, Diyarbakır Cezaevi’ne konuldu. Polis, ne silahı ondan aldığını söylediği kardeşi Metin Emsen’i buldu ne de olay hakkında detaylı bir soruşturma yaptı. Emsen, kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.   Devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin ortaya saçıldığı "Susurluk Kazası"na dair Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan raporda, bölgede öldürülen diğer gazetecilerle birlikte Altun cinayeti de yer aldı.   ALTUN'DAN GERİYE KALANLAR   Aradan geçen 30 yıla rağmen Altun'un failleri bulunmazken, ailesinin yaşadığı acı halen tazeliğini koruyor. 74 yaşındaki anne Türkan Altun, oğlunu evden uğurladığı günü anlatırken, ondan kalan eşyalarla teselli bulmaya çalışıyor. Bir yandan oğlunun eşyalarına bakıp diğer yandan gözyaşı döken anne Altun, eşyalar arasında bulunan not defteri, oğlunun tutuklu bulunduğu dönemde cezaevinde çektirdiği fotoğrafları, gazete kupürleri, sigara ve çakmağını gösteriyor.    KORKUSUZ MÜCADELE   Katliamı gerçekleştiren örgüt veya kişilerin istenilmesi halde bulunabileceğini belirten anne Altun, dosyanın halen tozlu raflarda bekletilmesine tepkili. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvurudan umudu olduğunu aktaran anne Altun, ömrünün sonuna kadar oğlunu katledenlerden hesap sormaya devam edeceğinin altını çizdi. Oğlunun hep inandığı değerlerin peşinde koştuğunu kaydeden Altun, "İnsanların kaçırılıp domuz bağıyla öldürüldüğü bir dönemdi. Sürekli bir yerlerde katliam haberleri geliyordu. İnanların öldürülmesi, kaçırılması ve işkence edilmesi Cengiz ve arkadaşlarını korkutmuyordu. Çünkü onların bu halka gerçekleri aktarması gibi hedefleri vardı. Bunun bilinçle haberler geçiyorlardı ve halka gerçeği aktarırlardı. Ancak gerçeğe tahammül edemeyenler tarafından katledildiler. Katledilmesinin ardından mahallenin imamı kaçırılıp işkence edilmişti. 'Cengiz’im sağ olsaydı bunun haberini yapardı' dedim aileye. O hiç korkmadı ama onu öldürenler korkaktılar" şeklinde konuştu.   KATLEDİLDİĞİ AN   Anne Altun, oğlunun hayatını kaybettiği günleri ise, şu sözlerle anlattı:"Midyat’tan geldiği akşamın sabahında ağzına iki lokma atıp aceleyle evden çıktı. Kapı önüne kadar peşinden gidip yemeğine devam etmesi için çağırdım. Ama o içindeki haber aşkıyla koşup gitti. Aradan birkaç saat geçti ki komşularımızın bağırmalarını duydum. Hepsi ‘Gazetecimiz, Cengiz’imiz vuruldu’ diye bağırıyorlardı. 'Öyle bir şey yok öyle bir şey yok' diye bağırdım. Ama olmuştu. Halen aklımdan çıkmıyor. Güzel oğlumu katletmişlerdi, kanlar içinde bırakmışlar."   ‘KALEMİ YERDE KALMADI’   Oğlunun kaleminin yerde kalmadığını ve yol arkadaşlarının hedeflerini gerçekleştirdiğini kaydeden anne Altun, “O gün bir evladım katledildi, şimdi binlerce evladım. Özgür basının gözlerinden öpüyorum. Hepiniz benim Cengiz’imsiziniz” dedi.   MA / Fethi Balaman