Karamus: Türkiye, KDP’yi piyon olarak kullanıyor 2022-04-21 10:16:08 HABER MERKEZİ - Avaşîn, Zap ve Metîna’ya yapılan operasyona ilişkin “Türkiye KDP’yi piyon olarak kullanıyor” diyen KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Kürtlere çağrı yaparak, “Gelin hep beraber bu operasyona karşı omuz omuza duralım” dedi.  Türkiye, KDP ortaklığıyla Federe Kürdistan Bölgesi’nin Avaşîn, Zap ve Metîna’ya 17 Nisan’da yeni bir operasyon başlattı. Operasyona dönük protestolar devam ederken, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmet Karamus, bölgede yaşanan son gelişmeler, KDP’nin Türkiye ile ilişkileri ve operasyonun sonuçlarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.    ‘OPERASYON ÖNCEKİNİN DEVAMIDIR’   Bu operasyonla birlikte Kürdistan’ın statüsüz bırakılmak istendiğini ifade eden Karamus, “Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine dönük başlatılan operasyon yeni bir operasyon değil. Bütün bölgeyi ele geçirmek için 23 Nisan 2021’de operasyon başlatılmıştı. Ama bu operasyon direnişe çarptı ve sonuç alınamadı. Yeni başlayan bu operasyon da öncekinin devamıdır. Aynı aktörler bu operasyonda da yerlerini alıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu operasyonda Türkiye ve KDP’nin yanı sıra Irak merkezi hükümeti de yer alıyor. Bölgede bunlar yaşanırken, aynı zamanda Suriye rejiminin, Rojava’ya dönük ambargo ve tehditleri sürüyor. Farklı saldırı hazırlıkları yapılıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu bölgesel ve uluslararası bir savaş konseptidir” dedi.    TASFİYE  KONSEPTİ    Avrupa’nın da bu konsept ve saldırıda parmağı olduğunun görüldüğünü belirten Karamus, “Kuşkusuz bu operasyonun çok ciddi zararları olacaktır. Ama HPG’nin direnişi ve savaşma yöntemi bize gösteriyor ki saldıranlar, bu savaşta sonuç alamayacaktır. Bu operasyonlar Federe Kürdistan Bölgesi’ni Şengal’i ve Rojava’yı ele geçirme konseptidir. Amaçları bölgeyi tekrardan kontrolleri altına alarak Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmaktır. Saldırı, operasyon ve ele geçirme çabasını sadece tek bir taraftan yorumlamamak gerekir. Bu saldırı çok geniş kapsamlı bir konsepttir ve bu Kürdistani kazanımları hedefleyerek yok etme konseptidir. Zaten Federe Kürdistan’da hükümet, askeri, siyasi ve ekonomik olarak Türkiye’nin etkisinde kalmıştır. Ya menfaatini düşündüğü için böyle davranıyor ya da çıkarları ortak olduğu içindir. Ama tek ortak amaçları ele geçirmek ve Kürt özgürlük hareketini tasfiye etmektir” diye belirtti.     ‘KDP TÜRKİYE OLMADAN ADIM ATAMIYOR’   KDP’nin Türkiye olmadan tek bir adım dahi atmadığına dikkati çeken Karamus, “Bu artık çok nettir ki, KDP de operasyonun bir parçası. Zaten kamuoyunda da operasyonun sinyali verildiği görüldü. Bunlardan biri de Antalya’da ki görüşmeydi. Zaten bu görüşme ardından Mesrur Barzani İstanbul’da Erdoğan ile görüştü ve hemen sonrasında operasyon başlatıldı. Bu yapılan son görüşmede, operasyonun detayları konuşuldu. Bu saatten sonra iki taraf da bu tarz görüşmelere ihtiyaç duymayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Kürdistan’a yerleşti ve esasında burayı yöneten Türkiye’dir. Bugün KDP, Türkiye olmadan bir adım atamıyor. Bu ortaklık buradan belli oluyor. Türkiye’nin sorunu sadece Kürt varlığı veya Kürdistan’a olan tahammülsüzlük değil, amacı Kürdü Kürde vurdurtmaktır. Kürtler arasında bir savaşı başlatmak istiyor. Türkiye KDP’yi piyon olarak kullanıyor. KDP ve Türkiye’nin ortaklığını 7 yaşındaki çocuktan tutun 70 yaşındaki insana kadar herkes biliyor. Bu görünmeyen bir şey değil. Bu bizler için tehlikedir. Ama Kürt halkı şunu bilsin ki bu saldırıda Kürtlerin kazanımı olmayacaktır” diye belirtti.     ‘TÜRKİYE’NİN VİLAYETİ HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR’   Türkiye ve KDP’nin bu operasyonda Kürtleri bir bütünen zayıflatacak bir sonuç almak istediğine vurgu yapan Karamus, “Bu operasyonda ilk adım Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etmek, ikinci adım ise Şengal’de YBŞ ve YJŞ güçlerini tasfiye ederek, burayı da Irak merkezi hükümetinin kontrolü altına almak istiyorlar. Üçüncü adımı ise YNK’yi tasfiye etmek olarak değerlendiriyorum. Bu çok büyük bir tehlikedir. Eğer biz Federe Kürdistan’daki tabloya iyice bakarsak aslında bunu görmüş oluruz. Bazı Sünni güçler Irak’ta ciddi bir etki yaratmak istiyorlar. Amaçları bir bütünen bölgeyi ele geçirmek, Kerkük, Musul ve hatta imkanları varsa Süleymaniye’ye kadar gitmek isteyeceklerdir. KDP, bu operasyonla Kürtlere karşı düşmanlığını ilan etti. Bu düşmanlık bugün veya dün başlamadı. Bugün bile Kürt kazanımları, istikrarı, kimliği, KDP için bir önem arz etmiyor. Kendilerine servet yapmışlar. Ki anlaşılıyor ki bu servette bile Türkiye ile ortaklar. KDP, Federe Kürdistan’ı Türkiye’nin bir vilayeti  haline getirmek istiyor” diye konuştu.    NATO’NUN ONAYIYLA BAŞLADI   Operasyonların NATO’nun onayı ile başladığını ifade eden Karamus, şunları söyledi: “Kuşkusuz NATO bu operasyona destek veriyor. Ukrayna ve Rusya arasında ki savaşta da NATO birkaç defa Türkiye’nin varlığını şantaj olarak kullanarak bunu yeni operasyon için fırsata dönüştürmek istedi. NATO eskisinden çok daha fazla Türkiye’ye destek veriyor. Hepsinin temel amacı aynıdır. Ortak amaçları Kürt özgürlük mücadelesini tasfiye etmektir. Sadece NATO değil, diğer Avrupa ülkeleri de Türkiye’ye destek veriyor. Öyle görünüyor ki NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var. Bu yüzden de Türkiye’yi kendinden uzaklaştırmak istemiyor.”    ‘OMUZ OMUZA KARŞI DURMALIYIZ’    “Türkiye operasyondan sonuç alırsa Kürdistan, Kürdistan olmaktan çıkacaktır” diyen Karamus, “Irak Merkezi hükümeti güçleri, Şengal’i kontrolü altına almak istiyor. Bu saldırı Kürtlerin kazanımlarına dönük başlatıldı. KNK olarak elimizden geldiğince Kürt kazanımlarının korunması için mücadele edeceğiz. Bu yüzden bütün Kürt kurumları, bu saldırılara ve KDP’nin ortaklığına karşı ses çıkarmalıdır. Her bir Kürt bireyin buna karşı durması ve tutum alması gerekir. Herkes KDP’nin bu işbirliğini protesto etmelidir. Kürdistani güçlerle diyalog ve görüşmelerimiz sürecek. YNK operasyonu kınadı, bununla birlikte Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih yaptığı bir açıklama ile saldırıları kabul etmeyeceklerini ve bunun karşısında duracaklarını açıkladı. Bizlerin de bu anlamda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde girişimlerimiz olacaktır. KDP ve Türkiye ortaklığına karşı protestolarımızı büyütmeliyiz. Ve yapacağımız her protestoda, KDP’ye bu tutumdan dön çağrıları yapılmalıdır. Çünkü Türkiye’nin hiçbir zaman Kürtlerin kazanımlarını korumak için bir şeyler yaptığını görmedik. Türkiye tarihten beri Kürde ölümü, zulmü ve katliamı reva gördü. Kürtlerin statüsünü kabul etmiyor. Bu yüzden ‘Kürdistan diye bir yer yok’ dediler. Bunu dediklerinde de KDP için bunun bir anlam ifade ettiğini görmedik. Kürdistan’ın olup olmaması onlar için önemli değil. Onlar için önemli olan ailevi çıkar ve menfaatlerdir. Bugün herkes bu işbirlikçiliğe karşı tavır almalıdır. Kürtler için zarar olan bu işbirliğinden vazgeçin. Gelin hep beraber bu operasyona karşı omuz omuza duralım” ifadelerini kullandı.