Gözaltında kaybettirilen görme engelli Çiçek’in hikayesi okundu 2022-06-11 11:02:36 DİYARBAKIR/BATMAN -  İHD ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 696’ncı haftasında görme engelli olmasına rağmen gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan Çayan Çiçek’in hikayesi okundu. Batman'da da kaybedilen İsa Gök’ün akıbeti soruldu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” talebiyle 696’ncı kez Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsanlık Anıtı önünde yaptıkları açıklama ile Çayan Çiçek’in akıbetini sordu. Eyleme, Mezopotamya Dil Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) üyeleri destek verdi. Açıklamayı yapan İHD Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım, Çayan Çiçek’in hikâyesini okudu.      GÖZLATI VE İŞKENCE    Yıldırım şunları söyledi, “Lice’nin Dernek köyünde ikamet eden Çiçek’in ailesi geçimini hayvancılık ve tarım işi ile sağlıyordu. 10 Mayıs 1994 tarihinde Lice İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı askerler sabah saat 06.00 sularında köye baskın yapıp, kimlik kontrolü yapar. Kimlik kontrolünden sonra Ramazan Akyol, Fevzi Fidantek, Mehmet Özinekçi, Mehmet Demir, Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek gözaltına alınıp Lice Bölge Yatılı Okulu’na götürülür. Burada gözaltına alınan kişilere yoğun işkenceler yapılır. Birkaç gün sonra Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek haricinde diğer köylüler serbest bırakılır. Ailesinin tüm arama çabalarına rağmen Ali İhsan Çiçek ve Tahsin Çiçek’ten bir daha haber alınamaz.   19 YAŞINDA GÖZLATINA ALINIR   Olaydan 17 gün sonra 27 Mayıs 1994 tarihinde güvenlik güçleri tarafından Tahsin Çiçek’in oğlu olan 19 yaşındaki Çayan Çiçek de bahçede oturduğu esnada gözaltına alınır. Çayan Çiçek, doğuştan görme engelidir. Babaannesi olan Hamsa Çiçek, torununun doğuştan görme engelli olduğunu belirtip serbest bırakılmasını ister. Ertesi gün torununun kimlik nedeniyle gözaltına alınmış olduğunu düşünerek Çayan’ın kimliğini yanına alıp Lice İlçe Jandarma Komutanlığı’na tekrar başvurur. Ancak askerler kimliğe baktıktan sonra böyle bir kişinin gözaltında olmadığını belirtir ve kimliği babaannesine geri vermez. Çayan Çiçek’ten o günden sonra bir daha haber alınamaz.   GÖZLATINDA OLMADIĞI SÖYLENDİ    Oğulları ve torunu Çayan Çiçek’ten haber alamayan Hamsa Çiçek, yetkili tüm kurumlara başvurur fakat herhangi bir sonuç alamaz. 20 Temmuz 1994 yılında DGM başsavcılığına dilekçe ile başvuruda bulunan Çayan’ın halası Feride Çiçek’e yazılı bir cevap verilmez, ancak sözlü olarak gözaltında olmadığı ifade edilir. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine 27 Temmuz 1994 yılında başvuran Hamsa Çiçek, hukuki destek talebinde bulunur. Bunun üzerine dernek avukatlarınca Kasım 1994 yılında Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna başvuruda bulunulur.  Dosyadaki birçok tanık beyanına rağmen Türkiye hükümeti vermiş olduğu cevapta bölgede herhangi bir operasyonun olmadığını, söz konusu kişilerin gözaltına alınmadığını ifade eder.    ÇAYAN ÇİÇEK’TEN HALA BİR HABER YOK   AİHM’de görülen ÇİÇEK davası 27 Şubat 2001 tarihinde sonuçlanır. Kararda başvurucu Hamsa Çiçek’in oğulları Tahsin Çiçek ve Ali İhsan Çiçek’in gözaltında zorla kaybedildiği ve sözleşmenin 2. ve 13. maddesin ihlal edildiği belirtilir. Kararın devamında başvurucunun torunu olan Çayan Çiçek hakkında ise kendisinin gözaltına alındığına dair bir kanıtın olmadığını belirtip dosyayı kapatır. Çayan Çiçek’ten kaybedildiği günden bu yana bir daha haber alınamaz.   Eylem, gözaltında kaybedilen Çayan Çiçek ve diğer tüm kayıplar için yapılan bir dakikalık oturma eylemi ile son buldu.    BATMAN    Batman’daki eylem de, 533’üncü haftasında Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleşti. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde, 1994 yılının Haziran ayında Batman’da kaybedilen İsa Gök’ün akıbeti soruldu. İHD Şube Yöneticisi Yunus Bağış, Gök’ün eşinin aktarımlarını şöyle aktardı: ‘‘Eşim İsa Gök yaşasaydı bugün 68 yaşında olacaktı. Esnaflık yapıyordu. Evinden işine, işinden evine gider gelir, ailesine bağlı, çocuklarının geleceğini düşünen, topluma faydalı birer birey olarak yetiştirmeyi ilke edinen bir babaydı. Kaybolmadan 2 ay önce gözaltına alınmıştı, 11 günlük sorgulamanın sonunda suç teşkil edecek herhangi bir delile rastlanılmadığı tespitine varılmış, bu yüzden serbest bırakılmıştı. Ancak Haziran 1994 yılında bir sabah evden işe diye çıktı ve bir daha geri dönmedi. Her tarafta onu aramaya başladık. Batman’daki bütün hastaneleri dolaştık, emniyet müdürlüğünden, bütün karakollardan sorduk, akrabalarımızı aradık ama maalesef hiçbir yerde izine rastlayamadık. O dönemde Batman’da her gün sokak ortalarında faili meçhul cinayetler işleniyor, karanlık güçler tarafından insan kaçırma olayları yaşanıyordu. Aradan birkaç gün geçtikten sonra eşimin kaçırıldığının kanaatine vardık. Ben ve çocuklarım yıllarca bir gün eve döneceğini beklerken bütün aramalarımız sonuç vermediği gibi, bugüne değin teselli bulabileceğimiz bir mezar taşına dahi sahip olamadık.’’       Açıklama, daha sonra oturma eylemi ile son buldu.