Acar'a kelepçeli tedavi dayatması 2022-03-26 14:53:19   İSTANBUL - “F Oturumu”nda ağır hasta tutuklu Tenzile Acar’ın durumuna dikkat çeken İHD, Acar’a kelepçeli tedavi dayatıldığını, bu nedenle tedavisinin yapılmadığını için durumunun kötüye gittiğini paylaştı.    İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği “F Oturumu” eylemini 522’nci haftasında sürdürdü. Şube binalarının önünde düzenlenen eylemede, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Tenzile Acar’ın durumuna dikkat çekildi. Eyleme, Acar’ın ailesi yanı sıra çok sayıda hasta tutuklu ailesi katıldı. Eylemde, hasta tutukluların fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. “Tenzile Acar serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır, engellenemez” ve “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.    Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran, Acar’ın durumuna dair paylaşımda bulundu. Acar’ın 21 Mart 2017’den beri Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu belirten Onaran, ileri derecede Hepatit B ve Tüberküloz hastası olduğunu, bu hastalıklarına bağlı olarak göğsünde sıkışma, nefes almakta zorluk çekme ve boğazından kan gelmesi sorunları yaşadığını aktardı.  Kelepçeli tedavi dayatması nedeniyle tedavisinin aksatıldığını dile getiren Onaran, “Acar'ın durumu her geçen gün ağırlaşmakta, yeterli tedavi sağlanmaması yaşamına risk oluşturmaktadır” dedi.    HASTANAYE GÖTÜRÜLMÜYOR   Acar’ın annesinin aktarımlarını da paylaşan Onaran, derhal serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. Anne Acar’ın aktarımları şöyle: “Kızımın hastalığı her geçen gün ilerliyor. Dört duvar arasında göreceği tedavi de sağlıklı olmayacaktır. Kızım rahatsızlandığı zaman hastaneye götürülmüyor, şimdiye kadar sadece bir defa hastaneye götürülmüş o da tutuklandıktan 4 yıl sonra, o zaman götürdüklerinde de ters kelepçeyle götürdüler. Erkek askerlerin önünde tedavi edilmek istendi. Tenzile de bunu kabul etmedi. Bu insani bir şey değil. Bu yaklaşımlarından kaynaklı kızım tedaviyi reddetti. Sadece bir defa hastaneye götürdüler ama sonrasında 2 ay hücrede tuttular. Hasta ve durumu ağır olan bir insan hücrede ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilir? Cezaevi yetkilileri, doktorların vermediği ve yazmadığı ilaçları kafalarına göre kızıma veriyorlar. Böyle yapıldığı için durumu daha fazla ağırlaştı. Böylesi bir durumda olan bir insanın tedavi görmesi gerekir. Her gün elbiselerinin bile değiştirilmesi ve hijyenik bir yerde olması gerekir, kızım her yemeği yiyemiyor. Ama çaresizlikten yemek zorunda kalıyor."    Onaran, cezaevlerinde gayri insani koşulların olduğunu işaret etti. Bu koşullara özellikle hasta tutukluların maruz kaldığını belirten Onaran, bu durumun Türkiye için utanç kaynağı olduğunu söyledi. Gayri insani koşulların salgın ile birlikte artarak devam ettiğine dikkat çeken Onaran, kötü muamele, sağlığa erişim hakkı, iletişim gibi hakların engellendiğini ifade etti. Bunun yanı sıra hücre cezaları, ayakta sayım ve benzeri birçok hukuka ve insan haklarına aykırı uygulamaların yaşandığına işaret eden Onaran, bu durumların “normal” hale getirilmeye çalışıldığını kaydetti.    HER GÜN BİR ÖLÜM    Ayrıca, onlarca hasta tutuklunun Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediğini belirten Onaran, “Tahliye edilmedikleri gibi tedavileri yapılmayarak, ilaçları verilmeyerek, hijyenden yoksun koşullarda tutularak, yeterli beslenme sağlanmayarak,  bilinçli ve sistemli bir biçimde ölüme terk ediliyorlar. Bu yüzden hapishanelerden hemen hemen her gün ölüm haberleri geliyor, cenazeler çıkıyor” diye kaydetti.    DEVLET SORUMLUDUR   Tutukluların yaşamından devletin sorumlu olduğunu dile getiren Onaran, “Tedavi edilebilir hastalıklar nedeni ile mahpusların yaşamlarını kaybetmeleri olağan bir durum olarak görülemez. Devlet hapishanelerdeki yaşam koşullarını insani standartlara uygun hale getirmek, hasta mahpusların tedavi ve sağlığa erişimleri önündeki engelleri kaldırmak zorundadır” dedi.