‘ATK’nin meşru ve kabul edilebilir bir yanı kalmadı’ 2022-08-20 16:09:57   URFA - Cezaevinde yaşamını yitiren ağır hasta tutuklu Bazo Yılmaz’a dair yazılı açıklama yayımlayan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, iktidarın denetiminde olan ATK için, “meşru ve kabul edilebilir bir yanı kalmamıştır” diye belirtti.     Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde katledilen ağır hasta tutuklu Bazo Yılmaz’a (67) ilişkim yazılı açıklama yayınladı. Kuruldan Sorumlu HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki imzasıyla yapılan açıklamada, “İktidarın cezaevlerinde uyguladığı düşmanca uygulamalar her geçen gün bir yurttaşımızın, mücadele arkadaşımızın hayatına mal oluyor mal oluyor. Hasta mahpusların cezaevlerinde yaşamlarını idame ettiremeyecek durumda olmaları ve acilen tedavi edilmeleri gerekirken ilgili kurumlar toplumsal, ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmiyor. İktidarın Kürt düşmanı politikasını kendisine ilke edinen Adli Tıp Kurumu (ATK) da işlenen bu suçların ortağıdır" denildi.   Açıklamanın devamında şöyle denildi: "Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Bazo Yılmaz (67) geçtiğimiz gün hayatını kaybetti. Bazo Yılmaz, 2009 yılında Şanlıurfa’nın Yukarı Göklü Belde Belediye Başkanlığını kazanmış ve 2014 seçimlerinde de Halfeti Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmıştır. İki dönem boyunca Urfa halkının iradesini üstlenmiş ve bu görevi de layığıyla yerine getirmiştir. Ardından 2016’da tutuklanmış ve ağır hastalıklarına rağmen ATK tarafından ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilerek iktidarın katmerli cezalandırma politikasına maruz bırakılmıştır. Meslek etiğini ve vicdanını iktidara parselleyen bu anlayışın, meşru ve kabul edilebilir bir yanı kalmamıştır.   Bugüne kadar yüzlerce hasta mahpus izlenen bu politikalar sonucunda cezaevlerinde hayatını kaybetmiştir. İktidar ve ATK bu politikası ile cezaevlerini ölüm evlerine dönüştürmüştür. İnsan vicdanını yaralayan ve yurttaşlık haklarını yok sayan bu ölüm politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta mahpusların tahliye edilmesi, uygun koşullarda tedavilerine başlanması gerekiyor.   İnsan yaşamını önceleyen ve insan yaşamına değer veren bir anlayışın ülkede hakim olması mücadelemizin amaçlarından biridir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da hasta tutsakların sağlığa erişim haklarını ve tahliyelerinin sağlanması için mücadele etmeye devam edeceğiz."