‘Adalet olmuş olsaydı anneler burada olmazdı’ 2022-03-17 15:06:12 VAN/İZMİR - Tutuklu yakınlarının Adalet Nöbeti, Van ve İzmir'de devam etti. Van'da tutuklu annesi Aslıhan Timur, Adalet Bakanı’na "Adalet olmuş olsaydı anneler burada olmazdı" diyerek seslendi.  Hasta ve infazları yakılanların aileleri, Van Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti 92’nci gününde devam ediyor. Bugünkü eylemi, Van F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Botan Timur’un annesi Aslıhan Timur, Kayseri Bünyan T Tipi Cezaevi’nde 26 yıldır tutuklu bulunan Ebedin Abi’nin eşi Zübeyde Abi ile Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sedat ve Necmettin Abi’nin annesi Naciye Abi sürdürdü. Nöbeti, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube yöneticileri ziyaret etti.   ‘YETKİLİLER SESLERİNİZİ DUYSUN’   Eylemi her zaman desteklediklerini belirten İHD Van Şube Başkanı Mehmet Karataş, cezaevlerindeki yapısal sorunların yasal düzenlemelerden ve resmi ideolojiden kaynaklı çözülemediğine dikkati çekti. Böylelikle cezaevindekilerin hürriyetlerinin yanı sıra hiçbir haklarından yararlanmadığına vurgu yapan Karataş, bundan kaynaklı da annelerin başlattığı eylemin önemli olduğunu söyledi. Annelerin eylemiyle cezaevindeki hak ihlallerini sonlandırılacağını umut ettiklerini kaydeden Karataş, “Umut ediyoruz ki hak ihlalleri kısa bir sürede sonlandırılır ve kısa bir zamanda yetkililer de seslerinizi duyup bu sorunları ortadan kaldırır” dedi.   ‘TALEPLERİMİZ KARŞILANSIN’   Van F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Botan Timur’un annesi Aslıhan Timur ise ziyaretçilere teşekkür ederek, verilen desteklerden kaynaklı kendilerini daha güçlü hissettiklerini söyledi. Oğluna verilen cezalardan kaynaklı 3 aydır görüşe gidemediğini belirten anne Timur, oğluyla yaptığı haftalık telefon görüşmesinde oğlunun kendisine “7 yıldır cezaevindeyim, sıkıntılarımız çoktur. Adalet çağrınızı daha yüksek sesle dile getirin” dediğini aktardı. Türkiye’de adalet olmadığını belirten anne Timur, “Adalet olmuş olsaydı anneler burada olmazdı. 3 aydır sadece adalet için burada oturuyoruz. Cezaevlerinden tabut çıkmasını istemiyoruz. Tutuklulara işkence yapılmasın. İhtiyaçları karşılansın ve tedavileri yapılsın. Biz anneler olduğumuz sürece adalet talebimizi haykıracağız. Adalet Bakanı’na sesleniyoruz, taleplerimiz karşılansın” diye konuştu.   ‘ADALET TALEBİMİZE BASKIYLA KARŞILIK VERİLİYOR’   Sadece evlatları için değil tüm tutuklular için adalet talebinde bulunduklarına vurgu yapan anne Timur, tüm tutuklu annelerine çağrıda bulunarak, “Anneler, daha güçlü destek vermelidir. Eylemimiz ne kadar güçlü olursa devlet de sesimizi o kadar hızlı duyar. Bizleri tutuklasalar da bu eylemimizi sürdüreceğiz. Devlet, annelerin başlattığı eylemin intikamını cezaevindekilerden çıkarmaya çalışıyor. Adalet talebimize, cezaevindekilere baskı yapılarak yanıt veriliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bir anne kalana kadar eylemimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.   İZMİR    Tutuklu yakınları, İzmir Barosu’nda 25’inci gününe giren nöbet eyleminde “Hasta tutsaklara özgürlük” ve “Tecrit insanlık suçudur” dövizlerini taşıdı. Adalet Nöbeti, bugün Aysel Tuğluk ve Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu tarafından ziyaret edildi.    AKP SUÇ İŞLİYOR    Ziyarette konuşan platform üyesi Ebru Dinçer, zulüm ve adaletsizliğe karşı verilen mücadelelerin dayanışma içinde olduğunu belirtti. AKP iktidarının hasta tutukluları tahliye etmeyerek, insanlık suçu işlediğini ifade eden Dinçer, "Tüm tutukluların raporlarında 'serbest bırakılmalı' denilmesine rağmen serbest bırakmamak tamamen siyasi bir karardır. Bu konuda kamuoyu oluşturup Aysel Tuğluk ile beraber tüm hasta mahpusların bir an önce tahliye edilmesi için mücadele ediyoruz. Daha fazla ölüm olmadan tüm tutukluların tahliye edilmelerini istiyoruz" dedi.    Platform üyesi Bahri Akkan, hak ihlallerine karşı yan yana gelişlerin artması gerektiğini vurgulayarak, “Duyarlılığı kitleselleştirmeye çalışarak, hep birlikte yürüteceğiz. İşimiz kolay değil. Ama karşımızda eli kanlı katiller ordusu olduğunu bilerek, geri adım atmadan birlikte yürüteceğiz" diye belirtti.    Son olarak konuşan platform üyesi Neslihan Eyigün ise, şunları söyledi: "Umarım tarihte yaşanan korkunç örnekleri tekrar yaşamayız. Yıllar sonra çocuklarımıza “Kulaklar sağır, gözler görmüyor, vicdanlar sızlamıyordu' demek zorunda kalmayız. Umarım sonuç alana kadar dayanabiliriz ve bu düzen değişir."