Dördüncü evre kanser hastası tutuklu ailesiyle görüştürülmüyor! 2022-08-18 09:01:07   ANKARA - Ailesinin girişimiyle kaldırıldığı hastanede 22 gündür tedavi altında olan dördüncü evre kanser hastası Ehettin Kaynar, Yargıtay’ın bozma kararına rağmen henüz tahliye edilmiyor.    Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri her geçen gün artarken ağır hasta tutukluların durumu ciddiyetini koruyor. Yaşamını tek başına devam ettiremeyen hasta tutuklular, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalabilir” raporlarıyla cezaevinde tutuluyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre cezaevlerinde 651’i ağır bin 517 hasta tutuklu bulunuyor.   Özellikle kanser hastası tutukluların çoğu, haftanın birçok gününü hastanede geçirmek zorunda kalmasına rağmen tahliye edilmiyor. İki haftaya aşkın süredir Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında tutulan 73 yaşındaki Ehettin Kaynar da kanser hastası. Karaciğer sağ lobunda 12*16 cm ebadında kist bulunan Kaynar, yapılan biyopsi sonucunda hem patoloji hem de radyoloji raporuna göre 4’üncü evre kanser hastası olduğu, kanserin uzak metastaz yani karaciğere uzak organlara da sıçradı tespit edildi.   İKİ KEZ TUTUKLANDI   Iğdır’da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Adalet Komisyonu” üyesi olduğu gerekçesiyle 2015’te tutuklanan Kaynar, 2017 yılında tahliye edildi. 73 yaşında kanser hastası olan Kaynar, 2021 yılının Nisan ayında kendisine verilen müebbet hapis nedeniyle yeniden tutuklanarak Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, prostat, kemik erimesi, romatizma, cilt hastalığı ve diyabet gibi birçok ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Kaynar, aynı zamanda karaciğer kanseriyle hayat mücadelesi veriyor. Iğdır yerel mahkemesi tarafından verilen müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulması nedeniyle, tutuklu durumunda olan Kaynar için avukatları Iğdır’da yargılandığı mahkemeye tahliyesinin sağlanması yönünde başvuruda bulundu. Ancak başvurulara dair henüz bir yanıt gelmedi.   Yaklaşık 3 ay önce Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Kaynar’ın burada rahatsızlıkları arttı ve yatağa bağlı hale geldi. Ailesiyle telefon görüşmesini dahi yapamayan Kaynar, cezaevi idaresi tarafından hastaneye götürüldüğünde gerekli tedavi ve tetkikler yapılmadan yalnızca serum verilerek cezaevine geri gönderildi. Kaynar’ın ailesinin Karabük Savcılığı’na başvuru yapması üzerine 27 Temmuz’da Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. İlk götürüldüğünde mahpus koğuşunda tutulan Kaynar’ın ardından Gastroenteroloji Bölümü’nde servise yatışı yapıldı. Şuan 5 gardiyan gözetimi altında tedavileri yapılıyor.   TEKRAR CEZAEVİNE GÖNDERİLECEK   Haftalardır hastanede tedavi altında tutulan Kaynar’ın yalnızca savcılıktan alınan izinle ailesinden bir kişinin görmesine izin veriliyor.  Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Kanyar’ın Kızı Sıdıka Varlı (41), babasının taburcu olması durumunda tahliye edilmezse Ankara Sincan Kapalı Cezaevi’ne gönderileceğini söyledi.   Babasının ağır hastalıkları sebebiyle tedavi edilmesini ve biran önce serbest bırakılmasını talep eden Varlı, hastane ve cezaevi raporlarının uzatıldığını aktardı. Varlı ,“Babam 2021’in son aylarına doğru sürekli ‘rahatsızım diye’ şikâyet ediyordu. Hastalığından koğuş arkadaşlarının aramasıyla haberdar olduk. Koğuş arkadaşları, ‘babanız çok kötü, babanızı 2-3 gün içerisinde kurtarmazsanız babanız ölür’ dedi. Savcılığa ve Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Babamın durumunun ağırlaştığını ve hastaneye kaldırıldığını cezaevinden değil, hastaneden öğrendik” dedi. Varlı cezaevinde babasının diğer hastalıklarına dair bir tedavinin yapılmadığını söyledi. Varlı şöyle devam etti: “Babamın diyabet(şeker)hastalığından kaynaklı ayağında yaralar oluşmuştu. Edirne’deyken iğneyle parmağıyla uğraşa uğraşa parmağını tam eklem yerinden koparıp attı. Parmağı iyileştikten sonra fark etti ki parmağın yarısı yok. Edirne’deyken babamı ziyarete gittiğimizde, ‘Babam, ayağım çok kötü sargı bezi istiyorum’ dedi ama sargı bezi vermediler. Babamdan bir sargı bezini bile esirgediler.  Maskeyle parmağını sarıyordu.”   KEMOTERAPİ VERİLEMİYOR   Babasının bu koşullarda tedavi edilmesinin hastalıklarını daha da derinleştirdiğini belirten Varlı, savcılığa birçok kere başvuruda bulunduklarını söyledi. Varlı, “Babam dilekçe bile yazamıyordu, biz yazıyorduk.  Cezaevi yönetimi sürekli olarak ‘biz ilgileniyoruz’ diyordu. Babamın istediği ilaçları vermiyorlardı. Babamın tedavisi yapılmıyor. Babama sadece ağrı kesici veriliyor, başka hiçbir ilaç yok.  Kanser evresi ilerlediği için kemoterapiyi de kaldırmıyor. Babam 10-15 gündür hastanede. Hastalık karaciğerde başlamış. Doktor, hastalığın akciğere de sıçradığını söyledi. Babama bir tedavi uygulamadılar ve tamamen kendi haline bıraktılar” dedi.   HASTANE ODASINDA 5 GARDİYAN   Babasının birçok hastalığının bulunduğunu vurgulayan Varlı, hastanede babasıyla görüşülmesine izin verilmediğini aktardı. Varlı şöyle devam etti: “İstanbul’dan, Ankara’ya babamı görmek için geldim. Hastanede ben dâhil diğer kardeşlerimin de babamla görüşmemize izin verilmedi. Sadece abim için refakatçı kâğıdı çıkardılar ve babamın yanında durdu. Biz hastanedeyken, babama kapı arasından bakıyorduk. Gardiyan gelip kapıyı kapatıyordu, ‘görüşmek yasak’ diyordu. Biz yokken 2 gardiyan vardı, biz oraya gidince odaya 5 gardiyan koydular. Hastalığına mı üzülelim, tutsaklığına mı, böyle yaptıklarına mı? Babamın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısında bulundu.