91 kişiye soruşturma: Savcı ‘özel’, mantık ‘kumpas’ 2022-05-28 09:00:44 ANKARA - Ankara’da 91 kişi hakkında gözaltı kararı verilen soruşturmanın “kumpas” mantığıyla yürütüldüğünü ve savcı Ahmet Altun’un özel yetkilendirildiğini belirten Av. Kenan Maçoğlu, “İktidar 7 Haziran-1 Kasım’da yaşanan sürecin tekrarını planlıyor” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı kararı verilen 91 kişi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında serbest bırakılanlar yeniden tutuklanıyor. Kobanê Davası’nın soruşturma savcısı Ahmet Altun tarafından yürütülen ve onun itirazı üzerine verilen yeniden tutukluluk kararlarında temel dayanak olarak ise, gizli tanık Ulaş’ın ifadeleri gösteriliyor.   AYNI GECE YAKALAMA KARARI   Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 12 Nisan’da gözaltına alınan 48 kişiden 18’i tutuklandı, 30’u serbest bırakıldı. İfadelerin alınıp kararların açıklandığı aynı gece savcı Ahmet Altun’un itirazı üzerine 25 kişi hakkında yeniden yakalama kararı çıkarıldı. Yakalama kararının ardından tutuklananların sayısı 29’a çıktı.   BAZ KAYITLARI   Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı başlatılan soruşturmaya ilişkin ilk gün yaptığı açıklamada, hakkında gözaltı kararı verilen kişilere ilişkin “Kobanê olaylarının mali yapılanmasında yer aldıkları”nı iddia ett. Ancak gözaltına alınanlara Kobanê eylemlerine dair tek soru sorulmadığı gibi bu iddia sadece Suruç’ta tespit edilen “baz” kayıtlarına dayandırıldı.   ANKARA’DAN TEK GÖZALTI YOK   Dosyaya dair gizlilik kararı sürerken, verilen tekrar tutuklama kararları soruşturmanın ne amaçla yapıldığı, dosyada bulunan somut delillerin ne olduğu gibi soruları beraberinde getirdi. Ankara’da ikamet eden tek bir kişinin bile gözaltına alınmadığı soruşturmanın neden Ankara merkezli yürütüldüğü de merak edilen konular arasında.   ‘ÖZEL YETKİLİ SAVCI’   Gözaltına alınanların emniyet, savcılık ve mahkeme aşamasında alınan ifadelerine dahil olan Avukat Kenan Maçoğlu, dosyaya dair merak edilenleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Maçoğlu, Altun’un özel yetkilendirilmiş ve iktidarın talimatları doğrultusunda hareket eden bir savcı olduğunu düşündüklerini belirtti. Maçoğlu, Altun’un Kobanê Davası’nda olduğu gibi bu soruşturmayı da “kumpas” mantığıyla yürüttüğünü söyledi.   Soruşturma Ankara merkezli olmasına rağmen gözaltına alınanlar arasında Ankara’da ikamet eden tek bir kişinin olmadığına dikkati çeken Maçoğlu, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı niye böyle bir soruşturma yürütüyor? Hakkında gözaltı kararı bulunan tek bir kişinin bile Ankara’yla bağı yok, soruşturmanın Ankara’dan yürütülmesinin tek sebebi savcı Ahmet Altun’dur. Kendisini Kobanê kumpas dosyasından biliyoruz. Kendisine böyle bir dosya verilmiş ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden insanları toplayıp getirdiler” diye belirtti. İfade içeriklerinde de Ankara’ya dair bir şey bulunmadığını belirten Maçoğlu, “İfadelere giren birçok meslektaşımızla görüştük ama kimsenin ifadesinde Ankara’ya dair herhangi bir soru da sorulmamış” bilgisini paylaştı.   ‘48 KİŞİ HAKKINDA GİZLİ TANIK İFADESİ’   Gözaltına alınan 48 kişi hakkında da Kobanê dosyasının gizli tanığı Ulaş’ın ifadelerinin olduğunu dile getiren Maçoğlu, “Gizli tanık ifadesiyle ilk aşamada 18 kişi tutuklandı, 30 kişi serbest bırakıldı. Gece boyu sorgular sürdü, fakat savcı adliyeyi terk etmedi. Tüm sorguların bittiği gece de serbest bırakma kararlarına karşı itirazını yaptı. Ankara 70’inci Asliye Ceza ile nöbetçi hakimi de ayarlamışlar ve 5’i hariç tamamı hakkında yeniden yakalama kararı çıkarıldı. Süreç bu şekilde yürüyor” ifadelerini kullandı.   ‘2015 SÜRECİ TEKRAR PLANLANIYOR’   Savcının Kobanê dosyasında olduğu gibi “kumpas” mantığıyla hareket ettiğini dile getiren Maçoğlu, Kobanê Davası’nda mahkemenin kurduğu ara karardan seçim startının verildiğini anladıklarını belirtti. Maçoğlu,“Yargılamayı hızlandırarak, dosyayı karara çıkarmaya çalışıyorlar. Ahmet Altun özel yetkili savcı olduğu için seçime kadar HDP ve çevresindeki tüm kurumlara dönük yeni gözaltı operasyonları bekliyoruz. İktidarın sindirme, korkutma politikalarının yanı sıra özellikle 7 Haziran- 1 Kasım’da yaşanan sürecin tekrarını planlıyorlar. Bu planlarını uygulamak için de özel yetkili bazı savcılara ve hakimlere ihtiyaçları var. Şu anda savcı Ahmet Altun da bu görevi ‘layıkıyla’ yerine getirmeye çalışıyor, görebildiğimiz kadarıyla” dedi.   ‘BAZ KAYITLARINA DAİR SORULAR’   Gözaltına alınanlara ifadelerinde sorulan sorulara dair de bilgi veren Maçoğlu, her ifadenin yaklaşık 40-50 sayfa tuttuğunu kaydetti. İfadelerin yarısının baz kayıtlarından oluştuğunu dile getiren Maçoğlu, “Kendilerince bir delil yaratmaya çalışmışlar ama hukuki bir değeri yok. Örneğin gözaltına alınanlardan birinin evi HDP Diyarbakır il binasının bitişiğinde. Dosyadaki şüphelilerin tamamıyla yüzlerce baz kaydı çıktı. Çünkü dosyanın şüphelilerinin tamamı neredeyse HDP Diyarbakır il binasına  ömürlerinde üç- beş defa mutlaka gidip gelmiş insanlar” diye belirtti.   ‘SUÇ İSNADI YOK’   Gözaltına alınanlara, 6-8 Ekim 2014 öncesi Urfa’nın Suruç ilçesinde baz kaydı vermesinin suçlama konusu yapıldığını dile getiren Maçoğlu, “IŞİD’in saldırıları karşısında insani yardım amaçlı Suruç’ta bulunmak suç sayıldı. Ama herhangi bir suç isnadı yok, tek delil de baz kaydı. Belki kişi, insani amaçla gitmiş olabilir ama onun dışında Suruç’ta işi de olmuş olabilir ya da akrabasını görmeye gitmiş olabilir. Bunlar suçlama olarak yöneltildi. Yine 2015 tarihinde Halfeti ilçesinde baz kaydı vermek hemen hemen herkese soruldu. Sayın Öcalan’ın doğum gününe denk gelen bir tarih. Ama orada olduğuna dair herhangi fotoğraf görüntü vs. yok. O tarihte herhangi suç işleyen bir faaliyet söz konusuysa haklarında soruşturma başlatılır ama soruşturma da yok. Ankara emniyeti ve savcı Ahmet Altun tarafından 8 yıl sonra bu sorular yöneltildi” ifadelerini kullandı.   SUÇLAMA KONUSU MASAK RAPORU   Dosyaya giren ve gözaltına alınanlara ifadeleri sırasında sorulan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarına dair de bilgi veren Maçoğlu, “MASAK, hakkında soruşturma, kovuşturma bulunan kişilerle ilgili para alışverişini otomatik olarak sistemden çekiyor ve raporu sunuyor. Fakat emniyet yetkilileri ya da savcılık bunu ayıklama ihtiyacı duymadan her şeyi suçlama konusu yaptı. MASAK raporuna dayanarak, Erdal Avcı’ya İşsizlik Sigorta Fonu’yla olan ilişkisi soruldu. Sadece bu değil,  HDP Genel Merkezi’nden parti faaliyeti kapsamında gelen giden paralar da soruldu. Dosyada bundan başka bir şey yok, bir de gizli tanık ifadesi var” diye aktardı.   'HAKİMLER ÜZERİNDE BASKI VAR’   Dosyada somut deliller olmamasına rağmen savcılığın serbest bırakılanları tutuklamaya çalıştığını belirten Maçoğlu, “Biz bu süreçte şunu gördük;  Ankara adliyesinde hakimler üzerinde de ciddi bir korku iklimi yaratılmış. Nöbetçi asliye ceza hakimleri tutuklamak zorunda hissediyorlar kendilerini. Ankara adliyesinde de özellikle hakimler üzerinde psikolojik baskı kurulduğunu görüyoruz, duyuyoruz” dedi.   MA / Zemo Ağgöz