Jandarmanın ‘operasyon oyunu’na suç duyurusu 2022-05-03 09:58:39   URFA - Müvekkili Salih Mevali ile birlikte karakola ifade vermeye gitmelerine rağmen jandarmanın, “ortak bir operasyon ile kıskıvrak yakalandı” diye basına servis etmesine tepki gösteren avukat Cemo Tüysüz, sorumluluğu bulunan kişi ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.    Urfa’nın Eyyübiye ilçesi Batıkent Mahallesi’nde ikamet eden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi ve yazar Salih Mevali, evine gelen sivil giyimli şahıslar tarafından ifadesi olduğu gerekçesiyle İl Jandarma Komutanlığı'na çağrıldı. Avukatıyla 21 Nisan’da jandarmaya ifade vermeye giden Mevali, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen bir soruşturma gerekçesiyle gözaltına alındı. Sağlık kontrolünün ardından Urfa Adliyesi’ne sevk edilen Mevali, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.   İfade işlemleri esnasında adliyede beklerken jardarma, Mevali’nin düzenlenen bir operasyonla gözaltına alındığını adliye binası girişinde çektiği fotoğrafla iktidar yanlısı medyaya servis etti. Avukatıyla birlikte ifade vermeye gitmesine rağmen “Jandarma TEM ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) dedektiflerinin ortaklaşa yaptıkları operasyonda” yakalandığını ileri süren jandarma birimleri, Eyyübiye ilçesinde ikamet etmesine rağmen Mevali’nin Karaköprü ilçesinde bulunan evinde yapılan baskınla gözaltına alındığını paylaştı.   Mevali’nin avukatı Cemo Tüysüz, jandarmanın “operasyon oyunu” ile amacını anlattı.   KARAKOLDA KAPIDA KARŞILANDI   Müvekkili ifadeye çağrıldığında emniyet birimleriyle iletişime geçtiğini belirten Tüysüz, gözaltı ya da yakalama kararı olmadığı bilgisini aldığını söyledi. İfade vermek için çağrıldıkları jandarma karakoluna müvekkiliyle birlikte gittiğini kaydeden Tüysüz, “Bizi karakolun kapısında karşıladılar. Biz de şaşırdık. İlk defa böyle bir muameleyle karşı karşıya kalıyorduk. Daha sonra basına servis ettikleri haber ve fotoğrafa baktığımız zaman işin arka perdesi aralanmış oldu. Haberlerde, sanki müvekkilim düzenlenen bir operasyon ile kaçmaya çalışırken evine yapılan ortak bir operasyon ile gözaltına alınmış gibi gösterilmiş, ancak öyle bir şey söz konusu değil. Habere sitelerinde yer veren medya kuruluşlarıyla iletişime geçtim, jandarmanın yayınlanan şekliyle kendilerine haber servis ettiklerini belirttiler. Habere bahis konu adres, müvekkilime ait bir adres değil. Karaköprü ilçesi yazmışlar, ancak benim müvekkilimin adresi Eyyübiye ilçesinde” diye belirtti.    YASAL GİRİŞİMLERDE BULUNULDU   Söz konusu jandarma bilgilendirmesini haberleştiren medya kuruluşlarının “yandaş medya” olduğuna değinen Tüysüz, “Müvekkilim kendisi ifadeye gitti. Hatta 'karakolla avukatıyla birlikte kendisi gelmiştir' diye tutanak tuttular. Ancak sonrasında gözaltına alındı. Bu ve benzeri haberler son dönemde fazlasıyla yapılmaya başlandı. Bu haberlerin yapılmasındaki gayelerden biri kolluk birimlerinin gündemi çarpıtmaya yönelik, ‘Biz yakaladık, kaçtı kıs kıvrak yakalandı’ kelimelerini kullanarak gündemi başka yere çekmeye  çalışmalarıdır. Bu operasyonlarda adı geçen kişiler de bir nevi hedef haline getiriliyor. Yapılan haberlerde ‘adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı’ diye bir ibare yer aldı, ancak öyle bir şey de söz konusu değil. Savcı iki tane soru sordu, daha önce hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında cezaevinde kaldığı dönemde arkadaşı olan bir kişiye gönderdiği para nedeniyle ifade alındı. Müvekkilim sadece bir arkadaşına para göndermekten ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı” dedi.    Müvekkili Mevali hakkında basında yer alan “yalan haberler” nedeniyle sorumluluğu bulunan kişi ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını sözlerine ekleyen Tüysüz, “Olmayan olaylar son dönem de kolluk güçleri tarafından projeli bir şekilde olmuş gibi servis edilmeye başlandı. Buda ülke gündeminin siyasi atmosferini etkilemeye yönelik olduğunu düşünüyoruz” dedi.   PRİM ÖDÜL OYUNU   Asker ve polislerin yaptıkları operasyonlar karşılığında “prim ücreti” aldıkları iddialarına değinen Tüysüz, “Eğer prim almak gibi bir durum söz konusu ise bu adli mercileri yanıltmaya yönelik bir durum demek. Hazırlanan evraklar da o zaman usulsüz ve sahte evraklar olacaktır. Sahte operasyon tutanakları ile prim, ödül, rütbe terfi gibi bir durum söz konusu ise bu hukuka uygun olmayacaktır. Müvekkilim ile ifade vermeye gittiğimizin tutanağının bir örneği bizimledir. Bundan böyle kendi rızası ile ifade vermeye giden, rutin bir yol kontrolü sırasında gözaltına alınan herkes hakkında ‘biz yakaladık’ diyerek asılsız iddialarda bulunmanın önü açılmış olur. Bu tarafları zor durumda bırakır” ifadelerini kullandı.    YANDAŞ BASIN ÖNCEDEN BİLGİ ALIYOR   Daha müvekkilin adliyede ifade işlemleri tamamlamadan haberin servis edildiğine dikkati çeken Tüysüz, devamında şunları söyledi: “Yapılan haber de aslı astarı olmayan bilgilerin yanı sıra başka önemli bir mevzuda söz konusu; müvekkilim kendisi ifadeye gitmiş olmasın, operasyon ile yakalanmış olsun, bu bilgilerin medyaya servis edilmesi doğru değil. Bu tarz dosyalarda avukatlara bile ne zaman adliyeye getirildi, götürüldü bilgisi verilmez. Suçlamalara dair biz zor bilgi alabiliyoruz. Ancak yandaş basın müvekkilimiz hangi saate adliyeye giriş yapmış, ne ile suçlanmış, ne ceza almış gibi bilgilere bizden önce erişebiliyorlar. Bu bir yandan da özel hayatın gizliliğinin ihlalidir. Kişisel bilgileri koruma kanununa aykırı. Bu haberler daha kişi gözaltında iken yapılıyor, mahkemeleri de yanıltmaya dönük oluyor.”   MA / Emrullah Acar