Abdullah Öcalan’dan 21 aydır haber alınamıyor: 299 başvuru yanıtsız 2022-12-25 09:14:02   İSTANBUL - İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit uygulanan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 21 aydır haber alınamazken, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının yaptığı 299 başvuruya yanıt verilmedi.    Uluslararası komplo ile Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999’dan bu yana ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 21 aydır haber alınamıyor. Öcalan’ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu, müvekkilleri ile en son 7 Ağustos 2019 tarihinde görüşürken, ailesi ise 25 Mart 2021 tarihinde Öcalan’ın sağlık ve güvenliğiyle ilgili kamuoyunda yaşanan kaygılar üzerine bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 4 buçuk dakikalık kesintili telefon görüşmesi Öcalan’ın 24 yıllık tutukluluk süresi boyunca yaptığı 2’nci telefon görüşmesi oldu. Kısa görüşmenin ardından bir daha Öcalan’dan haber alınamadı.   SON AVUKAT GÖRÜŞÜ: ÇÖZÜM İÇİN HAZIRIM    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarına rağmen her fırsatta Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda görüş ve öneriler sunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, avukatlarıyla yaptığı son görüşmesinde, iktidarın tüm savaş ve çatışma politikalarındaki ısrarına karşı “Kürt sorununda çözüm için hazırım” mesajını verdi. İmralı’daki ağır tecrit politikalarının, yürütülen savaş politikalarıyla yakından bağlantılı olduğunu söyleyen Abdullah Öcalan, 40 yıldır yürütülen savaş politikalarından dolayı ülkenin başta insani, siyasal ve ekonomik kayıplar olmak üzere her alanda giderek ağır bilançolarla sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Demokratik çözüm çabalarının Turgut Özal döneminde olduğu gibi bu dönemde de sabote edildiğini hatırlatan Öcalan, tüm bunlara rağmen barış çizgisiyle direndiğini vurgulayarak, “Kürtlere yer açmaya çalışıyorum. Gelin Kürt sorununu çözelim. Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldırırım diyorum. Ben çözerim, kendime güveniyorum, çözüm için hazırım. Ancak devlet de, devlet aklı da gereğini yapmalıdır” mesajını verdi.   ÖCALAN: DEVLET YANLIŞ OYNUYOR      Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021’de yaptığı kesintili telefon görüşmesinde ise, kendisine uygulanan tecritle beraber hem aile hem de avukat görüşlerinin engellenmesine karşı tepkisini şu sözlerle dile getirmişti: "Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir. 22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Neden buraya gelmiyorlar? Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir.”   299 BAŞVURU    Asrın Hukuk Bürosu, kesintili telefon görüşmesi sonrası Abdullah Öcalan ile görüşmek için birçok başvuruda bulundu. Avukatlar, her hafta hem kendileri hem de aileleri adına Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne görüşme başvurusunda bulundu. Son görüşmeden Abdullah Öcalan ile görüşmek için avukatları 220, aile ve vasisi ise 79 başvuru yaptı. Ancak başvurular yanıtsız bırakıldı.    DİSİPLİN CEZALARI   Haber alamama durumu derinleştiği bu süreçte avukatlar, Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların, aile ve avukatları ile yüz yüze görüşmelerinin sağlanması için 22 Kasım 2021 tarihinde Bursa İnfaz Hakimliği’ne “derhal görüşme” başvurusunda bulundu. Hakimlik, 3 aylık aile ve 6 aylık avukat disiplin cezalarını gerekçe göstererek, başvuruları reddetti. Avukatlar, Disiplin Kurulu’nun verdiği cezalara ilişkin Bursa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Mahkeme, İnfaz Hakimliği’nin “usul ve yasaya aykırı bir şey görülmediği” gerekçesiyle avukatların itirazının reddine karar verdi.    CEZALAR AYM’YE TAŞINDI   Verilen “disiplin” cezalarının içeriğine ulaşamayan ve bu cezaların kendilerine tebliğ edemediğinden ötürü itirazlarda bulunamayan avukatlar, İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın cezalarına karşı harekete geçerek, 12 Mayıs’ta aile ziyaretlerinin “hukuksuz” disiplin cezalarıyla engellenmesini Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı. Avukatlar, AYM’ye yaptıkları başvuruda, mutlak iletişimsizlik hali olan “incommunicado”ya dikkat çekerek, haber alamamanın işkence olduğunu, aile ve özel hayata saygı hakkının, savunma ve adil yargılanma hakkının ve etkili başvuru yolu hakkının ihlal edildiğinin tespit edilmesini talep etti.   AYM BAŞVURUYU REDDETTİ   AYM, 12 Ocak tarihinde avukatların yaptığı bu başvuruyu, “Başvuru dosyasında yer alan bilgiler ve Ceza İnfaz Kurumu tarafından Anayasa Mahkemesine gönderilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirildiğinde başvurucuların sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip oldukları, ziyaretçileriyle ve avukatlarıyla görüşmelerine kısıtlamalar getirildiği, ceza infaz kurumunda tutulma nedeniyle yaşamlarına ya da maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair bilgi ya da bulgunun olmadığı anlaşılmıştır. Açıklamanın gerekçelerle başvurunun İçtüzük’ün 73. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bölüme gönderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir” iddialarıyla reddetti.    775 HUKUKÇUDAN İMZA     Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulardan haber alamama durumu hukuk örgütlerini harekete geçirdi. Aralarında Özgürlük için Hukukçular Derneği'nin (ÖHD) de olduğu hukuk örgütleri, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza kampanyası başlattı. 29 baroya kayıtlı 775 hukukçu, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza vererek, 10-17 Haziran tarihinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Ancak bakanlık, avukatların başvurusuna cevap vermedi.   22 ÜLKEDEN 350 AVUKAT   Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan avukatlar da Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dünya genelinde 22 ülkeden 350 avukat, İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül'de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İmralı’da bir yılı aşkın bir süredir sürdürülen haber alınamama haliyle derinleştirilen tecrit halinin işkencenin önlenmesi konusunda uluslararası ihlal teşkil ettiğini belirten avukatlar, aynı başvuruyu Avrupa Barolar Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve uluslararası insan hakları örgütlerine de yaptı. Avukatlar, yaptıkları başvuruyu Belçika’nın başkenti Brüksel Avrupa Basın Kulübü’nde yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu.     MÜCADELE VURGUSU    Sonrasında Fas, Filistin, Federe Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Doğu Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de bulunan 756 avukat da görüş için harekete geçti. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların ağır tecrit koşullarında tutulduğunu belirten avukatlar, “Sayın Öcalan’ı ve İmralı’da bulunan diğer tutukluların haklarını savunmak için harekete geçiyoruz” diyerek, bu durumun Kürt-Arap birliğinin tarihi adımı olarak yorumladıklarını kamuoyuna duyurdu. Avukatlar, ayrıca Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların fiziki özgürlüğü için mücadele edeceklerini vurguladı.    SURİYE’DEN 691 AVUKAT   Kuzey ve Doğu Suriye ile Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise, 19 Eylül tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdiklerini ve tecridin sonlandırılması istedi.     CPT İMRALI’YA GİTTİ   Türkiye’deki hukuk örgütlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Avrupa olmak üzere yüzlerce avukatın görüş başvurularının ardından Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 20-29 Eylül tarihlerinde İmralı’yı ziyaret ettiğini açıkladı.     BİLGİ VERMEDİ   Her ne kadar İmralı’yı ziyaret ettiğini duyursa da CPT, ziyaretin içeriğine dair herhangi bir bilgilendirme yapmadı. CPT 2. Başkan Yardımcısı Therese Rytter, yaptıkları ziyarete ilişkin “Türkiye'deki tüm mahkumları ziyaret ettiğimizi söyleyebilirim ama bulgularımızı açıklayamam. Bunlar, raporun kamuoyuna açıklanması durumunda açıklanacak" ifadelerini kullandı. Rytter, ziyarete ilişkin hazırladıkları raporu onaylayıp 2023 yılının Mart ayında Türkiye'ye göndereceklerini ifade ederek, “Türkiye'nin yanıt vermesi için 6 ay süresi olacak ve ardından CPT raporunu yayınlamak isteyip istemediğine karar verecek. Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese engelsiz erişime sahibiz" dedi.   ‘PROSEDÜRLER İŞLETİLSİN’   Yapılan bu ziyaret ve açıklamalar Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklulara dair kaygıları daha da arttırdı. Asrın Hukuk Bürosu, CPT’nin ziyareti sonrasında açıklama yaparak CPT’nin bir an önce kamuoyuna bir açıklama yapmasını ve işkence koşullarının ortadan kaldırılması için gerekli prosedürleri işletmesi talebinde bulundu.    ABDULLAH ÖCALAN GÖRÜŞE ÇIKMADI    CPT ziyaretinin yankıları devam ederken, Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 29 Kasım’da açıklama yaparak “Sayın Öcalan’ın görüşmeye çıkmadığı duyumuna sahibiz” dedi. Avukatlar söz konusu bu durumun Abdullah Öcalan’ın ve diğer tutukluların hukuksuzluklara karşı sergilenmiş olan bir protesto olabileceğini de belirtti.    CPT ZİYARETİNDEN ÖNCE YENİ DİSİPLİN CEZASI    Asrın Hukuk Bürosu ayrıca, CPT’nin İmralı ziyaretinden hemen önce Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular hakkında İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 9 Eylül’de 3 aylık “disiplin” cezası verdiği ve bunun 28 Eylül’de kesinleştiğini açıkladı.    SİYASİ BAŞVURULAR BAŞLADI   Tecrit ve görüşme engellerinin devam ettiği ve kaygıların derinleştiği dönemde siyasi partilerin başvuruları başladı. Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Daha sonraki süreçlerde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile birçok HDP milletvekili de Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvuruda bulundu.    Yapılan bu başvurulara da henüz bakanlık cevap vermiş değil.   MA / Ergin Çağlar