Hewlêr istihbaratların cinayet mahalline dönüştü 2022-06-08 09:27:00   HABER MERKEZİ- Hewlêr’de Kürt yurtseverlerine yönelik artan suikastların Türkiye ve İran istihbaratının serbestçe dolaşımından kaynaklı olduğuna dikkati çeken gazeteci Karwan Hewram, “KDP onların çıkarları doğrultusunda hareket ediyor” dedi.    Türkiye’nin kapsamlı saldırılarının sürdüğü Federe Kürdistan Bölgesi’nde, sivillere yönelik suikastlar devam ediyor. Son olarak 6 Mayıs’ta Federe Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewlêr’de bir araca yerleştirilen bombanın patlaması sonucu, İran Sazuman Çalışma Partisi üyesi 49 yaşındaki Ekber Sefer Elmas yaralandı. Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), İran İstihbaratı, Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı Parastin istihbarat ile birçok devlete ait istihbarat güçlerinin cirit attığı Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Kürt siyasetçilere yönelik her gün yeni bir suikast yaşanıyor. Muhaliflerin hedef alındığı saldırılarda, faillerin hemen ardından Hewlêr’e kaçması dikkati çekiyor. Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Parlamenteri Zîkrî Zebarî’nin kamuoyuna verdiği bilgilere göre, 2015 yılından bu yana 150 sivil yurttaş sadece Türkiye’nin gerçekleştiği hava saldırılarında katledilirken, 134 kişi de ağır yaralandı. Yerel kaynaklar ise son yıllarda KDP’ye bağlı çeteler tarafından en az 50 sivil yurttaşın katledildiğini, onlarca kişinin yaralandığını belirtti.    İSTİHBARATIN MERKEZİ: HEWLÊR   Bölgedeki saldırı ve suikastları değerlendiren Rojhilatlı gazeteci Karwan Hewram, Federe Kürdistan Bölgesi’nin istihbarat birimlerinin yuvası haline geldiğini ve sürekli terör eylemleri gerçekleştiğini söyledi. Hewram, “Özellikle Hewlêr çetelerin yuvası haline gelmiş durumda. Hewlêr, Baas, MİT ve İran istihbaratının merkezi konumundadır. Bu istihbarat birimleri aktif bir şekilde Kürt mücadelesinde yer alanlara yönelik engellemeler çıkartıyorlar. Hewlêr, her ne kadar şekil olarak KDP’nin yönetiminde gözükse de maalesef KDP’de Türkiye ve Baas siyasetinin bir parçası haline gelmiş durumda. Bunlar KDP’den ne isteseler, KDP itaatkâr bir şekilde talepleri yerine getiriyor” dedi.   ‘KDP, DAİŞ GİBİ ADIM ATIYOR’   KDP-DAİŞ benzetmesi yapan Hewran, “Nasıl ki DAİŞ para karşılığında her devletin çıkarı doğrultusunda hareket ediyorsa, KDP’de aynı DAİŞ gibi hareket ediyor. Başûr’daki siyasetçiler ve eylemciler KDP tarafından hedef alınıyor. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda Süleymaniye’de de benzer terör eylemleri gerçekleşti. Bu saldırıda Mehmet Zeki Çelebi katledildi. Resmi kaynakların açıklamalarına göre, Çelebi’yi katleden katiller Hewlêr’e kaçmıştı. Hewlêr’in Kürt mücadelesini yürütenlere karşı terör eylemlerini gerçekleştirenlerin eğitildiği ve korunduğu bir merkez haline geldiğini görüyoruz” diye konuştu.   ELÎ EWNÎ İŞ BAŞINDA    Hewlêr’de Mesrur Barzani’nin liderliğinde birçok birimin kurulduğunu ve bunlardan birinin de PKK’ye karşı kurulan bir birim olduğunu belirten Hewram, “Barzani ailesi gerek İran için gerekse de Türkiye için nasıl daha iyi hizmet yapabilecekse onu yapıyor. Bunu da gizli bir şekilde değil, aleni bir şekilde utanmadan yapıyor. KDP, Türkiye ve İran için bütün Kürtleri karşısına alıyor ve Türkiye ile İran’ın çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Türkiye ve İran’a ait istihbarat birimleri KDP arasında kendilerini para karşılığında kurumsallaştırmış. Bu kurumların başında Elî Ewnî (KDP Politbüro Üyesi Elî Ewnî) adlı biri var. Türkiye ve İran istihbaratları bilgileri toplayıp Elî Ewnî’ye getiriyor. Elî Ewnî ise çeteleri aracılığı ile saldırıları pratiğe geçiriyor. Bu araca bir mayın yapıştırın veya şunu vurun gibi talimatlar doğrultusunda eylemler yapılıyor” ifadelerini kullandı.   İŞGAL SALDIRILARININ PARÇASI    Federe Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleşen saldırıların işgal planlarının bir parçası olduğunu vurgulayan Hewram, “Onlarca kişinin hedef alındığını ve katledildiğini görüyoruz. Çeteler tarafından saldırı gerçekleştiği zaman saldırının hemen ardından korunmak için Hewlêr’e kaçıyorlar. Tüm bunlar işgal siyasetinin bir parçasıdır. Başûr Kürdistan’ın da yasalara bağlı bir sistem bulunmuyor. Yurttaşların haklarını koruyabilecek bir yapı da yok. Bunun için hiç kimsenin can güvenliği bulunmuyor. Burada yasalardan bahsedenlerin, bizatihi kendileri mafyadır. Onlardır Türkiye ve İran rejimlerinin tetikçileridir. Bunun için özellikle muhalif olan herkesin öz savunmasını gerçekleştirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.