Köylüoğlu: Erdoğan Şam’ın taleplerini yerine getiremez 2022-08-20 09:55:13   HABER MERKEZİ - Türkiye ile Şam hükümetinin anlaşma ihtimalinin zor olduğunu belirten gazeteci Aziz Köylüoğlu, “Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığı NATO'nun kararına bağlıdır. Erdoğan Şam’ın taleplerini yerine getiremez” dedi.    Rojava Devrimi’ne tahammül edemeyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürtlere karşı 24 Temmuz 2015’te başlattığı savaş konseptini, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarla sürdürüyor. ABD Başkanı Joe Biden’in onayıyla 24 Temmuz 2021’de Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik başlattığı savaşı, 17 Nisan’dan bu yana Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) işbirliğinde kapsamlı hale getirdi. Savaşın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yaymaya çalışan Erdoğan, Rojava Devrimi’nin yıldönümünde Tahran’da Rusya ve İran ile yaptığı görüşmede saldırı için onay alamadı. Hemen ardından gerçekleşen Soçi zirvesinden de eli boş dönen Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını arttırdı.    Tahran ve Soçi’den onay alamayan Erdoğan, bu kez daha önce “Katil Esed” dediği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile diyalog arayışına girdi. Erdoğan’ın hedef aldığı Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik son Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) 18 Ağustos’ta Til Temir ve Hesekê kentleri arasında bulunan bir okula yönelik bombardımanda, 4 çocuk katledildi, 11 çocuk yaralandı.    SAVAŞ TEMELLİ İLİŞKİLER    Gazeteci Aziz Köylüoğlu, Türkiye’nin saldırıları, Erdoğan’ın diplomatik ziyaretlerini dair Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin savaş temelinde inşa edildiğini belirten Köylüoğlu, "Türkiye ile ilişkiler çatışmalara dayanıyor. Yani Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine dayanıyor” dedi.   TÜRKİYE’NİN RUSYA KARŞITLIĞI    Türkiye’nin 24 Kasım 2015'te Suriye sınırında bir Rus Sukhoi Su-24 uçağını düşürmesini hatırlatan Köylüoğlu, "Türkiye Rus uçağını düşürdükten sonra iki taraf arasındaki ilişkiler en alt seviyeye indi, ardından Rusya, Türkiye'ye karşı önemli adımlar attı. Türkiye tarihine dönüp baktığında maddi, siyasi ve askeri destek sağlayan Lenin döneminde Rusya'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda rol oynadığını gördü. Rusya ile ilişkilerin kötü olması nedeniyle Suriye, Lübnan, Yemen, Libya ve diğer ülkelerde çok zarar göreceğini anladı” ifadelerini kullandı.    NATO SİYASETİ    Köylüoğlu, NATO'nun Rusya ile açık bir kapıya sahip olmak istemediğini ve Rusya ile ilişkilerini sürdürmesi için bu görevi Türkiye'ye verdiğini belirterek, Türkiye'nin kendisine çizilen sınırları aşmaması gerektiğini ifade etti. Köylüoğlu, Türkiye’nin izlediği siyasetin NATO siyaseti olduğunu belirtti.    'İKİ TARAF DA YARARLANIYOR'   Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye üzerinden kendisine uygulanan yaptırımları ve ekonomik ambargoyu kırmak için bu durumdan yararlanmak istediğini dile getiren Köylüoğlu, Türkiye'nin ise durumdan istifade ederek Rusya ile diplomatik ilişkiler kurmak istediğini söyledi. Köylüoğlu, "İki tarafın fikirleri farklı. Türkiye, Rusya'ya karşı verdiği savaşta Ukrayna'ya askeri yardımda bulunurken, Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkileri de en üst düzeye çıkaran NATO üyesidir. NATO politikası, Türkiye Rusya ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürüyor ve bu ona herhangi bir zarar ya da sorun yaşatmıyor. Erdoğan bunu iyi biliyor ve bu politikayı sürdürmekte ısrar ediyor. Yürüttükleri bu politikada her iki tarafın da çıkarları var" diye konuştu.    RUSYA’NIN SALDIRI KOZU    Rusya, İran ve Türkiye arasında Tahran’da gerçekleşen zirveyi değerlendiren Köylüoğlu, Erdoğan'ın asıl amacının Kürtlerin Kuzey ve Doğu Suriye'deki kazanımlarını yok etmek olduğunu belirterek, "Türkiye bir süredir Rusya'dan kontrolü altındaki alanlarda genişlemesine ve işgal saldırıları gerçekleştirmesine izin vermesini istiyor. Rusya da Türkiye'nin bu isteğinden yararlanmak ve kendisine uygulanan ekonomik yaptırımları kırmak için bu kağıt üzerinde oynamak istiyor. Pazarlık devam ediyor. Bu, Rusya'nın işgalci Türk devletinin uçak, top ve füze saldırılarını yasaklayacağı anlamına gelmiyor. Rusya'nın Türkiye'den ne kazanacağına bağlı" dedi.    SOÇİ’DE SALDIRI ANLAŞMASI   Soçi görüşmesinde ise Erdoğan ve Putin’in Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların genişletilmesi ve yoğunlaştırılmasında mutabık kaldıklarını ifade ederek, "Bu anlaşma Rusya'nın da çıkarlarına uygundur. Rusya, rejimin egemenliğini tüm Suriye toprakları üzerinde yeniden tesis etmek istiyor. Rusya, diğer güçleri kendi politikalarına tehdit olarak görmekte ve onları zayıflatmak, rejime teslim etmeye zorlamak istiyor. Rusya, Kuzey ve Doğu Suriye'ye karşı bu politikayı sürdürmektedir" şeklinde konuştu.   NATO’NUN ÇİZDİĞİ DOĞRULTU   Erdoğan'ın Rusya ile politikasına NATO'nun çizdiği doğrultuda devam edeceğini ve bu politikanın devamının Rusya'nın çıkarlarına zarar vereceğini söyleyen Köylüoğlu, Erdoğan'ın NATO'nun çizdiği çizgiyi terk etmesi ve Rusya ile ilişkilerini geliştirmesi halinde bir görüşme daha yapılması gerektiğine işaret etti. Köylüoğlu, böyle bir durumda Putin'in, Erdoğan'ın Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırmasına izin vereceğini söyledi.    Erdoğan'ın NATO'nun çizgisinden ayrılmasının zor olduğunu ifade ederek, “Türkiye ABD'yi düşünmeli, Türkiye ABD'nin onayı olmadan hiçbir saldırıda bulunamaz” dedi.   ŞAM İLE DİYALOGUN KOŞULLARI    Erdoğan’ın Şam hükümeti ile diyalog arayışlarının şartlarının olduğuna değinen Köylüoğlu, şunları söyledi: “Erdoğan Şam’ın taleplerini yerine getiremez. Çünkü Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığı NATO'nun kararına bağlıdır ve Erdoğan kendi başına ayrılmaya karar veremez. Erdoğan çetelerle stratejik ilişkileri nedeniyle çeteleri desteklemekten vazgeçemez. Bu şartlar Türkiye'de Suriye ve bu gruplarla ilgili politikalarını değiştirecek yeni bir sistem kurulduğunda karşılanabilir."