Göksungur: Tecride karşı eylemler OPCW önünde sürecek 2022-10-20 09:34:55   DİYARBAKIR - KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, Güney Kürdistan’a yönelik kimyasal silah saldırılarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecritten bağımsız olmadığını belirterek, tecride karşı eylemleri OPCW önünde sürdüreceklerini söyledi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkmasıyla devreye konulan uluslararası komplo, İmralı Adası’nda ağırlaştırılmış tecrit sistemiyle sürdürülüyor. 9 Ekim’de “Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla birçok kentte gerçekleştirilen eylemlerde, 18 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talep edildi. Dünyanın dört bir yanına yayılan eylemler kapsamında, Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) öncülüğünde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK) önünde 13 Ekim’de 4 günlük oturma eylemi gerçekleştirildi. 4 günlük eylem kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı, 15 Şubat 1999’da getirildiği İmralı Adası’nda karşılayan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ile görüşme gerçekleştirildi. Heyette yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Özsungur, Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve gerçekleştirdikleri eylemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    İMRALI GLADİO’NUN DENETİMİNDE   Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır tecrit altında tutulduğu İmralı Adası’nın sadece Türkiye’nin kontrolünde olmadığına işaret eden Göksungur, Ada’nın başta NATO ve Gladio olmak üzere uluslararası güçlerin denetiminde olduğunu söyledi. Göksungur, PKK liderini İmralı Adası’nda ilk karşılayanların CPT yetkilileri olduğunu hatırlatarak, “CPT işkenceyi önleme görevini yerine getirmedi” dedi.    CPT KAYGILARI ARTTIRDI   CPT ile daha önce yaptıkları görüşmelere dair bilgi veren Göksungur, CPT’nin, İmralı Adası'nı ziyaret ettiğini ama raporlara ya da görüşmelere dair bilgi vermeyeceğini aktardığını belirtti. “CPT Kürtlerin kaygılarını arttırdı” diyen Göksungur, sözlerini şöyle sürdürdü: “CPT bu ziyareti gerçekleştirdikten sonra açıkladı. CPT’nin İmralı ziyareti sonrası hiçbir açıklama yapmaması, ister istemez Kürdistanlıları kaygılandırıyor. ‘Acaba bir şey mi oldu ki CPT İmralı’yı ziyaret etti…’ diye. Bu durum ister istemez Kürt halkını kaygılandırıyor. CPT’nin Kürt halk önderi ile yaptığı en son görüşmeye ilişkin hazırladığı raporda, İmralı’da işkence sistemi olduğunu, kötü muamelelere maruz kaldığını, koşulların düzeltilmesi gerektiği noktasını belirtmişlerdi. Acaba bu koşullar düzeltilmediği için mi açıklama yapmıyorlar. Şimdi ne avukatları ne ailesi ne başkası görüştürülmüyor. Bu da tecridin her geçen gün daha da ağırlaştırılarak devam ettiğini gösteriyor.”   CPT’NİN TECRİTTEKİ ROLÜ    Daha önce yaptıkları görüşmelerde CPT’nin ziyaretlere dair açıklama yapması gerektiğini aktardıklarını ancak kaygıların artmasına rağmen sessizliğini koruduğunu dile getiren Göksungur, bu sessizliğin tecridin derinleştirilmesinde rol oynadığını ilettiklerini belirtti. Göksungur, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkının” engellemesine ilişkin, “Eğer evrensel hukuk herkes için ise, Rêber Öcalan için de uygulanmalıdır. Biz Rêber Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü esas alıyoruz” diye belirtti.    ‘KİMYASAL SİLAH TECRİTTEN BAĞIMSIZ DEĞİL’   Göksungur, KCDK-E olarak eylemlerini sürdürdüklerini, başta AK ve CPT olmak üzere uluslararası kurumlara çağrıda bulunduklarını söyledi. Göksungur, uluslararası komplonun uluslararası tecritle bütünleştiğine dikkat çekerek,  “Şu anda Kürdistan’daki gerilla üzerinde yürütülen savaş, özellikle kimyasal silahların kullanılması da komplo ve tecritten bağımsız değildir. Şuan Türkiye cezaevlerindeki hasta tutukluların durumu ve kötü muamele de tecritten bağımsız değildir” diye konuştu.    EYLEMLER OPCW ÖNÜNDE SÜRECEK    Eylemlerinin kesintisiz bir şekilde süreceğini belirten Göksungur, 1 Kasım’dan 3 Kasım’a kadar Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) önünde eylem gerçekleştireceklerini aktardı. Göksungur, “OPCW de CPT gibi, devletlerin kimyasal silah kullanımının yasaklanması üzerine kurulmuş bir kurum ama Türkiye tarafından kimyasal silah kullanımına karşı sessizliğini koruyor.  Geçen hafta Uluslararası Nükleer Savaşın Engellenmesi İçin Doktorlar’ın (IPPNW) açıklaması vardı. Güney Kürdistan’da Kürt gerillalarına karşı kimyasal kullanıldığını tespit ettiklerini, bunu kamuoyuyla paylaşmalarına rağmen OPCW aynı sessizliğini koruyor. Komployla bağlantılı olarak bu temelde eylemler gerçekleşecek” bilgilerini paylaştı.    ‘TOPYEKÛN SAVAŞ İÇERİSİNDEYİZ’   "Komplo ile bağlantılı olarak topyekûn savaş içerisindeyiz" diyen Göksungur, şunları söyledi: “Buna karşında mücadelemiz devam edecektir. Eski Kürt yok artık. Hakikat yolunda ilerlerken, artık geri dönüşü olmayan, bedelleri ağır olsa da özgürlüğe doğru giden; Önderliğin ideolojisiyle, Önderliğin özgürlüğü için mücadele etmeyi öğrendi. Her şeye rağmen bu mücadeleyi sürdürecek. Bu halkın elde ettiği kazanımların hiçbirini gibi geri verme, bundan vazgeçme gibi bir niyeti yok. Dağdaki çocuklarıyla, köylerde, şehirlerde, Avrupa’nın her alanında bu mücadeleyi topyekûn sürdürme kararlılığında olan bir halk var. Zaten en çokta bundan korkuluyor. Onun için Önderliğin özgürlüğü başta olmak üzere, her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz."     MA / Müjdat Can