KCDK-E Eşbaşkanı Koç: OPCW katliama ortak oluyor 2022-10-22 09:15:50   İSTANBUL - Kimyasal silah kullanımına dair görüntüleri ve bulguları Avrupa Parlamentosu’na sunduklarını aktaran KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, OPCW’nin sessiz kalarak, katliama ortak olduğunu belirtti.   AKP-MHP’nin Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) işbirliğinde Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik kimyasal silah saldırılarına karşı tepkiler büyüyor. Savaş bilançosuna göre son 6 ayda 2467 kez kimyasal silah kullanan Türkiye’nin bu saldırılarında, 44 HPG’li yaşamını yitirdi. Birçok belge ve bulgu ile kimyasal silaha maruz kalan HPG’lilerin görüntülerine rağmen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), yapılan çağrılara rağmen herhangi bir girişimde bulunmadı.    Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına karşı Avrupa’nın birçok ülkesinde eylemde olan Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E), OPCW Genel Direktörü Fernando Arias'a gönderdiği mektupla, "Sessizliğinizi bozun, Türkiye'nin kimyasal silah kullanımını durdurun!" çağrısı yaptı. KCDK-E, gerçekleştirilen kitlesel eylemin ardından kimyasal silah kullanımına dair bilgi, bulgu ve görüntülerin yer aldığı dosyayı Avrupa Parlamentosu’na sundu.    OPCW HEYETİ KABUL ETMEDİ   KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Türkiye’nin kimyasal silah saldırıları ve Avrupa’nın sessizliğine dair değerlendirmelerde bulundu. Koç, kimyasal silah kullanımına dair bilim insanlarının da aralarında bulunduğu heyetin iki ay önce Federe Kürdistan Bölgesi’ne gittiğini, yaptıkları incelemeler sonucunda çok sayıda belge ve bulgunun elde edildiğini hatırlattı. Koç, heyetin daha sonra OPCW’yi ziyaret etmek istediğini ancak OPCW’nin heyeti de hazırlanan dosyayı da kabul etmediğini söyledi. Koç, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımında OPCW’nin sessizliğinden cesaret aldığını sözlerine ekledi.    KDP’NİN SALDIRILARDAKİ ROLÜ    Uluslararası Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Birliği’nin (IPPNW) de bölgede incelemede bulunmak istediğini ancak KDP tarafından engellendiğini belirten Koç, “Eğer Türk devleti bölgede bu silahlarla katliam yapıyorsa, bunun nedeni katliama ortak olan KDP ve Barzani ailesidir. KDP bu katliamda etkin bir rol oynamakta. Heyet KDP’nin izin vermemesine rağmen Behdînan bölgesinde inceleme yaptı ve orada bulunan sivil halkla, kimyasal saldırılara maruz kalan halkla bire bir görüştü. Daha sonra heyet, kimyasal silah kullanıldığına dair belgeleri kamuoyuna açıkladı” dedi.       ‘OPCW HEYET GÖNDERMELİ’   Yükselen tepkiler üzerine OPCW’nin sanal medya hesabından yaptığı “Taraf devletler inceleme ve araştırma talebinde bulunmadıkça iddiaları araştıramayız” açıklamasına değinen Koç, “OPCW’nin bu açıklamasını, olayın üstünü örtbas etmek ve kendi görevini yerine getirmemek gibi okuyoruz. Hem heyetin raporları ortada hem de HPG’nin somut olarak kamuoyuyla paylaştığı görüntüler ortada. OPCW bunları bir delil olarak görüp, bölgeye heyet göndermesi gerekiyor. OPCW bu açıklaması ve uluslararası güçlerin bu sessizliği, kimyasal saldırıların onayı anlamına geliyor. Buna sessiz kalınıyorsa ve görevlerini yerine getirmiyorlarsa, bu katliama ortak oluyorlardır. Bundan dolayı uluslararası kurumlar insanları değil, devletin çıkarlarını esas alıyorlardır demektir” şeklinde konuştu.    KİMYASAL SALDIRILAR NATO ONAYLI    Koç, NATO onayı olmadan Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının mümkün olmadığını belirterek, “Yüzyıl önce Kürtler önderliksiz ve örgütsüz olmalarından dolayı dörde parçalandı. Bugün Ortadoğu’da Kürtler temel aktör durumda. Artık Kürtleri Ortadoğu’da hesaba katmadan siyaset yapmak mümkün değildir. Bunu bugün herkes görüyor. Türkiye 20’nci yüzyılda olduğu gibi, bu dönemde de soykırım politikalarına başvuruyor. Bugün güçlü bir konumda olan ve önemli bir aktör olan Kürtlere diz çöktürmek için bütün devlet imkanları kullanılıyor” ifadelerini kullandı.     ‘GÜN ONURUNA SAHİP ÇIKMA GÜNÜ’   Kimyasal silah saldırılarına karşı eylemlerin sürdürüleceğini dile getiren Koç, “‘Bu silahlar insanlık suçudur’ diyorsak, insanım diyen herkesin tavrını ortaya koyması gerekiyor. Gün onuruna sahip çıkma günüdür. Çünkü bu saldırılar gerilla şahsında Kürt halkına saldırıdır” dedi.   MA / Ergin Çağlar