Tutuklu yakınları: Cezaevindeki ölümlerin sorumlusu devlettir 2022-05-26 15:10:35 İSTANBUL/İZMİR - Adalet Nöbeti’ni İstanbul Adliyesi önünde sürdüren tutuklu yakınları, polis engelini oturma eylemi ile protesto ederken, İzmir’de ise aileler, cezaevlerinde yaşanan ölümlerin sorumlusunun devlet olduğunu belirtti.   Hasta ve infazları yakılan tutuklular için tutuklu yakınlarının İstanbul’da başlattığı Adalet Nöbeti 10’uncu haftasında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde devam etti. Nöbet öncesi adliye binası polislerce ablukaya alındı. Eyleme, Barış Anneleri İnisiyatif üyeleri, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri, Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, HDP Fatih İlçe Örgütü üye ve yöneticileri katıldı.   OTURMA EYLEMİ   Polis, Kağıthane Kaymakamlığı’nın, adliye önü için aldığı bir aylık eylem ve etkinlik yasağını gerekçe göstererek eyleme izin verilmeyeceğini söyledi. Bunun üzere adliyenin karşısındaki kafede oturan tutuklu yakınlarından Fince Akman, “Biz anneyiz, sadece cezaevlerinden cenazelerimizin çıkmaması için buradayız” sözleriyle engellemeye tepki gösterdi. Tutuklu yakınları, engellemeye karşı oturma eylemi gerçekleştirdi. Polisin grubu taciz etmesine tepki gösteren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Esra Erin Bilen, “Anneler sadece oturuyor. Şu anda sizin yaptığınız şey taciz ve hukuka aykırı” dedi.    Oturma eyleminde gazetecilerin çekim yapılması engellenirken, tutuklu yakını Fince Akman, Beşiri Cezaevinde yaşamını yitiren tutuklu Sıddık Uğur’u hatırlatarak, “Daha dün cezaevinden bir cenaze çıktı” diyerek polislere tepki gösterdi.    YURTTAŞLARDAN TEPKİ   Tutuklu yakınlarından Fince Akman, Kumri Akgül, Zeynep Calıhan ve Songül İlker gözaltına alındı. Çevredeki yurttaşlar ise tutuklu yakınlarının darp edilerek gözaltına alınmasına tepki göstererek,  “Ayıptır yaptığınız, tam da size yakışanı yaptınız. Anneleri darp etmeye utanmıyor musunuz. Aracın içinde de darp ettiniz, gördük” dedi.    TAHAMMÜLLERİ YOK   HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, tutuklu yakınlarının gözaltına alınmasına tepki göstererek, ülkedeki adaletsizliğe dikkat çekti. Adalet Nöbeti tutan annelerin gözaltına altına alınmasının hukukla izah edilemeyeceğinin vurgulayan Ersoy,  “Bu iktidarın sadece bedenleriyle bile oturan annelere tahammülleri yok. Ne pankarta ne döviz hiçbir şey yok. Annelerimizin tek isteği adalet nöbeti tutmak. Yaşanan bu durum hukukla izah edilecek bir şeye değil. Cezaevleri her dönem bu ülkenin kanayan yarası olmuştur. Dışarda burjuva demokrasisinin kırıntılarının bile kalmadığı bir ortamda cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların can güvenliği tehdit altındadır. Annelerle birlikte adalet nöbeti tutmaya ve Türkiye'nin her yerine bunu yaymaya kararlıyız. Hiçbir arkadaşımızı cezaevinde yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.     ‘HASTA TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLSİN’   İzmir’deki Adalet Nöbeti de, 66’ncı gününde Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi önünde devam etti. Adliye önünde bir araya gelen aileler, “Ji girtiyên nexweş re azadî-Hasta tutuklulara özgürlük” yazılı önlükler giydi. HDP Foça İlçe Örgütü ailelere destek verdi. Açıklamada sık sık, “Bijî berxwedana zindana” sloganı atıldı.   Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, tutukluların birbirini görmemesi için tek hücrelere atıldığını söyledi. Cezaevlerinde cenazelerin çıktığını söyleyen Poyraz, “Batman’da dün akşam Sıddık Uğur yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin sorumlusu devlettir. Hasta tutukluları hastaneye götürmüyorlarsa tahliye etsinler. Anneleri olarak dışarda biz tedavilerini yapalım. Çocuklarımız özgür olana kadar mücadele edeceğiz" dedi.   ÖLÜMLERE TEPKİ   Tutuklu yakını Medine Kaymaz ise, siyasi tutuklu Sıddık Uğur'un ölüme sürüklenmesine tepki göstererek, "Cezaevlerinde çıkan cenazelerden devlet sorumludur. Cezaevlerinde çocuklarımızın cenazelerinin çıkmasını istemiyoruz. Yeter bu zulüm nereye kadar sürecek. Oğlum 28 yıldır cezaevinde haftalık yaptığımız telefon görüşmesi 4 dakika. 4 dakikada ne konuşabilirim. Bu uygulamalar zulümdür, insanlık dışıdır. İnsan onuruna aykırıdır. Bu zulüm sürdükçe mücadelemiz her yerde sürecek” diye konuştu.