Avukat Sarıoğlu: Tecride karşı mücadele şart 2022-10-23 09:11:31   İZMİR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridi “işkence sistemi” olarak niteleyen ÖHD’li avukat Özcan Sarıoğlu, tecride karşı mücadelenin şart olduğunu vurguladı.     İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan, 25 Mart 2021'de yapılan kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların avukat ve aile görüş başvuruları, “disiplin cezaları” ve “görüş yasağı” gerekçeleriyle engelleniyor. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 3 Ekim'de yaptığı açıklamayla 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye'yi ziyaret ettiğini açıkladı. Yapılan ziyaretin detaylarına ilişkin açıklama yapmayan CPT'nin ziyareti kamuoyundaki kaygıları gidermedi.   Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şube Sekreteri Özcan Sarıoğlu, tecridin toplumda kaygıya neden olduğunu söyleyerek, Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmemesinin hukuki ihlalin yanı sıra “işkence” olduğunu vurguladı. Sarıoğlu, “Bir insanın 24 saatlik bir gözaltı sürecinde bile ailesine ya da avukatına danışma hakkı var. Sayın Abdullah Öcalan’ının haklarının gasp edilmesi sistematik işkence anlamına geliyor” dedi.   ‘İMRALI TECRİDİ İŞKENCEDİR’   Türkiye'nin yürüttüğü savaş politikalarının tecritten bağımsız olmadığını vurgulayan Sarıoğlu, savaş politikalarıyla “barış kapısının açılmasının” engellendiğini söyledi. Barış için Abdullah Öcalan ile görüşülmesi gerektiğinin altını çizen Sarıoğlu, "Devlet savaşı tırmandırıp, tüm diyalog yollarını tıkatıyor. Bu yüzden tecrit uygulanıyor. Yaklaşık 2 yıldan bu yana amaçlanan şey aslında tüm diyalog kanalların kapatılması ve sadece savaşın yoğunlaştırılmasıdır" diye konuştu.    İMRALI'DA NE OLUYOR?    Öcalan’la avukatlarının görüşme taleplerinin önceki yıllarda "Koster bozuk" ve "Hava muhalefeti" gibi dayanağı olmayan gerekçelerle engellendiğini anımsatan Sarıoğlu, şimdi "Disiplin cezaları" gerekçe gösterildiğini söyledi. Sarıoğlu, “Çok istisna durumlar dışında avukat ile müvekkilinin görüşmesi engellenemez. Sayın Abdullah Öcalan'la 24 yıldır cezaevinde. 24 yıldır bu engellemelerle karşılaşıyoruz. Son 2 yıldır hiç bir şekilde hiç kimseyle görüştürülmüyor. Görüşmelerin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı yok. İmralı'da şuan ne olduğunu bilemiyoruz" diye kaydetti.    TECRİDE ‘CEZA’ KILIFI   Sarıoğlu, Öcalan'a verilen disiplin cezalarının hukuki olmadığına işaret ederek, "Çünkü içeriden hiçbir şekilde bilgi alamıyoruz. Her defasında bu kararlara itiraz edildiğinde, yeni bir disiplin cezası öne sürülüyor. Üst üste sürekli bir mahpusa bu şekilde disiplin cezalarının verilmesinin bir mantığı yok. Dolayısıyla bunlar tamamen o görüşmelerin engellenmesi için hukuki kılıf uydurmaya çalışılan gerekçeler, bahanelerdir. Bu kararların hukuka aykırı olduğunu, siyasi nedenlerle ve siyasi kararlarla olduğunu artık herkes biliyor” diye konuştu.     ‘HALK GÖRÜŞME OLSUN İSTİYOR’   Öcalan'ın kimseyle görüştürülmemesinin başta Kürt halkı olmak üzere toplumun duyarlı kesimleri ve barış isteyen herkeste büyük bir kaygıya neden olduğunu işaret eden Sarıoğlu, buna karşı toplumda ciddi tepkilerin yükseldiğini kaydetti. Sarıoğlu, “Gemlik yürüyüşünde gördük. Kürdistan'dan, Türkiye'den yürüyüşe çıkan halk kitleleri yine devlet tarafından engellenmeye çalışıldı. Halk, Öcalan’ının avukatları, ailesi ile görüştürülmesini istiyor. Onun bu savaş politikalarına dair tavrını ve düşünlerini, çağrılarını kamuoyuyla paylaşılmasını istiyor” diye kaydetti.     ULUSLARASI TECRİT    Sarıoğlu, CPT'nin kamuoyu baskısı ve kaygılarını üst noktaya çıktığı bir dönemde İmralı'ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, "CPT'nin ziyareti şu anlama geliyor; Sayın Abdullah Öcalan ile görüşüldü, demek ki yaşıyor. İmralı'daki tecrit sistemi, diğer mahpusların yaşadığı durumları aktaran hiçbir açıklama yapılmadı. CPT uluslararası bir hukuk kurumudur. Açıklama yapmaması da yıllardır tecridin uluslararası bir komplo ile yapıldığı söylemini doğruluyor. Buda sadece söylem değil artık bütün çıplaklığıyla gördüğümüz üzere bir gerçeklik” dedi.   Öcalan'ın her zaman barış yolunda adımlar attığını söyleyen Sarıoğlu, yapacağı herhangi bir açıklamanın sürecin seyrini değiştireceğini vurguladı. Sarıoğlu, tecridin son bulması için halkların birlikte ses çıkarması ve mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi.     MA / Delal Akyüz