HDP sempozyumunda çocuklar için yeni arayışlar tartışılacak 2022-06-10 10:46:51   ANKARA - HDP Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Türkmen, "Çocukluk Algısı ve Çocuk Politikalarında Yeni Arayışlar" sempozyumunda, mevcut algılara karşı üçüncü yolu tartışacaklarını belirtti.     Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, 11-12 Haziran’da “Çocukluk Algısı ve Çocuk Politikalarında Yeni Arayışlar” sempozyumu düzenleyecek. İki gün sürecek sempozyuma çocuk alanın çalışma yürüten kurumlar ve kişiler katılım sağlayacak.   SEMPOZYUM BAŞLIKLARI    Sempozyum açılışında Aksu Bora, “Gökyüzü gibi bir şey”, Nazan Maksudyan, “Çocukluğumuz olmadı, çünkü Ermeni’ydik ve yetimdik-Ermeni çocukların soykırım tanıklıkları” Şêrko Kanîwar da “Çocuk ve müzik: Müzik eğitiminde anadilin önemi” başlıklı sunumlarda bulunacak. Sempozyumun devamında Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Türkmen “Yeni bir çocukluk perspektifi: Üçüncü bir yol mümkün mü?” konulu, Eşsözcü Hüseyin Kaçmaz tarafından da “Çocukluk ideolojisi ve ayrımcılık deneyimleri” başlıklarında sunumlar yapılacak.    Sempozyumun il gününde tartışılan konuların ardından çocuklar için Kürtçe ve Türkçe konser verilecek. Konsere Koma Zarokên MA da katılacak.   ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR     Sempozyumun ikinci gününde ise, “Çocukların maruz kaldığı sorunlar” başlığında yapılan sunumların yanı sıra eş zamanlı 6 atölye çalışması yürütülecek. Sabah 10.30’da başlayacak sempozyumda Süleyman Akbulut “Engellilik ve Çocuk”, Çiğdem Ertak “Göç, Mültecilik ve Çocuk”, Mahsun Aydın “Bağımlılık ve Çocuk”, Gözde Çeliksöz “Sağlık Sistemi ve Çocuk” Ezgi Koman’da “Türkiye’de Çocuk Hakları” konularında değerlendirmeler yapacak.    6 BAŞLIKTA ATÖLYE ÇALIŞMASI    Öğleden sonra ise Pınar Abdal ve Kansu Yıldırım tarafından “Yoksulluk ve Çocukların İşçileştirilmesi”, Serpil Kemalbay “Çocuklara Duyarlı Bütçeleme Nasıl Olmalı?”, Emrah Kırımsoy da “Sosyal Hizmetler ve Çocuk” konularında değerlendirmelerde bulunacak. Yapılan sunumlar ardından eş zamanlı olarak “Şiddet, İstismar ve İhmal”, “Adalet Sistemi ve Çocuk”, “Eğitim Sistemi ve Çocuk”, “Medya ve Çocuk”, “Çocukların Katılım Hakkı”, “Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Çocuk” başlıklarında atölye çalışması yürütülecek.   Sempozyum atölye sunuşları, yürütülecek tartışma ve Çocuk Komisyonu’nun değerlendirmesiyle son bulacak.   3'ÜNCÜ YAKLAŞIM MÜMKÜN MÜ?    HDP Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Türkmen, sempozyumun amacına ilişkin konuştu.    “Çocuk komisyonunu oluşturma nedenimiz de sempozyumu yapma nedenimiz de aslında aynı arayışın iki parçası” diyen Türkmen, “Bu topraklarda ve dünyada hem çocukluk algısıyla ilgili hem de çocukların yaşadıklarıyla ilgili sorunlar olduğu için Çocuk Komisyonu’nu oluşturduk” dedi. Çocukluğun en nihayetinde politik ve toplumsal bir inşa, kurgu olduğuna dikkat çeken Türkmen, “İnsan yaşamının departmanlara ayrılmış bir parçası olarak çocukluk yaşantısının kendisinin, çocukluğa yönelik algının tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. ‘Çocukluk nedir ve çocukluğa ilişkin 3’üncü bir yaklaşım/yol mümkün müdür?’ sorusuna yönelik bir meraktan ve politik bir sorumluluktan dolayı hem komisyonu kurduk hem de sempozyumu yapıyoruz” diye konuştu.   Çocuklara dair hakim iki anlayışın olduğunun altını çizen Türkmen, bunların birinin geleneksel diğerinin de modernist olduğunu belirtti. Her iki yaklaşımı da Türkmen, şöyle anlattı: “Geleneksel yaklaşım yani çocuğu, bir tür ailenin uzantısı, ailenin geçim kaynağı ve ayrılmaz bir parçası olarak gören, asla birey ve bir toplumsal özne olarak görmeyen yaklaşım. Diğeri modernist yaklaşım. Bu yaklaşım kendi içerisinde geleneksel yaklaşıma bir tür karşı bir yerden gözüken ve çocuğu aslında ‘çok özel’ bir yere koyan, özel bir varlık olarak adlandırarak, inşa eder. Yani projelendirilmiş bir varlık olarak çocukluktan bahsediyoruz. Toplumsal ve politik olarak inşa edilen çocuğun varlığından bahsediyoruz. Dolayısıyla modernist yaklaşım da çocuğu aslında üzerine gelecek inşa edilen bir varlık olarak görüyor. Biz bu iki yaklaşıma karşı da başka bir yol, üçüncü bir yol mümkün mü? diye bakıyoruz.”   'ÇOCUKLAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR'   Parti olarak politik-toplumsal yaşamın her alanında üçüncü yolu sorguladıklarını ifade eden Türkmen, ekledi: “Çocukluk alanında da bu yolu sorguluyor ve birlikte yürümeye çalışıyoruz. Bu ülkede kimi çocuklar tamamen görmezden gelinmekte, varlıkları yok sayılmaktadır. Yoksul çocuklar, Kürt çocuklar, kız çocukları, Alevi çocuklar, engelli çocuklar ve hâkim tarihsel-toplumsal ideolojinin dayattığı eşitsiz yaşam ve varlık koşullarına sahip olan daha pek çocuğun deneyimlerine kulak kesilen bir çocukluk yaklaşımına ihtiyacımız var. Tam da bu nedenle sempozyumu birbiriyle ilintili iki bölüme ayırdık.”   Sempozyuma dair de Türkmen, şu bilgileri paylaştı: “ İlk gün ağırlıklı olarak çocukluğun politik inşası ve çocukluk algısını konuşacağımız. İkinci günde ise çocukların maruz kaldığı sorunlara yönelik tebliğler ve atölyelerle devam edeceğiz. Bu sempozyumda hedefimiz ilk olması nedeniyle; daha çok çocuk alanında çalışan kişi ve kurumlarla bir araya gelmek.”   AMAÇ ÇOCUKLARIN SESİNİ DUYURMAK    Komisyon olarak yeni kurulduklarını, kısa orta ve uzun vadede kimi projelerinin olduğunu sözlerine ekleyen Türkmen, “Daha çok yerellerde, kentlerde, evlerin içerisinde çocuklarla birlikte olmak ve sözlerini birlikte duyulur kılma amacımız var. HDP, Meclis’te olan bir parti, ancak Meclis düzeyinde yapılanlar kendi içinde anlamlı olsa da çoğunlukla sembolik düzeyde kalabiliyor. Elbette bu sembolik düzeyde kalan alanın hakikate kavuşması için çocukluk alanının kendisine doğrudan varmak, çocuklara temas etmek gerekiyor. Bu nedenle, orta ve uzun vadede amacımız daha çok yerellerde, onlarla birlikte sözümüzü söylediğimiz ve toplumsal halkayla sözümüzü söyleyebildiğimiz bir ilişki biçimini kurmak” ifadelerini kullandı.    'TEMASI GÜÇLENDİRECEĞİZ'   Sempozyumu kendileri için de bir öğrenme alanı olacağını ifade eden Türkmen, “Bu sempozyum, hem komisyon hem de parti olarak bizim açımızdan deneyimsel bir etkinlik olacak. Atölyelere pek çok meslekten katılımcılar, öğrenciler başvurdu. Bu çok sevindirici ve umut verici. Hem bize bu alanda gerçekten bir ihtiyaç ve hassasiyet olduğunu gösteriyor hem de başvuranların aynı zamanda kendi alanlarında çocuklarla ilişki kuran insanlar olması nedeniyle umut verici. Dolayısıyla dolaylı gibi görünse de bir ağ kurmanın da deneyimi bu” dedi.   MA / Berivan Altan