Ankara’daki gazeteciler: Tutuklanan arkadaşlarımızın sesi olacağız 2022-06-18 10:30:19   ANKARA - Kürt gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren meslektaşları, “Susmayarak, korkmayarak, gerçekleri anlatmaya devam ederek, onların onurluca yaptıkları mesleği devam ettireceğiz" dedi.    Diyarbakır’da 16 Haziran’da 16 gazeteci tutuklanarak, cezaevine götürüldü.  Gazetecilerin sunduğu programlar, sordukları sorular ve haber kaynaklarıyla yaptıkları görüşmeler suçlama gerekçesi yapıldı. Kürt gazetecin tutuklanmasına tepkiler sürüyor.    Gazetecilerin tutuklanmasına bir tepkide Ankara’da çalışan meslektaşlarından geldi. Kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerini raporlaştıran Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) Koordinatörü Ceren İskit, Türkiye’de uzun zamandır kadın gazetecilerin baskı altında olduğunu hatırlattı. JİNNEWS’in bürosuna yapılan baskın ve kadın gazetecilerin gözaltına alınmasının yeni olmadığının altını çizen İskit, “16 Haziran gecesi basın özgürlüğü için tarihe geçecek en karanlık günlerden birine hepimiz tanıklık ettik" dedi.   'ÖZGÜR BASIN SUSTURULMAYA ÇALIŞILIYOR’   Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak gazetecilere yönelik tehlikeli boyuta ulaşan baskıları yakından takip ettiklerini vurgulayan İskit, “Türkiye, bu yılın başından beri kadın gazetecilerin en çok yasal yollarla tehdit edildiği ülke oldu. 14 kadın gazeteci gözaltına alındı. Kadın gazeteciler hakkında 49 ayrı dava dosyası takip ediyoruz. Bunlardan bazıları devam eden davalar, en az 10'u ise bu yıl içerisinde açılan davalar. Gazetecilere yönelik bu tarz uygulamalar alenen gözdağı vermek, onları sindirmek amacıyla yapılıyor. Hakikati araştıran ve yazan gazetecilerin temel hak ve özgürlükleri keyfi gözaltı ve tutuklamalarla ihlal ediliyor. Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle bu şekilde bir uygulamaya maruz kalmaları ve tutuklanmaları kabul edilemez. CFWIJ olarak medya çalışanlarına yönelik bu sindirme politikalarına, derhal son verilmesini talep ediyoruz. Özgür basın haksız tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyor ancak böyle bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.   'ARKADAŞLARIMIZIN ARKASINDAYIZ’   Dünden bugüne yaşamın içerisinde, bedel ödeyen yegane mesleğin gazetecilik olduğunun dile getiren Evrensel Gazetesi Ankara muhabiri Kübra Kırım, hukuksuz gözaltı ve tutuklamaları kabul etmeyeceklerini belirtti. Her anlamda hukuksuzluğu kanıksanmasını isteyen iktidara karşı geride kalanlar olarak haberin peşine düşmeye devam edeceklerini ifade eden Kırım, “Bizim en güzel cevabımız ‘gerçeğin peşine düşmekten ve arkadaşlarımızın da arkasında duracağımız sözünü vermekten’ başka bir şey değildir” dedi.     ‘HALKIN GÖZÜNÜ KAPATMAK İSTİYORLAR’   AKP’nin seçim startını bir kez daha Kürtler üzerinden verdiğine de dikkati çeken Kırım, “Geçmişte olduğu gibi bugünde yan yana durmaktan başka bir seçeneğimiz yok. Gazetecilik suç değildir.  Bir suçun yaratıcı unsurunu oluşturmaz. Ortada bir gerçek vardır. Gazeteci de halkın haber alma hakkını gözeterek, gerçeği görür ve gösterir. Bu anlamda 16 meslektaşımızı gözaltına alarak, halkın gözünü kapatmak istiyorlar. Bu ne geçmişte mümkün olmuştur ne de bugün mümkün olacaktır" diye belirtti.   ‘KADINLARIN YAZMASINA ENGEL OLAMAYACAKLAR’   Tek kadın haber ajansı JİNNEWS’in hedef alınmasına da tepki gösteren Kırım, bunun iktidarın kadın politikalarından bağımsız ele alınamayacağını vurguladı. JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş’ın gözaltına alınmasının da iktidarın kadın politikasının yansıması olduğunu sözlerine ekleyen Kırım, “Kurulduğundan bugüne defalarca erişime kapatılan, muhabirleri gözaltına alınan ve habercilik anlamında ciddi bir alan yaratan, kadın gazeteciliğinin ve Kürt kadınlarının görünür olmasında taşları ören meslektaşlarımızdan biri olan Safiye’yi tutuklamakla kadınların yazmasına ve anlatmasına mani olamayacaklar. Bizler de bu ısrarın arkasında olacağız, hiçbir meslektaşımız yalnız değildir" dedi.    ‘MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’   Sendika.Org Ankara muhabiri olan Tankut Serttaş da gazetecilerin tutuklanmasının, basın özgürlüğü mücadelesi veren gazetecilere ve kurumlara yapılan bir saldırı olduğunu söyledi. Devletin yoğun sansür ve bilgi akışını engellemeye her dönemde olduğu gibi bugün de bölgeden başladığını ifade eden Serttaş, şunları ifade etti: “Savaş ve sansür mekanizmaları aynı anda işliyor. Aynı gün internet haberciliğini denetim altına alacak yasanın Meclis'ten geçmesi de tesadüfi değil. Tek bir tutuklu gazeteci kalmayana, sansür ortan kadar basın özgürlüğü mücadelemiz sürecek.”    'NE OLURSA OLSUN ONLAR KAZANAMAYACAK'   Birgün gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Kömüş de gazetecilerin haber yapmak dışında hiçbir şey yapmadığını belirterek, tutuklamaların hukuksuz olduğunu dile getirdi. Gazetecinin işinin haber yapmak olduğunu aktaran Kömüş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidara muhalif olmaları, tutuklamaların en büyük nedenidir. Ülke seçim sathına girerken onun istediğini yazmayan, ona itiraz eden sesleri susturmaya yönelik bir operasyondur. Meclis Genel Kurulu’na sevk edilen sansür yasasıyla birlikte değerlendirince de çok net bir durumdur. Amaçları herkesi susturup sadece kendilerinin konuşmasıdır. Özellikle ülkede yaşanan kriz ortamının, görmezden gelinmesini istiyorlar. Tutuklamalar Gezi davasındaki kararlardan ve Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasından bağımsız değildir. Ancak ne olursa olsun onlar kazanamayacak."    ‘TUTUKLANAN GAZETECİLERİN SESİ OLACAĞIZ’   Gazetecilerin tutuklanmasının sebebinin gerçek gazetecilik olduğunu belirten Pir Haber Ajansı (PİRHA) Ankara muhabiri Melis Ciddioğlu ise şunları söyledi: “AKP iktidarı istibdat düzeni kurmuş durumda. İktidarda kalabilmek için gözaltı, tutuklama, sansür, baskı ve yasaklara başvuruyor. Gazetecilerin tutuklandığı saatlerde Meclis’te medyaya sansür yasası Adalet Komisyonu’ndan geçti. Ülkeyi her yönden adım adım felakete doğru götüren AKP iktidarının sonu yakındır. Hiçbir baskı, sindirme, susturma politikası fayda etmeyecektir. Bizler gazeteciler olarak tutuklanan arkadaşlarımızın yanındayız. Arkadaşlarımızın dışarıdaki sesi olmaya devam edeceğiz. Susmayarak, korkmayarak, gerçekleri anlatmaya devam ederek, onların onurluca yaptıkları mesleği devam ettireceğiz.”