Akman: Dayanışma sözü veren kurumlar nerede? 2022-08-22 09:00:42   İSTANBUL - Adalet Nöbeti’nde birçok kez polis işkencesiyle gözaltına alınan Fince Akman, ellerinin kelepçelerden dolayı uyuştuğunu belirterek, dayanışma sözü veren kurumların sessizliğine işaret etti.    Türkiye cezaevlerinde hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması için aileleri tarafından başlatılan “Adalet Nöbeti”, baskı, gözaltı ve işkenceye varan uygulamalara rağmen aylardır kararlılıkla sürdürülüyor. İlki 16 Kasım 2021 tarihinde Diyarbakır’da başlatılan eylem, sırasıyla Van, İstanbul ve İzmir’e yayıldı. İstanbul’da 24 Mart 2021’de Çağlayan Adliyesi önünde başlayan ve daha sonra farklı ilçelerde devam eden nöbet eylemine katılan aileler, cezaevindeki yakınları için adalet mücadelesi veriyor.    Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Afyon T Tipi Cezaevi’nde hücrede tutulan Xemgin Karakaş’ın annesi Cemile Karakaş, Ümraniye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Selim Çiftçi’nin ablası Cemile Çiftçi, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül ve iki kızı cezaevinde olan Barış Annesi Zeynep Calıhan, yasak, baskı ve polis şiddetine rağmen eylemlerinden geri adım atmıyor. Her Perşembe yapılan eylemde darp edilip, ters kelepçeyle gözaltına alınan aileler, götürüldükleri emniyette de işkenceye maruz kalıyor. Tutuklu annesi Fince Akman, eylemlerine yönelik baskı ve kamuoyunun tepkisizliğine dair konuştu.    EYLEMİN AMACI   Cezaevlerine yönelik hak ihlallerinin ne ulusal ne de uluslararası kamuoyunda görüldüğünü belirten Akman, son aylarda birçok tutuklunun cenazesinin cezaevlerinden çıktığını anımsattı. Var olan tablodan dolayı ailelerin, tutuklu yakınları için endişeli olduğunu söyleyen Akman, “Cezaevlerinde yaşanan zulüm ve zorbalığın son bulması için Adalet Nöbeti başlattık” diyerek, eylemlerinin amacını anlattı. Katıldığı eylemlerde sadece oğlu Yakup Akman için değil cezaevlerindeki tüm tutuklular için adalet talep ettiğini dile getiren Akman, “Kimsenin yüreği yanmasın diye bunu yapıyoruz. Ama maalesef devlet bunları görmüyor. Bizi gözaltına alıp işkence yapıyorlar. ‘Biz devletiz’ deyip, hakaret ediyorlar, ters kelepçe yapıyorlar. Bütün ellerim kelepçeden dolayı uyuşmuş durumda” dedi.   POLİSTEN İŞKENCE İTİRAFI   Her hafta darp edilerek, gözaltına alındıklarını söyleyen Akman, ancak bu yönelimlerin kendilerini yıldıramayacağının altını çizdi. Geçen hafta Bahçelievler’de düzenledikleri eylemde, polisin işkenceye varan uygulamalarının kamuoyuna da yansıdığını belirten Akman, o gün eylemde yaşanılanlara dair şunları söyledi: “Polis beni gözaltına aldığı zaman yüz üstü yere attı. Başım arabaya çarptı. Darbın etkisiyle sanki kulaklarımdan sıcak su akıyordu. Gözlerimi açtığımda polis, yüzüme su atıyordu. Bu esnada 'Senin suyunu istemiyorum. Dövüyorsun bir de su mu veriyorsun' diye tepki gösterdim. 'Sizin anneniz, babanız yok mu?’ dediğimde polis, ‘Annemiz, babamız evinde oturuyor’ yanıtı verdi. Bunun üzerine ben de ‘Zulmeden taraf olduğunuz için anneniz, babanız tabii ki de rahat oturur. Çocuklarımızı cezaevine atıp, zulmediyorsunuz sonra bize evinize gidin rahatça uyuyun diyorsunuz’ dedim.”   Ters kelepçeli bir şekilde polislerin kendisini hastaneye götürdüğünü ifade eden Akman, plastik kelepçe çok sıkıldığı için ellerinin morardığını söyledi. Akman, “Ellerimi doktora gösterdim. Doktor yüzünü aşağıya doğru indirdi. Daha sonra polisler kontrol kalemiyle ellerimdeki kelepçeyi açmaya çalıştı. Makas da getirdiler, onunla kesmek istediler. Orada da plastik kelepçeyi sıkarak bana yine işkence ettiler. Doktor bize, ‘Neyiniz var?’ diye sordu. Ben de ‘Kendin görüyorsun, daha sana ne söyleyeyim’ dedim. Polis, doktora ‘Onlara hiçbir rapor vermeyeceksin, bize vereceksin’ dedi. Polis kolumu sıktı. İşkence yaptıklarını söylediğimde polis, ‘Evet zaten işkence, ben de biliyorum’ diyerek itirafta bulundu” ifadelerini kullandı.    KAMUOYUNUN SESSİZLİĞİNE TEPKİ    “Dünya neden sessiz kalıyor, kulaklarını kapatıyor” tepkisinde bulunan Akman, maruz bırakıldıkları işkenceyi herkesin görmesini istedi. Türkiye’de bir hayvana dahi işkence yapıldığı zaman medyanın saatlerce ve günlerce konuştuğunu kaydeden Akman, “Neden kimse bizi görmüyor? ‘Neden her gün polisler bunları darp ediyor’ diye soru sormuyor kendilerine. Biz insanız” diye belirtti.    KURUMLARA VE AİLELERE ÇAĞRI    İstanbul’da çok sayıda tutuklu ailesi olduğunu ve onların da kendilerine destek vermesi gerektiğini söyleyerek, çağrıda bulunan Akman, İstanbul halkının yaşanılan haksızlığa ses çıkarmasını istedi. İstanbul’daki birçok kurumun yanlarında olduğunu ve kendilerine destek vereceğini beyan ettiğini hatırlatan Akman, “Yanımızda olacaklarını söylediler. Onları pratikte görmek istiyoruz. Ancak yanımızda göremiyoruz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bütün çocuklar için sokağa çıkıp polislerin karşısında duruyoruz” dedi.    Dayanışmanın sözde kaldığına dikkat çeken Akman, şöyle devam etti: “Kendimiz için değil cezaevinde olanlar için korkuyoruz. Evde üzülmek çare değildir. Herkes, destek verip çocuklarına sahip çıksın. Aramızdaki annelerden ‘Cemile Karakaş, benim oğlum tek hücrede kalıyor’ diye korkmadan söyleyebiliyor. Çocuğuna sahip çıkıyor. Çocuklarımızın tabutlarının cezaevinden çıkmasını kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı bize versinler. Vazgeçmeyeceğim."