PKK’ye karşı savaşan asker: Gücünü çok iyi biliyorum 2022-04-22 09:08:45 İZMİR - Federe Kürdistan Bölgesine yönelik başlatılan operasyona dair konuşan barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı, “Geçmişte PKK’ye karşı savaşmış birisi olarak PKK’nin gücünü ve yenilmezliğini çok iyi biliyorum. Bu saldırılar püskürtülecektir” dedi.     Türkiye, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik 17 Nisan günü başlattığı operasyon sürüyor. Savaş uçakları ile yapılan bombalamaların yanı sıra KDP’nin özel güçlerinin de desteğiyle karadan saldırılar yapılıyor. Yaşanan saldırılara karşı Irak Dışişleri Bakanlığı ve Sadr Hareketi başta olmak üzere birçok çevreden tepki yükseliyor. Irak, saldırıların sonlanması için Türkiye’ye nota verirken, Sadr Hareketi Iraklıları sokağa çağırdı. Yine Federe Kürdistan bölgesinde yurttaşlar kent meydanlarında saldırılara tepki gösterirken, Avrupa ülkelerinde de Kürtler Türkiye devleti ve KDP’ye karşı eylemlerini sürdürüyor.   Barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı, TSK’nin Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırılarını değerlendirdi. SOYKIRIM MESAJI   Yaşanan saldırının ilk olmadığına değinen Yaylalı, “PKK kurulduktan sonra 1983’ten itibaren sayısızca operasyon yapıldı. Geçmişten günümüze kadar gelen devlet şiddetini, Kürtlere karşı soykırım operasyonlarını görüyoruz. Devlet açısından düşünüldüğünde bir sonuç alamadılar. O dönemin hükümetleri açısından belli dönemlerde etkili oldu, belli dönemlerde ise başarısızlıklar hükümetleri düşürdü. Bundan bir önceki saldırı 1 sene önce Ermeni Soykırımıyla örtüşecek tarihe getirilerek başlatılmıştı. Yine sembol olarak Ermeni Soykırımının gerçekleştiği bir aya denk getirildi. Bu anlamda Kürt halkına da bir soykırım mesajı verilmek istendiğini tüm dünya kamuoyu biliyor” dedi.   KDP İŞBİRLİĞİ   Bu saldırılarda KDP’nin de aktif şekilde devletin yanında yer aldığını dikkati çeken Yaylalı, şöyle devam etti: “KDP bu sefer çok açık olarak 3 gün öncesinde soykırım kardeşliği fotoğrafları çektirdi. KDP bunu geçmişte de yaptı. 1995 yılında gerçekleşen ‘Çelik Harekatı’ sırasında Haftanin’den Avaşîn’e kadar olan bölgede PKK’nin elinde esirdim. Bulunduğumuz kamp KDP ve Türkler tarafından kuşatıldı. Çok yoğun çatışmalar yaşandı. Ama gerillalar hem bizi oradan çıkardı hem de üzerlerine gelen asker ve KDP peşmergeleri püskürttüler. KDP kendi çıkarlarını korumak için Kürt halkının kanı üzerinden nemalandı. Bugün de aynı yoldan devam etti.”   İKTİDARDA KALMANIN YOLU   Kürtlere yönelik askeri operasyonların iki nedeni olduğunu işaret eden Yaylalı, ilkinin Kürtleri tamamen yok etmek olduğunu vurguladı. Bunun yapılaması durumunda da nüfusu eritmek ya da yurtlarından göçe zorlamak olduğunu belirten Yaylalı, “İkinci neden ise geçmişten beri Kürtlere karşı verilen savaş her zaman hükümette kalmak için seçilen yollardan biridir. Eğer Kürtlere karşı savaş yürütülürse kimse bir şey sormaz ve size biat eder. Bu 100 yıllık toplumsal mühendisliğin eseridir. Zap, Avaşîn bölgesine yapılacak son operasyon açıklandığında, muhalefet partileri tek tek hükümete biat ettiklerini açıkladılar. Seçimler yaklaşırken ekonomik anlamda kriz var. Yine iktidar verdiği sözlerin hiçbirini yerine getiremedi. Bundan kaynaklı iktidarını sürdürmek için savaştan savaşa koşuyor” diye belirtti.   ‘YENİLMEZLİĞİNİ BİLİYORUM’   Bu saldırılardan bir sonuç almanın mümkün olmadığını kaydeden Yaylalı, Zap ve Avaşîn bölgesinin derin vadilerle dolu olduğunu ve kara harekatıyla gidilebilecek yerler olmadığını dile getirdi. Bunun daha önce defalarca kere denendiğini anımsatan Yaylalı, “Bu saldırıların en az iki senesine ben şahit oldum. Hatta bir dönem asker olarak da PKK’ye karşı savaşmış birisiyim. Bunca yıllık deneyime dayanarak söylüyorum ki PKK’ye karşı Zap ve Avaşîn bölgesinde yapabilecek hiçbir şey yok. Geçmişte PKK’ye karşı savaşmış birisi olarak PKK’nin gücünü ve yenilmezliğini çok iyi biliyorum. Aldığımız bilgilere göre de, bu zamana kadar çok az bölgeye KDP’nin desteğiyle indirmeler yapılabilmiş. Fakat askerlerin lojistik ihtiyaçları karşılanamıyor ve indirilen askerler geri alınamıyor. Bundan öteye de gidilebileceğini düşünemiyorum. Gerilla bu saldırıları püskürtecektir. PKK yine bölgeyi düşmanına dar edecektir” diye aktardı.   BİRLİKTE MÜCADELE   “PKK Kürtlerin öz örgütüdür” diyen Yaylalı, “Bu anlamıyla onlara yapılan operasyon Kürt halkına karşı yapılan operasyondur. Bir kere bunu amasız, fakatsız kabul etmek lazım. KDP’liler yıllardır kendi oligarşilerini devam ettirmeyi hedefliyor. Onlar Kürtler içinde oligark bir ailedir ve her zaman Kürt kanı üzerinden beslenmiştir. Kürtler geçmişte olduğu gibi bugün de büyük bedeller karşılığında haklarını kazanacaktır. Ama Kürtler kaybederlerse hepimiz kaybedeceğiz. Çünkü şu an PKK’nin mücadelesinde temsil ettiği şey bizleriz. Şu an PKK, Türklerin dışındaki halkların, inançların, farklıların son mevzisidir. Son 40 yılda soykırım politikalarına karşı kendini var eden, Türk sömürücülerine karşı mücadele yürütülüyor. Kürt halkının iradesini bu sömürgeciliğe karşı yalnız bırakmamak ve omuzlarındaki yükün azaltılması için dayanışmamız lazım. Kürtlere verdiğimiz dayanışma kendi mücadelemize verdiğimiz bir emektir” ifadelerini kullandı.    TEŞHİR VE TECRİT   Barışçıl bir çözümü devletin hiçbir zaman önermeyeceğini söyleyen Yaylalı, devlete savaşın dışındaki çözümü dayatmak gerektiğini vurguladı. Öncelikle Türkiye’ye silah satan ve satacak tüm ülkelerin protesto edilmeli gerektiğini belirten Yaylalı, “Başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklar dünyanın her yerinde bu saldırıya katılan tüm kesimleri teşhir etmek zorunda. Mesrur Barzani’ye Londra’da yapıldığı gibi dünyanın her yerinde benzer tepkiler gösterilmeli. İşgalcilere, işgalcilerle ortak olan kesimlere bulundukları her yer dar edilmeli. Asıl mesela de uluslararası kamuoyunda bu savaş makinasını teşhir etmektir. Bu anlayışı savunan hükümeti de tecrit ettirmektir. Bunu başarırsak hem onlardan kurtulacağız hem de ortak yaşamı da böyle kuracağız” diye konuştu.    MA / Tolga Güney