Berwarî: Kürtler Barzani ailesinden hesap sormalı 2022-05-17 09:38:46   HABER MERKEZİ - Akademisyen Kamuran Berwarî, KDP’nin Türkiye ile işbirliğinin bölgede çoklu krizleri derinleştirdiğine işaret ederek, “Kürtlerin bu ortaklıkta hiçbir çıkarı yoktur. Halk olarak iktidardakilerden hesap sormalıyız” diye seslendi.    Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan 2021’de başlattığı, sonuç alamayarak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğinde 17 Nisan’da kapsamlı hale getirdiği saldırılarda ilerleme sağlanmadı. Bir aydır Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine korucuların desteğiyle havadan ve karadan saldırıları, kimyasal silah kullanımı ve KDP özel güçlerinin kullanılmasına rağmen ilerleyemeyen Türkiye, yeniden paramiliter grupları sınır hattına sürmeye başladı. Suriye’den Türkiye’ye geçen mültecileri “eğit-donat” kapsamına alan Türkiye, sınır hattındaki saldırılara dahil etmek için bekletiyor. İstediği sonucu alamayan Türkiye, bir yandan Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarını sürdürürken, diğer yandan KDP ve Irak ordusuna Şengal’e yönelik saldırılar için baskı yapmaya devam ediyor.    60 YILDIR SAVAŞ DEVAM EDİYOR    Federe Kürdistan Bölgesi Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı ve Duhok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî, AKP-KDP işbirliğiyle sürdürülen saldırıları, Irak ordusunun Şengal’e yönelik saldırıları ve Mahmur Mülteci Kampı’nda devam ambargoya dair değerlendirmelerde bulundu. Federe Kürdistan Bölgesi’nde 60 yıldır savaşın devam ettiğini belirten Berwarî, Kürt halkının 1964’ten bu yana hiçbir zaman KDP’nin “Birakujî” (Kardeş kavgası) savaşını desteklemediğini ve bunun yanında durmadığın söyledi. Berwarî, “Başûr halkı, İran, Saddam ya da Türkiye askerlerinin Kürtlere yönelik saldırılarının hiçbir zaman yanında durmadı. Başûr halkı bunlara karşı durdu. Şuan KDP’nin Türkiye ile yaptığı işbirliğine Başûr’da yaşayan bütün halk ve pêşmergeler karşıdır. Başûr güçlerinin işgalci bir güç ile hareket etmesini istemiyorlar. Şuan KDP’nin içine girdiği savaş, Başûr halkının iradesiyle yapılmıyor” dedi.   KDP’ye tepkilerin her geçen gün arttığını dile getiren Berwarî, “Pêşmergelerin çoğu birakujî savaşında yaşamını yitirdi. Eğer o kadar şehidi büyük Kürdistan’ın özgürlüğü için vermiş olsaydık, bugün tek parça olurduk” ifadelerini kullandı.    HALK ÇARESİZ BIRAKILIYOR   Barzani ailesinin politikaları sonucu Federe Kürdistan Bölgesi’nde ekonomik, siyasi, psikolojik krizlerin yaşandığına işaret eden Berwarî, “2014 yılından bu yana Başûr’da ekonomik kriz var ve her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Halkın maaşları ödenmiyor. Kürdistan ekonomisi çok kötü durumda. Bunu düzeltmeye yönelik herhangi bir politika izlenmiyor. Bundan dolayı işsizlik artıyor. Halk çaresiz kalınca ya yurtdışına göç etmek zorunda kalıyor ya da askeri veya istihbarat elemanı olmak zorunda kalıyor. Ya da 400-500 dolar için kendini öldürtecek işler yapıyor” diye belirtti.    ‘BARZANİLERDEN HESAP SORMALIYIZ’   KDP’nin Türkiye ile işbirliğinin kötü sonuçlara yol açacağını ifade eden Berwarî, “Kürdistan düşmanlarının elinde, sadece Kürtleri Kürtlere öldürtme silahı kaldı. Nasıl ki Sultan Selim, Kanuni ve Abdülhamit imparatorluğunu Kürtlerin kanı üzerine inşa ettiyse, nasıl ki Mustafa Kemal de Kürtlerin kanıyla bir devlet kurduysa, Emeviler, Abbasiler, Saddam Hüseyin, İran Şahı Kürtlerin kanı üzerinden kendilerini var ettilerse, Esad Kürtlerin üzerinden devlet olduysa, şüphesiz şimdi de sadece Kürt düşmanlığıyla ve Kürdistan işgaliyle yine kendi amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Kürtlerin bu ortaklıkta hiçbir menfaati ve çıkarı yoktur. Bu işbirliği yüzünden Başûr Kürdistan’ında kaos ortamı olacak ve huzur ortamı kalmayacak. Ekonomik, siyasi ve güvenlik durumu daha da kötüleşecek. Bunun için bizlerin açık ve net bir şekilde sesimizi Başûr Kürdistan yöneticilerine duyurmamız gerekiyor. Halk olarak iktidardakilerden hesap sormalıyız. Kim size Şengal’e karşı savaşma hakkı verdi? Kim size Rojava üzerine ambargo uygulama hakkı tanıdı? Kim size Rojhilat Kürdistanı’na karşı savaşma hakkı verdi? Kim size birakujî savaşı hakkı verdi de 40-50 yıldır bunu sürdürüyorsunuz? Siz hangi hakla Bakûr Kürdistan ile savaşıyorsunuz? Kim size hak verdi de sizler işgalcilerin askerlerini Kürdistan topraklarına getirdiniz? Başûr halkı bu soruların cevabını bekliyor” diye konuştu.   ‘TÜRKİYE’NİN SONU HİTLER GİBİ OLACAK’   Dört parçada Kürtlerin yürütülen savaşa karşı birlik olması gerektiğinin altını çizen Berwarî, “Özellikle Başûr Kürdistan’ı parlamenterleri, iler gelenleri Türkiye’nin bu saldırgan ve savaş açan tutumunu kendi halkları için ortadan kaldırmalıdır. Çünkü savaş ve öldürmekle hiçbir sorun çözülmez. Başûr hükümetinin başkan ve yönetiminin Türkiye ile PKK arasında aracı olması gerekiyor. Türkiye’nin de tutuklama, öldürme, işgal ve talan etme siyasetinin başarıya ulaşmayacağını görmesi gerekiyor. Bütün Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’yı alsalar bile en sonunda yine kendi topraklarına dönecekler. Tarihte nasıl ki Hitler, Napolyon, Stalin bu savaşlarda başarılı olmayıp kendi topraklarını ve halklarının haklarını kaybettilerse, Türkiye de aynı kaderi paylaşacaktır” ifadelerini kullandı.   ‘AMBARGOLAR İŞGALCİLERE HİZMETTİR’   KDP’nin Mahmur Mülteci Kampı’na yönelik 3 yılı aşkındır uyguladığı ambargoya dikkat çeken Berwarî, “Mahmur yönelik sürdürülen abluka mantık, hukuk ve akıl karı bir abluka değildir. Bu abluka insanlık ve ahlak dışı bir ablukadır. Mahmur yaşayan yurttaşlar Bakûr Kürdistan’ından gelen misafirlerdir. Burasıda onların topraklarının bir parçasıdır. Eğer bir kişi birini evinde misafir ederse, ona saygı duymak zorundadır. Mahmur Mülteci Kampı’nda yaşayanlar Başûr Kürdistan’ı, Irak ve Birleşmiş Milletlerin izniyle büyük bir abluka altına alınmış durumda. Bu asla kabul edilemez. Yapılan bu abluka Başûr halkının iradesi dışındadır. Mahmur, Şengal, Rojava, Metîna ve diğer bölgelerdeki ambargolar Kürdistan’ı işgal etmek isteyenlere yarayan hizmettir. Kürdistan birliğine karşı bir adımdır” şeklinde konuştu.     ‘BAŞÛR HALKI, ŞENGAL’İN YANINDADIR’   Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik başlattığı saldırılara paralel olarak Irak hükümetinin de Şengal’i işgal etme girişimine girdiğini kaydeden Berwarî, “Irak askerlerinin Şengal’e girmesi için yapılan çağrı hiçbir yurttaşın talebi değildir. 9 Ekim 2020’de yapılan anlaşma, Başûr’daki hiçbir siyasi grup tarafından kabul edilmedi. Başûr halkı da bunu kabul etmiyor. Başûr halkı, Şengal’in statüsünün ortadan kaldırılmasını istemiyor. Çünkü bütün Başûr halkı 2014 yılında Şengal için göğsünü siper etti. Şengal’den 500 bine yakın insan Başûr’a geldi. Başûr halkı da kardeş gibi onları bağrına bastı. Başûr halkı, Şengal, Rojava, Rojhilat ve Bakûr halkının yanındadır. Bizler kendimizi bir millet olarak görüyoruz” dedi.