Yakınları katledilenler 44 yıldır 'yüzleşme' bekliyor 2022-12-21 09:19:31   MEREŞ - Mereş Katliamı'nda ağabeyi Mustafa Yüzbaşıoğlu'nu yitiren Ali Yüzbaşıoğlu, 44 yıldır yüzleşme beklediklerini belirterek, "O günlerle yüzleşilmemesi, yeni olayların yaşanmasına gebe olacak" dedi.    Mereş’te Alevilere yönelik 19 Aralık 1978 tarihinde başlayıp, bir hafta devam eden katliamın üzerinden 44 yıl geçti. Resmi rakamlara göre 111 kişi katledildi, Alevilere ait 559 ev ve 290’a yakın iş yeri yakıldı. Ancak kimi kaynaklar katliamda 500'ü aşkın kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor. Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesi Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu da katledilenler arasındaydı. 21 Aralık’ta yaşanan silahlı saldırıda Hacı Çolak olay yerinde hayatını kaybederken, Mustafa Yüzbaşıoğlu yaralı bir şekilde hastaneye kaldırıldı. Gördüğü tedavi sonrası iyileşmeye başlayan Yüzbaşıoğlu, saldırganlar hakkında ifadesinin ardından şaibeli bir şekilde hayatını kaybetti.    CENAZEYE SALDIRI    Yüzbaşıoğlu’nun cenazesi, olaydan bir gün sonra defnedilmek üzere kalabalık bir kitle tarafından mezarlığa taşınmak istedi. Bağlarbaşı Cami İmamı Mustafa Yıldız, “Oruç tutmak, namaz kılmakla hacı olunmaz. Bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır. Bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır. Çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz” şeklinde vaaz verdi. Yıldız'ın vaazı sonrası ırkçı kitle, Yüzbaşıoğlu’nun cenazesini mezarlığa taşıyan kitleye saldırdı. Ardından Alevilere ait işyerlerini yaktı. Yaşanan saldırılarda da 3 kişi hayatını kaybetti.   ‘KARARLI BİR DEVRİMCİYDİ'   Katliamın yaşandığı dönemde 18 yaşında olan Ali Yüzbaşı (62), kaybettiği ağabeyi Mustafa Yüzbaşıoğlu’nu ve o dönem yaşananları anlattı. Ağabeyinin katliam yaşandığında 24 yaşında olduğunu aktaran Yüzbaşıoğlu, "Ağabeyim okumayı seçti. Maraş, o zamanlar 30 bin nüfuslu bir kentti. Abimin araştırmacı, sorgulayan bir yapısı vardı. Nerede olursa olsun haksızlığa tepki gösterirdi. Lise döneminde 68 gençlik hareketlerinden etkilendi ve Maraş’ta lise döneminde mücadeleye başladı. Lise bittikten sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Matematik bölümünü kazandı. Ağabeyim, Mahir Çayan’dan çok etkilendi. Trabzon’da Militan Gençlik safında yer aldı. Bilimsel sosyalizmi özümsedi ve kararlı bir devrimciydi. Okulunu bitirdikten sonra matematik öğretmeni oldu ve aynı kararlılıkla mücadeleye devam etti” diye konuştu.    FAİLLER BULUNMADI   TÖB-DER üyesi ağabeyinin etnik kökene bakmadan tüm insanlar için faaliyetlerde bulunduğunu kaydeden Yüzbaşıoğlu, "Ağabeyim 7 kurşun yemişti. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hastanede polisler ifadesini aldı. Ağabeyim, saldırganları tanımadığını ama şüphelendiklerinin adını verdi. Yine saldırganların eşkallerini tarif etti. Görürse tanıyabileceğini söyledi. Ardından şaibeli bir şekilde ağabeyim de hayatını kaybetti. Olayın üstünden yıllar geçmesine rağmen katilleri bulunamadı, faili meçhul oldu ve zaman aşımından dosya kapandı” dedi.    ‘CENAZE 3 GÜN DEFNEDİLEMEDİ’   Ağabeyinin cenaze törenine Ulu Cami yakınlarında saldırı yapıldığını ifade eden Yüzbaşıoğlu, o dönem yaşananları şöyle anlattı: "Çevre binalardan koca koca taşlar atıyorlardı. Silah sıkılıyordu. Cenazeye gelen grubu dağıttılar. Orada çok şey gördük. Ölenleri, yaralıları, saldıranları... Cenazeyi defnedemedik. Ağabeyimin cenazesini, Yürükselim mahallesinde bulunan Gıjık Dede’nin evine taşıdık. Cenaze 3 gün boyunca orada kaldı. Kayseri’den getirilen askeri birlikler geldikleri zaman ağabeyimin cenazesini kimsesizler mezarlığına defnettik. Olaylar durduktan sonra resmi başvuruyla mezarlığı açtırıp, ağabeyimin cenazesini oradan alıp kendi mezarlığımızda defnettik."    YÜZLEŞME ÇAĞRISI   Katliamın yaşandığı dönemde kentte farklı güçlerin bulunduğunu dile getiren Yüzbaşıoğlu, "Gericiler ile MHP’lilerin arkasında siyasiler vardı. İstihbaratçılar da vardı. Olaylar başlamadan önce her köşe başında Milli Piyango satıcısı kılığında ajanlar vardı. Bunların hepsi provokatördü. O zamanki siyasi eğilimler de halkı gaza getirdi. Olay sabahı askeri araçlar Yürükselim mahallesinde bulunan çamlığa doğru gidip geliyordu. Çamlığa baktığımızda 3 hilalli bayrakları taşıyan bir kalabalık vardı. ‘Ordu millet el ele’ sloganları atıyorlardı. Askeri araçların üzerine 3 hilalli bayraklar asıyorlardı. Büyük ihtimalle oraya silah indirdiler. Saldırgan grup mahalleyi ablukaya alıp mahalleyi taradı. Mahallenin hemen yanında askeri birlik vardı. Onlarda olaya müdahale etmedi. Halk ölümle baş başka bırakıldı. Saldırılar yapıldığı zaman saldırganların önünde yüzleri maskeli insanlar vardı. Onlar istihbarattı" ifadelerini kullandı.    Devletin hala katliamla yüzleşmediğine dikkati çeken Yüzbaşıoğlu, şöyle devam etti: "Hala devlet o günlerle yüzleşmedi. Konuyu kapattılar. Devletin o günlerle yüzleşmesini ve katilleri ortaya çıkarmasını istiyorum. İşin iç yüzünün ortaya çıkarılmasını istiyoruz. O günlerle yüzleşilmemesi, yeni olayların yaşanmasına gebe olacak” dedi.    MA / Ömer Akın