Konya’da gözaltında tutulan gazeteciler Meclis gündeminde 2022-10-13 22:43:28   ANKARA - Gazeteciler Dilan Babat ve Fırat Can Arslan’ın Konya’da gözaltında tutulmasını Meclis Genel Kurulu’na taşıyan HDP’li Şevin Coşkun, “Tüm yasalarınıza rağmen özgür basını susturamadınız, susturamayacaksınız” dedi.   Meclis Genel Kurulu’nda, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti’nin karşı çıktığı “Sansür Yasası”nın görüşmeleri devam ediyor. Muhalefet partilerinin tüm itirazlarına rağmen kanun teklifinin maddeleri, AKP ve MHP vekillerinin oylarıyla kabul ediliyor.   Genel Kurul görüşmelerinde söz alan HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, yasa teklifine dair değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin ömrünü uzatmak için önce rejim değişikliğinin yanı sıra seçim yasası değişikliği yaptığını hatırlatan Coşkun, “Nazi dönemine rahmet okutan bir İletişim Başkanlığını kurdu; yetmedi, şimdi de tüm toplumu susturmayı hedeflediği bu sansür yasa teklifine umut bağlamaktadır. Demokratik kurumlar, kuvvetler ayrılığı sistemini işlevsiz hâle getirecek bu teklife karşı iktidar ve yandaşları hariç herkes itiraz ediyor ve geri çekilsin diye çağrıda bulunuyor. Gazeteci meslek örgütleri bu yasa teklifinin getirildiği gün, Meclise gelerek itirazlarını burada da dile getirdiler. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Meclise bu yasayı onaylamaması çağrısında bulundu ve biz de bir kez daha buradan iktidara bu yasayı geri çekmesi çağrısında bulunuyoruz. Aksi takdirde hukukun işleyeceği günlerde dezenformasyonun büyüğünde sizlerin imzası olacaktır” dedi.     BTK BAŞKANINA HAKİM GÖREVİ    Teklifte yer alan 32'nci maddeyle bağımsız mahkemelerin yetkilerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na verildiğine dikkat çeken Coşkun, şunları söyledi: “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 8'inci maddesi kapsamındaki katalog suçlar genişletilmektedir. BTK Başkanının resen karar vereceği katalog suçların listesi artırılacaktır. Bir MİT mensubu veya ailesinden birine yönelik herhangi bir haber bağımsız mahkemelerin kararıyla değil, BTK Başkanının yeterli suç şüphesi olarak görmesiyle engellenebilecektir. MİT görevlilerinin faaliyetleriyle ilgili haber ve internet içeriklerine erişim engeli mahkeme kararıyla değil, BTK Başkanının isteği üzerine engellenebilecektir. Yani bir bilginin suç olup olmaması, o bilginin gerçekliği veya mahkeme kararıyla değil, BTK Başkanının takdiri ve isteğiyle belirlenecektir. Bu durumda BTK Başkanına âdeta hâkim görevi verilecektir.”   ‘ÖZGÜR BASINI SUSTURAMAZSINIZ’   AKP tarafından gazetecilerin susturulmak istendiğini dile getiren Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fikirler, düşünceler hapsedilmekte, nefes aldırılmamaktadır. Mesleki faaliyetleri nedeniyle gazeteciler gözaltına alınmakta ve cezaevine atılmaktadır. Daha bugün, katledilen Nagihan Akarsel'in Konya'daki cenaze törenini takip eden gazeteciler Dilan Babat ve Fırat Can Arslan gözaltına alındı. Yine Haziran ayında 4'ü kadın 16 gazeteci tutuklandı. Gazeteci Ziya Ataman 2016'dan bu yana hukuksuz bir şekilde cezaevindedir. Ataman ağır hasta olmasına rağmen bir aydır tek kişilik hücrededir. Ataman gönderdiği mektupta ‘Hücre daracık, nefes alamıyorum’ demiştir. Yine Yüksekova'da 2016'da yaşanan polis şiddetine dair haberi yaptığı için gazeteci Nedim Türfent o günden bu yana hukuksuz bir şekilde cezaevindedir. Cezaevindeki gazetecilerden biri de ağır hasta tutuklu Devrim Ayık'tır. Bugün 79 gazeteciyi cezaevinde tutan, polis ve yargı eliyle basına yönelik saldırılarını amansız bir şekilde sürdüren iktidarın bu teklifle neyi amaçladığı daha ne kadar açık olabilir ki? Ne yaparsanız yapın, tüm yasalarınıza rağmen özgür basını susturamadınız, bundan sonra da susturamayacaksınız. Çünkü dezenformasyon iktidarınız seçimlerde yolcudur.”